24.Bölüm

258 21 9
                                    

Resimde ki Matteo ve Polaria

#Değişim

Gözyaşlarımı sildim. Ağlamanın bir anlamı yoktu, çocukluk göstermek zayıf olmak dışında... Marco kararını vermişti, bende öyle... içeri gittim ve Polaria'yı buldum.

Star. Ne zaman yola çıkacaksınız?

Polaria. Birileri eve dönmek için acele ediyor galiba, ne oldu yoksa sizi güzel ağırlayamadık mı?

Star. Ben de seninle gelmek istiyorum. Taşları beraber arayalım.

Polaria. Öyle kafama göre gemiyi çeviremem. Babam olmadan bu gemide beni sadece Matteo beni dinler.

Star. Taşları bulacağımızı sanıyordum! Sonsuza kadar bekleyemem tamam mı!

Polaria. Sakin ol Star Yakınına gider Sen... İyi misin?

Göz yaşlarımı tutamadım ve yine ağlamaya başladım. Hıçkırıklar içinde ağlıyordum. Beni yatıştırmak için sarıldı, bende aynını  yaptım. 

Polaria. Ne oldu bilmiyorum ama eminim üzülmene değmeyecek Star, tamam bak... İyice düşünür ve sarılmayı kesip gözlerinin içine bakar söz veriyorum! Tamam mı? Söz veriyorum sizi evinize geri götüreceğim.

Star. Ma- Marco benimle gelmek istemiyor.

Polaria . Ne?

Star. Marco... Kalmak istiyor.

Polaria. Star ben... Çok üzgünüm.

O da söyleyecek bir şey bulamıyordu işte, artık tek istediğim bu bütün yaşadıklarımın bir rüya olmasıydı ve ben bu rüyadan uyanmak istiyordum...

Polaria. Bu gece, babama haritamdan bahsedeceğim eğer kabul ederse, Yani yola koyulmayı. Yarın arayışlara başlarız ama kabul etmezse, o zaman bende gemiyi alır geceden giderim bu gece...

Star. A ama gemideki kimsenin seni dinlemeyeceğini sanıyordum.

Polaria. Gülümseyerek Hadi ama Star ben bir prensesim ayrıca onların kaptanı sayılırım ve... Matteo benim için onları ikna eder.

Star. Dilerim... Hiç ayrılmazsınız.

Polaria. Bu... Öyle bir şey değil, her neyse benim işlerim var istersen Royel ve Ephonie ile saraya dön.

Star. Tek gitsem daha iyi hava almaya ve yalnız kalmaya ihtiyacım var.

Başı ile beni onayladıktan sonra yanından ayrıldım...

●●●●●●●●●●●●●●●●

Bu sırada Marco çoktan saraya varmıştır. Kraliçeye eve dönmek istemediğini ve sarayda onlar ile kalmak istediğini söylemek için onu arıyordur. Bir süre sonra onu ve gardiyanlarını bulur.

Marco. Kraliçe Pandora... Sakıncası yoksa sizinle biraz konuşabilir miyiz?

Kraliçe Pandora. Tabi, konu nedir Marco?

Marco. Ben... Eve dönmek istemiyorum, burada bu boyutta kalmak istiyorum.

Kraliçe Pandora. A anlamadım neden?

Marco. Bunu size anlatsam bile beni anlayamazsınız.

Kraliçe Pandora. Sen bir anlat orasına da ben karar vereyim değil mi?

Marco. Geldiğim yerde... Hiç bir işe yaramayan dünyalı bir sersemdim ve Stara sadece ayak bağı oluyordum ama burada... Benim bir yerim var(!) Ben... Belki de ilk defa kendimi doğru yerde hissediyorum.

Kraliçe Pandora. Peki... Star bu duruma ne diyor?

Marco. O eve dönmekte kararlı ve biz, ayrıldık.

Kraliçe Pandora. Anlıyorum Marco, kendini kimsesiz ve kopmuş bir bağ gibi hissediyorsun ancak burada kalmak doğru bir karar değil, burası geldiğin boyuta benzemez. Burada arkanı kollamazsan başına açılacak dertler bitmez tek gezemezsin, eğlenemezsin en kötüsü de bir daha sevsen bile... ona kavuşamayabilirsin. Hem ayrıca sen Stara aşık değil misin? Şimdi onu bırakırsan ikinizin de ne kadar üzülebileceğini görebiliyorum. Ayrıca Star seni hep sevecek ve seviyor da. Geldiğin yerde de, burada da, ölünce de belki de.

Marco'nun gözleri sulanır ve hiç bir şey söylemeden koşarak oradan uzaklaşır.

●●●●●●●●●●●●●

Janna yavaşça düzenek ile aşağıya doğru yol alır. Çok yavaş ilerliyordur. Şimdilik herhangi bir sıkıntı yok gibidir. Ta ki bir TAK sesi gelene kadar...

Janna. Bağırarak Tom yukarıda ne oluyor?

Tom. Bağırarak bilmiyorum, düzenek takıldı sanırım, dayan biraz hallediyorum.

Janna bekler, bekler ancak başka bir sorun vardır ki bu düzeneğin takılmasından daha da kötüdür. İp yavaşça kopuyordur. 

Janna. Tom, ip!

Tom. Düzeneği hallettim, şansın varsa aşağıya kadar seni götürür.

Janna. Hayır aptal, ip kopuyor!

Tom. Ne!

Tom yanardağın ucuna gidip Janna'nın nerede olduğuna bakar yer ile arasında daha çok mesafe vardır ve kendisi arasında da yine bir o kadar mesafe vardır. 

Tom. Ne yapacağız?

Janna. Beni yukarı çek!

Tom. İp o kadar dayanmayabilir! Daha yüksekten çakılırsın!

Janna. Zaten düşüncem seni aptal!

Janna etrafına bakınır ve bir çare arar. Fazla vakti yoktur... Hızlı düşünür, düşünür ama bir yol bulamaz.

Tom. Janna! Seni biraz daha aşağı göndereceğim şunu görüyor musun? Yanardağın içinde bir çıkıntı gibi duran kayayı gösterir oraya atlamaya çalış!

Janna. Ta tamam!

Tom düzeneği çalıştırır ve ip biraz daha parçalanır.

Janna. Tom, dur! İp dayanmaz!

Tom. Peki başka ne yapacağız?

Janna. Sallanacağım .

Tom. Bu delilik!

Janna. Yine bağırarak başka çarem yok.

Tom. Tamam.

Janna sallanmaya başlar, bir ileri bir geri gidiyordur bir yandan da gözü iptedir.

Janna. Ölürsem diğer tarafta karşıma çıkma sakın.  

Tom. Espri yapmanın sırası değil.

Janna. Ben ciddiydim.

Janna biraz daha sallanır ve sonunda ip kopar.

●●●●●●●●●●●●●●●●●

Marco ormana doğru yol alır,  o da Star gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyordur. Tek düşünebildiği Stardır. Kendisini bir çıkmazın içinde hissediyordur ve en kötüsü de bu duruma kendini düşünen yine kendisidir.

Ormanda bir derenin karşısına geçer ve yansımasına bakar.

Marco. Artık çok yoruldun değil mi... Belki de saçma ama burada kalmak istiyorum, keşke Star da burada kalsa... Keşke bunun için bir yol olsa...

Marco sudaki yansımasına bakar ve yanak işaretlerinin parladığını görür. Bunun ne anlama geldiğini bilmiyordur ancak daha bir çok bilinmez ile karşılaşacağını da bilmiyordur...

Biraz sonra değişmeye başlar kendisi de şaşkındır. Ellerine bakar, üzerine, giysileri değişiyordur ve ayrıca kendisi de değişiyordur. Saçları bir anda arkaya doğru yatar rengi kızıla dönüyordur ancak tam kızıl değil... Kanatları çıkar ve değişim giderek tamamlanır, Marco yansımasına bakar ve sonra gözlerinin rengi de değişir... Yumruğunu sıkar ve saraya doğru yol alır...

-
-
-
Diğer kitaplarıma da bakarsanız beni çok mutlu edersiniz.

Star Vs The Forces Of Evil Zamanın Elleri 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin