6.

197 63 80
                                    

🎼Zayn- pillowtalk

Zirvedeyken birdenbire yere çakılma hissi.

Her yerimdeydi. Her bir hücremi, her bir yanımı sarıyordu bu his. Yakıyordu. Alev saçıyordu. Dudaklarıma her temasında bana dorukları yaşatan bu adam çok yakıyordu beni. Ciğerlerimi onun kokusu böylesine sarmalamışken alev alıyordu içime giren her bir soluk, teması bu kadar hafifken koca koca depremlere yol açıyordu içimde. Çıldırtıyordu. Beni deli ediyordu. Beni her seferinde uçurumlarının en dibine atıyordu.

Jungkook beni her öptüğünde ben cennetten cehenneme çakılıyordum.

Beynimi uyuşturuyordu. Yemin ederim en etkili afrodizyaktan beterdi bu iki et parçası. Haz veriyordu. Deli edecek kadar çok haz veriyordu. Şehvet kokuyordu.

Deli oluyordum.

Aklımı kaybedecektim. Onu itip koşarak gitmek ve beni daha da sert öpmesi için yalvarmak arasında gidip geliyordum. Biliyordum. O pisliğin tekiydi ve bunları asla hak etmiyordu işte. Ancak çok güzel öpüyordu.
Çok güzel dokunuyordu.
Öldürüşü, katledişi bile güzeldi bu adamın.

Dudaklarını ayırdı. Kızarmış dudaklarından buram buram yayılan şehvetin taze kokusu burnumu sızlatmıştı.

"Yanıldım."

Tek nefeste fısıldamıştı bu sözcüğü. Göğsü kalkıp kalkıp iniyordu. Nefes almakta güçlük çekiyormuş gibi görünüyordu.

"Ben çok yanıldım Taehyung."

Anlamamıştım söylediklerini. Beynim peltek bir hal almıştı o saniyelerde. Onun barda o kızı öptüğünü bile unutmuştum belki.

"Çok yanıldım. Hayır, melek olan katiyen sen değilsin. Sen Tanrısın Taehyung. Üçüncü öpücükle Tanrısına bağlanan aptal melek benmişim."

Yalan.

Gözünü kırpmadan yalan söyleyebilecek biriydi o. İnsanları sadece yalanları ve şehvetiyle alt eden pisliğin tekiydi.

Nefret ediyordum. Onun her yalanına inanmaktan nefret ediyordum.

"Yalancı."

Fısıltımı duymasıyla kaşları havalanmış, dudakları alaycı bir tavırla kıvrılmıştı.

"Jungkook!"

Kulaklarımı dolduran tanıdık ince sesle ani bir hareketle Jungkook'un kollarının arasından çıkmıştım. Jungkook ise ilk önce şaşkınlıkla bana bakmış sonra bıkkın bir nefes verip arkasını dönmüştü.

Tek kaşını kaldırıp baktığında odağım onun baktığı yeri buldu.

"Ne oldu Ga-young?"

Kızı dün gece barda görmüştüm. Jungkook'un yanında oturuyordu. Çok güzeldi. Karanlıkta yüzünü tam seçmesem de şuan gerçekten çok güzel görünüyordu. Asil bir güzelliği vardı. Beline kadar uzanan saçları güneş ışığının altında parlıyor,ince belini sarmış elbisesi onu olduğundan çok daha zarif gösteriyordu.

Kız kollarını göğsünde bağlamış ve bana bakmıştı.

"Kavga çıktığını duyunca endişelenmiştim."

Bunları söylerken irislerini benden bir an olsun çekmemişti. Koyu kahve göz bebeklerinin içindeki kini çok net bir şekilde görebiliyordum.

"İyiyim ben, şimdi gidebilirsin."

Kızın bakışları tekrardan Jungkook'u bulmuştu. Dolgun, kırmızı dudakları yavaşça kıvrılmış ve Jungkook'a doğru adımlamıştı.

"Sevindim."

duende/taekook/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin