Save It Til Morning | Taekook

Bölüm 1: "Hayatını Diziye Çevireceğim"

22 Kasım 2019

Şirketin en sessiz katı şüphesiz patronun bulunduğu kat olmalıydı. O katta sekreter ve Park Jimin hariç kimse yoktu. Esmer tenli, pembe saçlı adam, hızlı ve sert adımlarla sanki yere eziyet etmek istercesine yürüyordu. Sekreter, esmer adamı gördüğünde ayağa kalktı.

"Hoşgeldiniz. Bay Park sizi bekli-"

Esmer adam, eliyle durmasını işaret ettiğinde sekreterin lafı yarım kalmıştı. Kapıya iki kez vurdu ve izin almadan direkt içeri daldı. Patronu bir misafiri olmasına rağmen onu güler yüzüyle karşıladı. "Taehyung!" dedi, ardından eliyle masanın önündeki deri koltuğu gösterdi. "Otursana. Ben de tam nerede kaldığını düşünüyordum."

Taehyung, deri koltuklardan birinde oturan siyah saçlı adama baktı. Adamın arkası dönüktü ve şimdilik yüzünü göremiyordu.

Koltuğa doğru ilerledi ve siyah saçlı adamın tam karşısına oturdu. Gözleri, karşısındaki adamın simsiyah gözleriyle kesiştiğinde göğsünden vücuduna garip bir his yayılmıştı. Sanki göz bebekleri yokmuş gibi simsiyahtı. Sadece göz göze gelmek bile Taehyung'a farklı hissettirmişti. Böylesine koyu gözlerle ve yoğun bakışlarla ilk kez karşılaşıyordu.

Hayatında ilk kez ürkek davrandı ve bakışlarını ilk kaçıran kişi oldu. Derin bir nefes aldıktan sonra söze girdi, "Neden sabah sabah buraya çağrıldım?"

"Misafirimle seni tanıştırmadan önce biraz konuşalım." Simsiyah gözleri olan adama döndü, aralarında Taehyung'un anlam veremediği bir bakışma geçmişti. "Onunla yaptığım konuşmanın aynısını seninle de yapacağım. Lütfen sinirlenmeden önce sakin kalmaya ve her söylediğimi dinlemeye çalış. Olur mu, Taehyung?"

"Beş yaşındaki çocukla konuşmuyorsunuz, Bay Park."

"Pekala, bugün bir reklam çekimin vardı."

"Evet, üç saat sonra."

"Dün akşam iptal oldu."

"Ne?! Benim neden şimdi haberim oluyor?"

"Öğleden sonraki katılacağın talk show da aynı şekilde iptal oldu."

Taehyung'un kaşları çatıldı. Dudaklarını oynattı fakat duyduklarına karşılık olarak diyecek bir şey bulamıyordu. Patronu çok net konuşuyordu onunla. Patronu da en az Taehyung kadar sabırsızdı. Park Jimin, para kaybetmekten nefret ederdi.

Patronu, sarı saçlarını geriye doğru attı ve koltuğuna iyice yaslandı. "Sence programının bir anda boşalmasının sebebi nedir, Taehyung?"

"Özel bir gün mü?"

"Özel bir gün... senin skandalların sayesinde her günümüz sanki özel bir gündeymişiz gibi hareketli geçiyor."

Taehyung da tıpkı patronu gibi koltuğunda geriye yaslandı. "Yine mi aynı mesele? Bunu konuşmaya mı geldim yani? Telefondan da anlatabilirdim."

"Şu ana kadar yaptığın bütün kötü şeylerin üstünü kapattım. Sadece ben değil, hayranların da bunun üstesinden geldiler. Peki sen ne yaptın? Her seferinde daha büyük bir skandalla gündeme yerleştin."

"Odama gizli kamera koydukları için o şerefsizleri hapse attırmayacak mısınız?"

"Neden senin için çabalayım ki? Grup seks skandalın hakkında doğru düzgün açıklama yaptın mı? Hayranların hayal kırıklığına uğradılar. Senin ürünlerini boykot ediyorlar. Mağaza, skandalın çıktığı günden beri bir tane bile ürün satmadı."

"Hayal kırıklığına uğrayacak bir şey yok. Grup seks herkesin yapabileceği bir şey. Ben bir insanım. Uzaylı değilim, cinsel ihtiyaçlarımı karşılamak istiyorum sadece. Bunun için mi boykot ediliyorum?"