Umutsuzluk

126 4 0
                                    


Media'da orman var... Hayalinizde olan orman olmayabilir ama şöyle böyle derken bu tür bir ormandan bahsetmiştim. <3
Evan'ın ağzından
Beatrice gitmişti, bende bekliyordum. Bir anda kamyonetin altından biri vurdu, irkilmiştim. Yavaşça ayağa kalkıp kapıya doğru hareket ettim. Kamyonetten indim ama o sırada bir adamın bana doğru geldiğini gördüm, hemen geriye koştum ve uyuma taklidi yaptım. Adamın biri içeri girdi ve bağırmaya başladı," GEL BURAYA SENİ PİSLİK! ". Beni ayağımdan sertçe çekti. Ayağımı geri çektim ve diğer ayağımla tekme attım. "Aaaaağhh!" derken ve canı yanarken kaçma fırsatı buldum. Var olan gücümle kamyonetten aşağı atladım, ve koşmaya başladım. İçerilere gitmedim, sadece çevresinde koşuyordum şu an. Etrafa şöyle bir göz attım, ama Beatrice'i göremedim. Ya yakalandıysa? Ya onu bir yere kapattılarsa? Ya diğerleri ölmüşse? Ya ben tek kalmışsam?
Ayağım biryere takıldı, yere düştüm ve istemeden suya yuvarlandım. İçime hava yerine su çekmiştim, tam kalkacakken az önce peşimden gelen adam beni yukarı çıkartıp tekrar indirdi. Azda olsa nefes alabilmiştim. Telefonu çaldı," Efendim, çocuğu yakaladım, kızdan eser yok. Getiriyorum. Evet." gibi şeyler söyledi. Beni sertçe yukarı çekti ve ayağımdan çekmeye başladı.
İstemiyordum bunu, artık evime gitmeyi, anneme sarılmayı, sevgilimi öpmeyi özlemiştim. Evde ki, telekinezi ve telepati çalışmalarımı istiyordum.
Benim başıma ne gelmişti böyle? Beatrice adında ki bir kıza mı aşık olmuştum? Bir takım mafya/deli adamlar tarafından mı kaçırılmıştım?
NE OLUYORDU BANA?
Tris'in Ağızından
Bizi (Jack ve ben) bir tür yer altı zindanına kapatmışlardı, ya da ben öyle biliyordum. Jack 15 yaşındaydı ama o bile kendini koruyamamıştı. Yarın benim ve Bea'nın doğum günüydü, ama ben şu an onun hayatta olup olmadığını bile bilmiyordum! Ne Evan'dan ne de ondan haber alabilmiştik!
"Tris! Hey! Dünya'dan Tris'e!?" dedi Jack. "Pardon, dalmışım. Ne diyordun?" dedim gözlerine bakarak. "Dış kapı kilidi açılıyor, geliyorlar!" dedi ses tonunu değiştirmeden, o sırada kapı açıldı ve bir paket ayaklarımızın dibine geldi. Birbirimize baktıktan sonra Jack ayağa kalktı ve paketi incelemeye başladı. "Onu açmayı düşünmüyorsun herhalde?" diye sordum. "Boş boş bakacağımı sanıyorsan yanılmışsındır. Başka çarem falan mı var sence Tris!? " dedi atarlı atarlı. "Bana niye kızıyorsun Jack? Ben- Ben sadece sormuştum... Özür dilerim." Dedim gözlerim dolarken. Dizlerimi karnıma çektim ve kafamı dizlerimin arasına koydum. "Moralin çok bozuk Tris. Noldu?" Dedi bana dönerek. "Beatrice ve Evan ortalıkta yok, uçağımız ıssız bir adaya düştü, deli adamlar tarafından kaçırıldık ve bir zindaydayız! Moralim nasıl bozuk olmasın Jack?! Üstelik sende üstüme geliyorsun, gel gel oh! "Dedim gittikçe sesimi yükselterek.
"Başka birşey de var Tris, bana güvenebilirsin." Dedi bana yaklaşarak.
"Benim yarın- " duraksadım. "Yarın benim doğum günüm, 13 yaşına giriyorum ve onu burada geçireceğim!!" Dedim.
"Merak etme, onları bulacağız. Ağlayınca çok tatlı oluyorsun, Tris.." dedi gözyaşlarımı silerken. Gülümsedim.
Evan'ın Ağızından
Yeraltı zindanına benzeyen bir yere gelmiştik. Demir kapılardan geçtik, ve en son olacağını tahmin ettiğim yerde beni fırlatıp kapıyı kilitlemişti. Sanki birileri bana bakıyordu, ayağa kalktım. BİR DE KİMİ GÖREYİM?! Tris ve Jack yerde oturmuş bana bakıyorlardı.
"Evan! Aman Tanrı'm yaşıyorsun! Beatrice nerede?! O niye seninler değil Evan! "Diye bana koşup sarıldı.
Onu geri ittim. "Evan? Beatrice nerede?" Dedi daha sert bir ses tonuyla. "Bilmiyorum, Beatrice yok." dediğim anda bana vurmaya başladı. Onu duvara fırlattım (telekinetik gücümle). "ONU NASIL KORUMAZSIN?! HAYVAN HERİF! MALSIN SEN!!" Diye bağırmaya başladı.
"Herşeyin benim elimde olduğunu mu zannediyorsun? Onu korudum! Ama kendimi de korumam gerekiyordu Tris! Önce o çıktı kamyonetten, sonra ben. Sanki ben hiç üzülmüyorum! Merak etme tek üzülen sen değilsin burada Tris! Artık kendine gelmende fayda var!" Diyerek sözümü bitirdim.
"Tamam, hepsi geçecek Tris. " dedi Jack. "Ne geçeçek ya? Burada tıkalı kaldık, hep bu gerizekalı yüzünden!!" Dedi beni göstererek. "O olmasaydı bunların hiçbiri olmayacaktı, Jack! " Diye ağlamaya başladı. "Hayır, Tris. Evan haklı. Her yönüyle, biraz objektif olman gerekiyor bu durumda. Hepimizin bir olması gerekiyor yoksa onlar bizi değil biz birbirimizi öldüreceğiz." dedi.
Diğer köşeye oturdum. O kadar endişelenmişim ki oturduğum saniye aşağı kayıp uyuya kalmışım...

Jack'in Ağızından
Tris, aman Tanrı'm çok güzel bir kızdı.. Onu sevdiğimi bugün söyleyecektim ama doğumgününün yarın olduğunu öğrenince beklemeye karar verdim. Onu yarın öpecektim. Biliyorum, kulağa saçma geliyor. Sonuçta biz esir alınmadık mı? Ölmeyecek miyiz? Ama ben umursamıyordum, o hayatımda gördüğüm en güzel kızdı.

•Biz Farklıyız•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin