Star Vs The Forces Of Evil Zamanın Elleri 1

29.Bölüm

Resimdeki Diana Butterfly

#28. Bölümü 30'a bağlayan bölüm

Etrafıma baktım. Herkes çok yorgun ve bitkin düşmüştü. Ancak buna rağmen hepsinin yüzünden mutluluk okunuyordu.

Star. Peki şimdi ne yapacağız? Saray tuzla buz oldu.

Kraliçe Pandora. Şimdi en sevdiğim şarkıyı çalacağız Starcım.

Star. Nasıl yani?

Kraliçe Pandora. Aynen duyduğun gibi.

Şimdi sihir ile kocaman bir gramafon yapmıştı ve üzerinde bir tane plak vardı. Usulca çalıştırmasını izledim. Neşeli ve bir o kadar da ilginç bir müzik çalmaya başladı. Diğerleri de toplanmaya başladı. 

Kraliçe Pandora. Asa ile sihir yapanlar ellerine asalarını alsa iyi olur çünkü evimizi birlikte düzelteceğiz.

Anastasia ya baktım. Elleri ile taşları kaldırmaya ve düzeltmeye başlamıştı bile. Herkes ne yaptığımızı anlayınca ona katıldık. Müzik bir ritim tutmamızı sağlıyordu ve koskoca sarayı yavaş yavaş eski haline sokuyorduk. Marco yardım edebilmek için Eclipsa nın asasını kullanıyordu ve amatörce beni taklit etmeye çalışıyordu. Diğer yan tarafımda da üçüzler girişi onarıyordu. Herkes takım çalışması halinde çalışıyordu ve bu çok güzeldi. Sihir ile Butterflyların uyumu... Bu gerçekten muazzam bir şeydi. Marco haklıydı, burası gerçekten mükemmel bir yerdi. Ona baktım, hala amatörce duvarı onarmaya çalışıyordu. 

Star. Daha iyi olduğun için mutluyum.

Marco. Ah evet bende...

Star. Peki acaba hala... Yani şey... Anladın işte sen.

Marco. Evet, anladım. Ben... Star bu çok ahmakça biliyorum ama ben seni hak etmediğimi  ve seni mutlu olman için terk ettiğimi düşünüyordum. Biliyorum bu çok aptalcaydı.

Star. Ah Marco, evet bu cidden ahmakça.

Marco. Ama önemli değil yani yine de... Belki de biz...

Star. Devam etme Marco, çünkü bende artık seninle aynı düşünüyorum. Sanırım haklıydın, yani burasının ne kadar güzel ve bizim buraya ait olduğumuz konusunda -

Marco. Yo hayır asla böyle düşünme, ben... Benden ayrılman için söylemiştim onu. Hadi ama Star kim burada kalıp bütün bu işkenceyi çekmek ister ki? Şuraya bir bak burada bir sarayın duvarını onarmaya çalışıyorum.

Star. Marco ben o konuda demedim. Yani ayrılmak istemiyorum biz birbirimize aitiz ve ben... Aptalca bir kavga ile bunu mahvetmene izin vermem patatesim.

Marco. Güler Bana öyle deme.

Star. Tamam patates.

İkimizde gülüp eğlenirken ve bu sarayı tekrardan inşa ederken zaman akıp gidiyordu... Herkes çok eğleniyor ve birbirleri ile konuşuyorlardı. Daha önce fark etmediğim diğer Butterfly'ın adı Dianaymış ve ormanları koruyormuş,  Estes tekrardan ailesi ile zaman geçirmekten çok mutlu görünüyordu ve Marco'nun sayesinde Polaria ile arayı tekrardan düzelttiler. Yine sevgili değillerdi ama artık birbirlerini görünce köşe bucak kaçmıyorlardı. Hatta bana kalırsa birbirlerini görmeyi özlemişlerdi bile. Ne işe yarayacağından tam emin olmasam da Polaria Matteo ve bir kaç mürettebatını da çağırmıştı ve şimdi onlar da bu toz dumana dahil olmuştu. Matteo aslında çok işe yarıyordu. Sürekli susayanlara su,  acıkanlara sandviç ve tabi ki de Polaria ya kahve götürüyordu. Birbirlerinden hoşlandıkları çok belliydi. Marcoya baktım, elindeki işte pek de becerikli görünmüyordu.