DOKUNMAK
Şehir hayat kokuyordu, can buluyordu her nefesinde adeta.Bu şehre aşık yaşamak başka bir duyguydu. Bahçelerden gelen güzel çiçeklerin kokusu toprağa karışmış, nefes alanların başını döndürüyordu. Kimse bilmiyordu, ama o bu şehri çok seviyordu. Bugün korkutmayacaktı kimseyi, çılgın yüzünü göstermeyecekti sevimli şehrine. Sakin olacak, tek tek sevecekti tüm canlıları. Dans edecekti bugün; bir şarkı mırıldanarak mutlu edecekti herkesi. En çok toprağa dokunacak, onun yüreğini ısıtacaktı. Toprağa şükran duyuyordu, şehrini böylesine güzelleştirdiği için...
İşte başlama vaktiydi, yavaş yavaş inecekti yer yüzüne. Tüm doğaya dokunacak, izini bırakacaktı. Sevgisindendi bu yer yüzü seyahati. Öfkeden çılgına döndüğünde bile yer yüzüyle paylaşmıyor muydu derdini? Korkuyorlardı evet, anlamıyordu hiç bir canlı onun saf sevgisini. Şimdi tüm sevdiklerine dokunma vaktiydi. İçinde uyumasına izin veren güzel bulutundan sıyrılacak ve inecekti dünyaya. Sonra sabırlı güneşle anlaşacak ve doğaya güzel bir gök kuşağı armağan edeceklerdi...
Yağmaya başladı sevgili şehrinin üzerine. Ama neden kaçıyordu insanlar? Neden onlara dokunmasına izin vermiyorlardı? Neden bu şemsiyeler, kapüşonlar, bereler...? O sadece onlara dokunmak, sevgisini vermek istiyordu.Hem ılık yağacaktı üşütmeyecekti kimseyi. Ama herkes yok olmuştu, tüm insanlar evlerine kaçışmışlardı.Bu kadar mı korkuyorlardı ondan? Pes etmeyecekti, şirin evlerinin pencerelerinden sevecekti onların şaşkın yüzünü.Toprağa daha yumuşak dokunacak, onu da mutlu edecekti. Toprak başkaydı, hiç kaçmaz, yüreğini açardı ona. Keşke insanlar da anlayabilselerdi onun sevgisini.
Açılan bir pencere...Dışarı uzanan minicik bir el...Ona dokunmalıydı, bu minik eller ondan korkmuyordu ve belli ki sevgisini anlamıştı. Usulca yağdı minik elin üstüne. Buğulanmış pencereden görülüyordu minik elin sahibi. Eli gibi minik bir erkek çocuğuydu. Gülümsüyordu ona. Sevgi dolu yağmur, minik ele dokunuyordu sürekli.Sonunda bir insan izin vermişti kendisine dokunmasına. Sevgisinin hala anlaşılıyor olduğuna çok sevindi yağmur. Minik eli öpüyordu adeta...
Sonunda yerini güneşe bırakma zamanı gelmişti. Minik elin yanından ayrılırken ona bir armağan vermek istemişti, ona gök kuşağını göstermeliydi. Işıl ışıl bir gök kuşağı yapacaklardı güneşle birlikte. Anlayışlı güneş kabul etti yağmurun isteğini.Güzel bir gök kuşağı oluşturdular. Minik elin sahibi ise çok şaşırmıştı, hep gök kuşağı görmek istemişti.Kitaplarda görebilmişti ancak.Şimdi çok mutluydu, bu manzarayı hiç unutmayacaktı. O gün yağmurun kalbine mutluluk serptiği için bu hediyeyi aldığını hiç bilmeden büyüdü minik çocuk. Ve yağmur da bilmedi hiç, o çocuğun kendisini ömrü boyunca unutmayacağını....********************************************************************************************************
Bu akşamın da sonuna geldik sevgili okurlar:) bu bölüm sonrasında, her bölüm 1 etkileyici - yapıcı yorum sahibine ithaf edilecek:) yorum ve oylarınızı eksik etmeyin sevgiler:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN ŞİFRELERİ
Cerita Pendekİlginç sonlarla ve kahramanlarla biten, her okuyanın kendisinden mutlaka parçalar bulabileceği ve temelinde aşk yatan bu kısa hikayeler, kalbinizin şifrelerini çözmenizi sağlayacak