BEYAZ TENLİNİN HİKAYESİ

384 11 2
                                    

Merhabalar Sevgili Arkadaşlar, söz verdiğim gibi her akşam bir yeni hikaye yayınlamaya devam edeceğim. umarım keyifle okursunuz, beğenmeyi ve yorum yapmayı lütfen atlamayınız, Sevgiler:)

             Sessizce sırasını beklemekteydi. Varlığı kadar emindi, genç adam onu seçecekti elbet. Güzel görünüşü ve beyazlığının aksine, başı dik duruyordu saklandığı yerde. Orada sessizce beklerken, genç adamı izliyordu. Dertli görünüşüne rağmen güçlü bakışlara sahipti. Belli ki kalbi kırılmıştı genç adamın ama güçlü görünüşünden hiç bir şey kaybetmemişti. Beyaz tenli, adamın her haline aşıktı; güçlülüğüne, asaletine, hüznüne ve yalnızlığına. Ama sırasını beklemeliydi. Elbet keşfedecekti genç adam onun varlığını. Hatta belki de hüznünü yok etmesine izin verirdi. Ama biliyordu beyaz tenli, asla iyi bir sevgili olamamıştı. Çok sevdiği genç adama da iyi bir sevgili olamayacaktı elbet. Her şeye rağmen, ölümü onun ellerinden tadacaktı, genç adamın olacaktı...


                Bunları düşünüp, sevdiği adamı izleyen beyaz tenli; sonunda keşfedilmişti işte. Genç adam saklandığı yerde bulmuştu onu. Hiç konuşmadan dudaklarının birleşmesine izin vermişti. Benliği tutuştu bir anda beyaz tenlinin. O zaman farketti ki, acıtmaya başlamıştı genç adamın varlığını. İkisi de konuşmadan yaşıyordu bu anları, ikisi de yanıyordu adeta. Beyaz tenli farkındaydı, ruhunu incitiyor olduğu genç adam, aşık değildi kendisine. Sadece acıyla karışık bir tutkuyla istiyordu beyaz tenliyi. Dudaklarında hissettiğinin, gerçek sevdiği olduğunu hayal ediyordu. Ama üzülmüyordu beyaz tenli bu duruma; bu birleşme sona erdiğinde, varlığı da sona erecekti çünkü. Genç adamın olarak ölecek, dudaklarının tadını almış olmakla yetinecekti. Belki de genç adam bunu hiç bilmeyecekti...


                  Beyaz tenlinin ruhu yok oluyordu adeta o dudaklarda. Genç adam ise tüm tutkusuyla içine çekiyordu onun ruhunu. Dünya beyazdı ikisi içinde. Acılar uçuşuyordu sessiz odada, yok olmuyorlardı. Ama düşünmüyordu artık beyaz tenli ötesini. Genç adam ise özgür bırakmıştı bedenini. Gözlerinde sevdiği kadının hayaliyle yaşıyordu o an. Tüm hücreleri istiyordu sevdiğini, ama ne çare ki imkansızdı bu. Kaybedeceği her şeyi kaybetmiş, özlemekten bile vazgeçmişti artık. Çılgın bir şehvetle ruhuna işleyen beyaz tenliye baktı son kez. Hala susuyordu, kelimeler tükeneli uzun zaman olmuştu. Kavuran güzelliğini yavaş yavaş yitiren beyaz tenli için yolun sonuna gelinmişti. Son kez öptü genç adamı dudaklarından,gözlerini kapadı sonra. Artık dünyaya heyecansız bakan genç adam ise düşünmedi bir an bile. Derin bir nefes verdi dudaklarından ve elleriyle öldürdü onu seven beyaz tenliyi. Dedim ya, ötesini beklemiyordu beyaz tenli, en başından biliyordu zaten yaşayacaklarını. Bulunduğu paketten çıkarılacak, sevdiği adamın ellerinde yerini alacak, onun dudaklarına yerleşecek, genç adamın her nefeste hüznü dağlısa da içine yavaşça zehrini bırakacak ve en sonunda o kül tablasında ölecekti. Sahibine aşık her sigara gibi, o da biliyordu verdiği acıyı ve bedelini yok olarak ödeyeceğini...
 
************************************************************************************************************

Bu akşamki hikayemizin de sonuna geldik, yarın akşam görüşmek üzere, oylamayı unutmayınıııız:)

AŞKIN ŞİFRELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin