Deniz'den;
Mesaj geldiğinde polis merkezinin yolunu tuttuk. "Amirim, Bende başlarmıyım göreve?" Dedi Gökan."bilmem" dedim. Polis merkezine vardığımızda arabadan indik. Binaya girdik . "Ah. Ankara'dan tayin olan sizlermisiniz?" Dedi genç bir kadın memur. "Evet" dedim net bir sesle . " başkomser yardımcısı Asiye Erkoç ben" elini uzattı. İkimizde elini sıktıktan sonra " benimle gelin sizi müdüre götüreyim"dedi. Peşine takıldık. Gökan fısıltıyla " Güzel kız " dedi. Gökan çapkındı buna alışmıştım. " Buyrun müdür sizi bekliyo" dedi . " teşekkürler" dedim ve içeri girdik. Kapıyı kapattık. Hazır olda bekliyorduk. " Amir Deniz Eraslan ve Başkomser Gökan Bayrak doğru değilmi?" Dedi müdür. " evet müdürüm" dedim. " akademik basarılarınıza bakılırsa baya iyisiniz. Tamamdır Asayiş ekibine alındını Bu ekibin başında sen varsın Amir Deniz Eraslan detayları Başkomser Yardımcısı Asiye size açıklayacak " dedi ve masasına oturdu. Odadan çıktık. Başkomser yardımcısı Asiye " Yarın gelip başlayacaksınız Amirim. " dedi. "Teşekkürler" deyip polis merkezinden ayrıldık. Arabaya binerken " Abi kız çok iyi değilmiydi ya " dedi Gökan. " Bana bak Gökan burası Trabzon. Ankaraya benzemez.Burda sana ne yaparlar biliyomusun " dedim ve dibine gelerek kulağına fısıldadım "derune ennnn deruneeee" deyip şöfer koltuğuna geçtim. Gökan söylediklerimi anlamaya çalışıyordu. " derune en derune? Bi dakka ne demek bu? " dedi arabaya bindi eve gittik. Gökan 'ın geldiği iyi olmiştu en azından yaylaya taşınmak için bir bahanem vardı. " Deniz hacı ben siz demi kalıcam ? " dedi. " yok yaylada"
Dedim." Yayla? Orası neresi? " dedi. Şehir çocuğu işte . " gidince görürsün. Sadece annemin yanında ben ne dersem sen kafa sallıcaksın tamam mı" dedim. " tamam da neden?" Dedi şaşkınca. "Soru sorma ve oğlum soru sorma " dedim bıkkınca.Biraz sonra eve vardık . Odama çıkıp eşyalarımı topladım. Valizim ile aşşağa indiğimde annem " denüzüm nereye kuzum böyle " dedi mutfaktan çıkıp. " yaylaya" dedim "yaylüya ? Ne işin var yaylüda denüz sıkıldın mı bizden" dedi somurtarak. " yok anacım ne sıkılması sadece Gökan rahat etsim diye dimi Gökan " Gökan arabada söylediğim gibi kafasını salladı. " burda kalsaydü " dedi. " yok anacım" dedim. " ama denüz" diyecek oldu babam araya girdi. "Hatun bilmiyon mu Denizi kafasına koydugunu yapar ikan etmeye çalışma artuğ" dedi. " tamam o zaman ama ben gelürüm ziyarete " dedi." Gerek yok anacım" dediysemde ikna edemedim. Kapıdayken babam arabanın anahtarını uzatıp " bu senin" ısrar etmeden aldım. Ne kadar ısrar etsemde vereceğini bildiğim ve kırılmasını istemediğim için almıştım. Arabaya binip yayalaya gittik.
Hiç değişmemişti. Hertaraf yemyeşildi. " hacı burası mütiş biyer" dedi Gökan tüm sululuğuyla. Gökan genelde suludur ama işini adam gibi yapar ona kendimden daha çok güveniyordum yayladaki eve vardığımızda mandıradaki herkes bizi süzüyordu. Gökan fısıldayarak " bunlar bize neden bu kadar çok bakıyo" dedi gerginlikle. " ne o korktun mu?" Dedim sırıtarak. " ne korkucam ya hı polis adamım sonuçta" dedi Gökan sesinden gergin olduğu anlaşılıyordu. Biraz yürüdükten sonra eve vardık.
Kapıyı açtım etraf tertemizdi babam temizletmişti.sıcak su bile akıyordu.
" güzel yermis ha!" Dedi Gökan. " ben küçükken ne zaman daralsam buraya gelirdim. " dedim iç çekerek.
Hava kararmıştı. Gökan çoktan uyumuştu. Lambayı kapattım yerime dönecektimki sırtımda bir namlu hissettim. "Kimsünüz ula" dedi arkamdaki....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz 'in Güneş'i
General FictionDeniz Eraslan 27 yaşında polis Ankara 'da yaşadığı sıkıntılardan dolayı memleketi Trapzon 'a dönmek zorunda kalan Deniz. Çocukluğundan beri anlaşamadığı kız (Güneş) ' in karşı komşusu olmak zorunda kalır . bu ikili sürekli atışmakta ve hiçb...