4.Bölüm

524 25 4
                                    

Şimdi hep beraber yemek yiyorduk. Böyle kalabalık masalara hiç alışkın değildim bu yüzden sohbetin alıp götürülmesini keyifle izledim. Annem ve Marco'nun annesi gayet iyi anlaşmışlardı. Hatta birlikte daha çok vakit geçirmek için sözleşmişlerdi bile. Babamda Globgor ve Marco'nun babası ile hararetli bir sohbet halindeydi. Belli ki bu yemek ona da iyi gelmişti. Ben ise Marco'nun yanında oturmuş yemeğimle hem oynuyor hem de yiyordum. Janna, Kelly ve Tomu çağırmamız iyi olmuştu arada bir tek tük konuşuyorduk.

Marco. Star iyi misin sen? Etrafına bir bak herkes ne kadarda neşeli ama sen hala somurtuyorsun biliyorum boynuz kafa meselesi hepimizden çok seni üzdü ama artık sence de kendine gelme vakti değil mi?

Star. Biliyorum Marco... Haklısın ama aklımdan çıkmıyor işte.

Tom. Böyle yaparak ruhunu burada tutuyorsun.

Star. Ne?

Tom. Böyle yaparak ruhunu burada tutuyorsun Star. Boynuz kafayı gittiği yerde rahat bırakmalısın. Bazen bunu yapmak zorunda kalırız ve sende bunu yapmak zorundasın.

Marco. Tom haklı Star. Baloo-balee baloo-balow... Bırak artık onu.

Janna. Evet o Sözlü dük gibi geri dönemez ya?

Onlar haklıydı. Onu bırakmam gerekiyordu. En azından bir şekilde... Tam bir şey diyecektim ki sözümü Mariposa'nın ağlaması kesti. Hâlâ çocuk ve şirindi. Umarım o boyut geleceğine olduğu gibi olmazdı gelecekte.

Eclipsa. Çocuklar işte.

Angie. Evet ağlarken bile o kadar güzeller ki.

Angie Mariposayı yatıştırırken bende onları izledim. Gerçekten de çok şirin bir bebekti.

Tom. Yapacaksın değil mi?

Star. Evet yapacağım, yemekten sonra sihre gidebilir miyiz hep birlikte?

Janna. Bana uyar.

Marco. Neden sihir? Hem orası paramparça olmadı mı?

Star. Evet ama orada olmak istiyorum.

Marco. Tamam eğer bu işin sonunda iyi olacaksan neden olmasın.

Neden bilmiyordum ama içimden bir ses oraya gitmem gerektiğini söylüyordu. Bunun nedenini de ancak oraya gidince öğrenebilirim. Hoş gidince ne yapacağımı da bilmiyordum ya neyse...

Yemek bittikten sonra herkes tatlılarını yedi. Bu faslı da atladıktan sonra ailelerimize akşam yürüyüş yapmak istediğimizi söyledik ve dışarı çıktık. Yolda Uzunca bir süre hiç kimse konuşmadı zaten hiç birimiz bu konu hakkında konuşmak istemiyorduk. Uzunca bir süre yürüdükten sonra sonunda varmıştık. Sihrin olması gereken yere baktım, sadece su vardı. Timsahlarla konuşsak yine sihir çıkar mıydı acaba karşımıza...

Marco. Evet geldik işte.

Janna. Burası güzel ve doğru yer Star, hadi yap şunu.

Suya baktım, Her bakışımda aklıma geliyordu sürekli. Artık doğru an gelmişti, tam derin bir nefes alıp sözcükleri söyleyecektim ki bir şey gördüm... Gördüğüm şeyle şok oldum. Tam orada ağaçlığın oradaydı işte. İçimde soğuk rüzgarlar büyük hasarlar vardı şuan. Yangınlar uçurumlar cehennem kadar... Ne hissettiğimi ne hissedeceğimi bilmiyordum.

Tom. Star ne oldu?

Marco. Star iyi misin? 5 dakikadır aynı yere bakıyorsun.

Star. Onu görmüyor musunuz?

Marco. Neyi?

Star. Bo- boyutu.

Tom. *Star'ın baktığı yöne bakarak.* Ne boyutu?

Janna. Şimdi de kafayı yedi.

Star. Ağaçlığın orada işte, bir boyut var.

Marco. Star orada hiç bir şey yok.

Star. Ya neden inanmıyorsunuz bana?!

Marco. Tamam Star sakin ol.

Star. Ne sakin olması Marco! Orada diyorum işte tam orada!

Daha fazla duramadım ve ilerledim, yakınına gelince elimle boyutu gösterdim.

Star. İşte bu boyut.

Marco. Star... Orada hiç bir şey yok.

Star. Nasıl yok, tamam geçiyim de gör o zaman.

Tom. Tamam yeter bu kadar saçmalık hadi dönelim.

Janna. Evet bence de hadi Star.

Star. Ben bu boyuttan geçeceğim.

Tam boyuta doğru bir adım atmıştım ki Marco'nun elini elimde hissettim ve tabi beraberinde gelen Janna ve Tomun bakışını da üzerimde...

Marco. Hadi Star.

Star. Ama Marco-

Ne söylediysem ikna edemedim ve üzerime aldığım bu yenilgi ile eve doğru yol aldık...

-
-
-
Diğer kitaplarıma da bakarsanız beni çok mutlu edersiniz.

Star Vs The Forces Of Evil Zamanın Elleri 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin