Best Part/ Kim Taehyung✔

Best Part 13

Taehyung genç kızın evine yaklaşırken arabayı yol kenarında çekerek durdurdu. Haneul ne olduğunu anlamak için etrafı boş gözlerle izliyordu. Taehyung arabanın direksiyonunu sıkıca tutmuş öylece yola bakıyor ve hızlı hızlı nefes alıp veriyordu.

"Neden burada durduk?" Genç kız merakla sormuştu. Birçok neden düşündü bir anda genç kız. Yinede Sebebini tam olarak anlayamadı.

Taehyung söylemek istediklerini bir anda gelen bir istekle arabayı durdurup söylemeye karar vermişti ama arabayı durduran cesareti bir anda uçup gitmiş gibi hissediyordu. Vücudunu kaplayan sıcaklık nedeniyle birazdan balık gibi sırılsıklam
olacağını tahmin etti Genç adam.

"Aslında sana söylemek istediklerim var" bugün yapamazsa bir daha yapamayacağını düşündü genç adam. Birde arkadaşı olacak çapkının söylediklerininde etkisi vardı üzerinde. Başlarda tam anlamlandıramadığı bir şekilde merak duymuştu genç kıza. Sonrasının nasıl gerçekleştiğini bilmiyordu.

"Seni dinliyorum. Ne söylemek istiyorsun?" Genç kız çantasının kulpunu kolundan geçirirken konuştu. İnmek için hazırlanıyordu. Genç adamı dinledikten sonra inecekti.

Çantasını taktıktan sonra bakışlarını genç adama çevirdi haneul. Taehyungun kasılan çenesi ve sıkıca tuttuğu direksiyondaki elini görünce zorlandığı bir şey olduğunu anladı.
"Kızmayacağım söz" genç kız gülümseyerek konuştu. Genç  adamı  biraz olsun sakinleştirmek istedi.

"Ne?" Anlamayan gözlerle bakıyordu genç adam.

"Söylemekte zorlandığın neyse kızmayacağım. Söz veriyorum. Bu yüzden rahatla biraz" genç kızın gülümseyen yüzüne karşı Taehyung da gülümsedi. Hala çok gergindi ama en azından başlamaya cesareti geri gelmişti.

"Aslına bakarsan bu söyleyeceklerimin suçluları Büyük annem ve jungkooktur." Genç kızın merakı dahada arttı. Ne söyleyecekti de sebebi onlardı?

"Ilk suçlusu büyük annem. Çünkü sürekli bir şeyler imâ ediyordu. Sonra bir şekilde benden öğrendi. Ikincisi ise onun ortağı jungkook. O da zorla öğrenip, beni söylemem konusunda sıkıştırdı. Yoksa ben söylemeyi pek istemedim."derince bir nefes aldı genç adam. Genç kız ise hala neyi söylemek istediğini anlayamamıştı. Taehyungta pek söylemek istemiyor gibiydi. Bu yüzden genç kız soracaktı.

"Neyi öğrenmem gerek?"

Elini hızla atan kalbinin üzerine koyarak bir kaç defa vurdu genç adam. Sakinleşmesi için yapmıştı bunu ama pekte işe yaradı diyemezdi. Hafif acı geçtikten sonra tekrar hissetmişti kalbinin hızlı atışını.

"Senden hoşlandığımı" genç kız sadece bakıyordu. Doğru mu duymuştu yoksa uyuyor muydu emin olamadı? Bakışlarını etrafta gezdirdi. Hiçbir tepki vermiyordu. Uçan kuşlar. Sokağındaki evler. Koca ağaç. Hatta yan komşusu olan minsoo teyzesi. Bu kadar gerçekçi bir rüya olabilir miydi?

"Haneul?" Taehyungun sesiyle boş bakışlarını genç adama çevirdi Haneul.

"Bir şey söylemeyecek misin?" Haneul hafif bir kahkaha attı. Kafayı yiyor olmalıydı. Son günlerde genç adamı fazla düşünür olmuştu. Bu rüyada onun sonucu olmalıydı. Yoksa her yönüyle bu kadar iyi biri neden ondan hoşlansın ki? Hatta annesinin yaptığı şakalar yüzünden görüyordu bu rüyayı. Başka bir açıkladı olamazdı.

"Neden gülüyorsun?" Genç adam kırılmıştı. Alaya alınacak birşey dememişti sonuçta. Olumsuz düşünüyor olabilirdi ama bunu kibarca söylemek varken neden alayla gülmüştü. Kalbinin ağrıdığını hissetti genç adam. Neyine güvenerek konuşmuştu ki zaten. Hep o fare kılıklı zürafanın suçuydu bunlar. O aklına girmeseydi şuan bu durum içerisinde olmayacaktı. Genç kızı kaybettiğini hissetti