1.5

48 15 26
                                    

Ve bak nasıl durdu, her şeyi yıkan rüzgar.¹

***

Taha: geldin mi?

Ferda: daha değil

Ferda: sen?

Taha: yarım saat oldu

Ferda: beş dakikaya geliyorum

Ferda: kusura bakma

Taha: hızlı gelirsin diye metroya bindim

Taha: sorun değil

Taha: bir de Üsküdar'da oturuyorsun


Ferda: genelde yavaş yürürüm

Ferda: keşke çıkmadan önce haber verseydin

Taha: nasıl ya

Taha: arabanla gelmiyor musun?

Ferda: ehliyetim yok

Ferda: ayrıca kısa mesafe için trafiğe çıkmaya değmez

Taha:hayal kırıklığına uğradım şuan

Ferda: neden ki?

Taha: söylediklerine göre hatırı sayılır derecede zenginsin

Taha: ve senin daha ehliyetin bile yok

Ferda: garajda kullanılmayı bekleyen bir arabam var ama kullanmak zorunda değilim ayrıca istemiyorum da

Ferda: üzgünüm Taha

Taha: yine neye üzüldün?

Ferda: beklentilerini karşılayamadım

Taha: saçmalama şaka yapıyorum

Taha: sadece şaşırdım

Ferda: bende şaka yaptım

Ferda: bir saniye

Ferda: ben seni nereden tanıyacağım

Ferda: tüh bilseydim yakama karanfil takardım

Taha: bunu hiç düşünmemiştim

Ferda: hala kaçma şansım var yani?

›››

Aceleci adımlarım  o an için rotasızdı esasen.

Deniz kenarından Üsküdar İskelesi istikametine doğru ilerlerken bir taraftan da gözlerimle etrafı kolaçan ediyordum. Birini arıyordum fakat kimi? Dış görünüşünü hiç bilmediğim bir adamı nasıl tanıyabilirdim ki?

Kelimelerinden.

Hayır.

Yağmurluğuma biraz daha sarılıp adımlarımı olabildiğince hızlandırdım. Önümden, sağımdan ve solumdan geçen yirmi bir yaşlarında olanları seçmeye çalışırken bir taraftan da telefonumun ekranında son mesajlarımıza bakıyordum. Hiçbir şey yazmamıştı.

-beni tanıdığında kalacak olan. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin