1.7

52 16 13
                                    

Bugünün hayali yarına yeter mi? ¹

***


Metrelerce kare genişliği, kirli beyaz renginde duvarlarla çevrili tahminimce kaderine terk edilmiş yapının içinde daha önce hiç bulunmadığımdan ötürü çevremi incelerken, Taha ise bisikletini kıdemli bir ceviz ağacının gövdesine yaslamış aramızdaki mesafeyi kapatmış hemen yanımda konumlanmıştı.

Nereden bakılsa evden bir hayli uzakta, bu izbe köşedeydik.

Kendimi güvende hissetmem normal miydi?

Saatin kaç olduğundan habersizken fazla boş vermiştim. Umursamazlıktan kim ölmüştü ki?

İnsanı öldürmeyen şey-

"Tahmin edeyim, şuan kötü bir adam olduğumu düşünüyorsun, değil mi?"

-tuhaflaştırır.

Eğer yüzümü ekşitmemden bu kanıya vardıysa fena halde yanılıyordu. Bulunduğumuz yer, soğuğun da etkisiyle nemliydi ve burnuma gelen rutubet kokusu o kadar da hoşuma gitmemişti.

"Onu da nereden çıkardın?" sesim kısık çıksa da koca boşluğun içinde yankılanarak bana geri döndü.

"Kaşlarını çattın, gözlerini kıstın..." karşıma geçip kafasını bir miktar eğerek yüzümü incelemeye devam etti.

"Çenen kasılmış, gergin gibisin de sanki."

Böyle, her şeyde bir mana arar mısın kıvırcık?

Kollarımı göğüs hizamda çaprazlayıp kafamı iki yana salladım.

"Üzgünüm, yanlış tahmin. Sadece duyarlı burnumun kokulara olan hassasiyeti. "

Tek kaşını kaldırdı, omuz silktim. Öyle olsun bakalıö, der gibi bir hali vardı.

Arkasını dönüp duvarın köşesindeki boydan dolaba ilerlerken botumun ucunu beton zemine sürtmeye başladım.

"Hem kötü biri olsaydın..."

Adımları duraksasa da arkasına dönmedi. Cümlemin devam etmesini bekliyor olmalıydı.

"Sana ilk mesajı atmazdım, seninle konuşmak istemezdim-"

"Ve buraya gelmezdin?"

Evet, seninle gelmezdim.

Yandan bir bakış atsa da oralı olmayarak yerimde kıpırdandım. Bunu tahmin etmesi güç değildi elbette fakat ben sözümün kesilmesinden haz etmezdim.

Yine de bunu ona söylemedim.

O da önünde durduğu dolaptan birkaç karton, siyah bir poşet çıkardı. Ortadaki tavana değen kolona sırtımı yaslandığımda arkamda durav duvara  yönelmişti.

"Buraya daha önce gelmiş miydin?"

"Hayır."

O göremese bile belli belirsiz kafamı salladım.

"İlk kez seninle geliyorum."

-beni tanıdığında kalacak olan. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin