23.Bölüm

269 18 30
                                    

Resimde ki Venüs Butterfly

#Birazda Marco'nun gözünden

Çok şey yaşamıştık... Çok şey! Canavarlarla, kötülüklerle, Ludoyla, Toffee ile ve hatta Mina ile çarpışmış her defasında kazanmıştık. Ancak burada kaldığım süre içerisinde çok şey fark etmiştim. Mesela aslında bütün kötülükler ile sadece Starın mücadele ettiğini ve onun yanında benim bir etkimin olmadığını anlamıştım. Ben herkesin gözünde sıradan bir dünyalı olmaktan artık çok sıkılmıştım. Ayrıca bana ne kadar acı da gelse bir şeyin daha farkına varmıştım. Tom, o Starı mutlu olsun diye terk etmişti ve ben... Ben ne yapmıştım? Artık anlıyordum ben bu ilişkide bencillik, çocukluk yapmıştım. Ben Starı hak etmiyordum ve onunla giderek ona sadece ümit vermiş olacaktım. Onu seviyordum ama ona bunu yapamazdım. Bu yüzden kalmalıydım, bu yüzden ondan benim için ne kadar zor da olsa ayrılmalıydım... Bir yandan da düşünmüyor değildim. Burayı ve bana bu dünya da verilen değeri... Artık emindim, ben buraya aittim. Bunu düşünerek Stardan uzaklaştım ve gemiyi terk ettim.

Arkamı dönmemeliydim yoksa bu cesareti bir daha toplayamayabilirdim. Sadece küçücük bir an... Göz ucu ile baktım, ağlıyordu... İşte Star seni yine üzmüştüm ve yüzüstü bırakmıştım.  İçimde bir şeyler "Ağlama Star, ben buradayım, her zaman yanında olacağım." deyip gözyaşlarını silmek istiyordu ama yapamazdım.  İçimde soğuk rüzgarlar büyük hasarlar vardı.  Yangınlar uçurumlar cehennem kadar... Bu acıyı ona yaşatmaya hakkım yoktu. O anda aklıma ilk makasımı aldığım zaman geldi.

...

Star . Hadi yeni makasınla bizi eve götür

Marco. Evet şu mesele geri döneceğimi sanmıyorum, buradaki yeni hayatımı çok sevdim ben. Kılıcım var, ejderha atım var bütün gün dolaşıyorum ve ne zaman istersen maceralara atılıyorum. Bu bir yolculuk dostum.

Star. Evet bu ejderha motoru çok güzelmiş, hayır dur dur dur peki ya ailen ne olacak ya arkadaşların ya da benn!

Marco ejderin basını okşar sonra makası ile kendine bakar ve diğer yanına bakar orada Star vardır. Gülümser.

...

O günde yanımdaydı, o gün de eve dönmekte kararsızdım. Sonra sihrin içinde söylediklerimiz canlandı...

...

Marco. Star.

Star. Marco ne yapıyorsun burada?

Marco. Şey, sanırım seninle aynı şeyi... Burada kalırsak ne olacağına dair bir fikrin var mı?

Star. Hayır ve umurumda da değil çünkü sihir olsun ya da olmasın.

Marco. Biz birbirimize aitiz...

...

Onu üzmeye hakkım yoktu. Asıl şimdi çocukluk ediyordum! Biz birbirimize aitiz! "Sihir olsun ya da olmasın." (O sırada Marco'nun yanak işaretleri parlamaya başlar ama kendisi bunun farkında değildir.) Kalbim çok hızlı atıyordu ve onun için atıyordu! Jackie ye aşıkken, o Tom ile çıkarken hatta Oscar dan hoşlanırken bile! Artık bunu anlayabiliyordum ve onu daha fazla üzemezdim bunu hak etmiyordu, hem de hiç...

Geri döndüm ve ona doğru koşmaya başladım. Artık sadece kalbimi dinlemek istiyordum. Hâlâ güverte de gözü yaşlı bir şekilde duruyordu. Bir an düşündüm.  Onu ben üzmüştüm ya yine üzersem? Ya yine kalbini kırarsam?

Seni çok seviyorum Star ve bu yüzden... Senin için senden vazgeçmeliyim...

Benim de gözlerim doldu, daha fazla duramadım ve gittim.

●●●●●●

Star'dan

Neden yapmıştı bunu? Neden burada bensiz kalmak istemişti? Ailesini hiç düşünmüyor muydu? Annesini, babasını, Mariposayı... Beni! Beni hiç düşünmüyor muydu? Hani biz birbirimize aittik Marco. Hani sihir olsun ya da olmasın birbirimize aittik!

Ona kızamıyordum bile. Sadece kendime kızıyor ve halime açıyordum. Denize baktım... İçimden bir ses "Şimdi gelse yine eskisi gibi olur muydunuz?" diye soruyordu. Cevabını bilmiyordum ama bildiğim bir şey vardı. Onu çok seviyordum ve şuan çaresizliğim ile baş başa kalmıştım.

Ve bir gün seni anlattığım kişilerden dinle kendini Marco Diaz...

●●●●●●●●●●●

Tom. İşte geldik. Ancak dikkatli ol burası hiç sağlam değil.

Janna. Endişelenme tırmanmak uzmanlık alanım. 

Tom ve Janna usulca yanardağın tepesine doğru yol aldılar. Janna kitabından geriye kalanlara göre sıradaki taşın yanardağın içinde olduğunu düşünüyordu ve ellerindeki ekipmanlar ile yanardağa dalmaya kararlıydılar. Tepeye kadar tırmandıktan sonra yanardağın içine girmek için düzeneği kurmaya başladılar.

Janna. Bunun sönük bir yanardağ olduğuna eminsin değil mi? Aşağıda yanmak istemiyorum.

Tom. Görmüyor musun tek bir belirti yok. Ayrıca neden sen iniyorsun? Bence ben inmeliyim hem bu erkek işi.

Janna. Yok ya, arkada kalan mıhlanır. Ben inince taşı alacağım ve sende beni yukarı çekeceksin. Ayrıca bu düzenek sadece birimizi taşır.

Tom. Of iyi tamam ama dikkatli ol.

Janna bir şey demeden ipi beline dolar ve yanardağın ucuna gider.

Janna. Ölürsem diğer tarafta iki elim de yakanda.

Tom. Korkma bu kadar tutuyorum.

Janna yavaşça düzenek ile aşağıya doğru yol alır. Çok yavaş ilerliyordur. Şimdilik herhangi bir sıkıntı yok gibidir. Ta ki bir TAK sesi gelene kadar...

-
-
-
Diğer kitaplarıma da bakarsanız beni çok mutlu edersiniz.


Star Vs The Forces Of Evil Zamanın Elleri 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin