Keyifli okumalar *sonsuz kalpler*
-----------
Koltukta yalnız başına yatan beden, hareketlenmeye başlamıştı. Onu uyandıran şey, kapının ardından gelen seslerdi. Birinin ağır adımlarla koridorda yürümesi ve kalın sesiyle konuşması...
Jungkook, önce koltuğun diğer tarafının boş olduğunu fark etti. Daha sonra kapının ardından gelen seslere kulak verdi, "Bu sabah gelmene gerek yok... evet, sana bolca tatil yaptırıyorum... akşam gelebilirsin, yemek yapacak vaktim olmayabilir."
Taehyung'un telefonla konuştuğunu anlamıştı. Uyanabilmek adına parmaklarıyla gözlerini ovuşturdu. İş günü olduğunu hatırlayınca aniden telaşlanmıştı. Elleri koltukta gezinmeye başladı, telefonunu arıyordu. Onu en son nerede bıraktığını unutmuştu.
Yatakta sırt üstü döndüğünde kalçasında bir sertlik hissetti. Telefonun üzerinde yatıyordu. Telefonu çekip aldığında kilit ekranını açtı. Saati kontrol ettiğinde sıradan uyanma saatinden daha geç bir vakitte uyandığını fark etti.
Yatakta oturur pozisyona geldi ve geceden sabaha kadar ona gelen mesajları ve diğer bildirimleri kontrol etti. Asistanı günlük programını attığında Seola'nın ismini görmüştü. Bugün ameliyata gireceği gündü. Hızla koltuktan kalktığında kapının açılması da bir olmuştu.
Taehyung içeri girdiği anda Jungkook'a gülümsemişti. "Uyanmışsın... kahvaltıyı birlikte yaparız değil mi?"
"Aslında işe geç kaldım."
"Sen duş al. Ben de sen mutfağa gelene kadar kahvaltıyı hazırlarım."
Jungkook için biraz zor olacaktı. Ameliyat saatine geç kalabilirdi... Yine de Taehyung'u kırmak istemiyordu.
"Hızlıca duş alacağım." diyerek durumu kendince düzeltmeye çalıştı.
"Oh, tamam... ben de hızlıca kahvaltı hazırlaycağım. Bu kattaki banyo, koridorun sonunda."
Jungkook başıyla onayladıktan sonra Taehyung'un yanından geçti. Ancak odadan çıkmamıştı. Aklına bir şey gelmiş gibi geri döndü ve Taehyung'a sıkıca sarıldı. Taehyung, bu ani hareketinden dolayı donup kalmıştı. Jungkook'un kolları onun göğsüne dolanmışken kalbi Jungkook'un kolunun hemen altında hissediliyordu.
"Bu arada..." dedi, ona sarılmaya devam ederken. "Günaydın."
Taehyung titrek bir nefes verdikten sonra kıkırdamıştı. "Günaydın. Bunu beklemiyordum."
Kollarının arasındaki bedenin titrediğini fark etmişti. Bu durumun üzerine daha fazla gitmek istedi, çünkü Taehyung utandığı zamanlarda fazla tatlı oluyordu onun için.
Dudaklarını daha önceden keşfettiği hassas noktaya, kulak memesinin hemen altına, bastırdığında Taehyung'un mırıldanmasına sebep olmuştu.
"Her sabah böyle olsun istiyorum..." Bedenine sarılan kollar gevşediğinde yanlış bir şey söylediğini sandı. En kötüsü de Jungkook'a yaslandığının farkında değildi ve bir anda kendini düşecekmiş gibi güçsüz hissetti.
"Duş alacağım." dedi, Jungkook. "Kahvaltı ve duş için yalnızca yarım saatim var. Hızlı olmalıyız."
Taehyung dudaklarını büzdü ama Jungkook bunu fark etmedi. Odadan çıkar çıkmaz Taehyung arkasını döndü ve açık kalan kapıya baktı. Birkaç saniyedir yapmak istediği gibi dizlerinin üzerine çöktü. "Birlikte duş alabilirdik." dedi, sessizce.
Yere devrildi ve odanın içinde yuvarlanmaya başladı. "Birlikte kahvaltı hazırlayabilirdik."
Kendini sola doğru yuvarlamaya geçtiğinde sızlanmaya devam ediyordu, "Birlikte evden çıkabilirdik, seni işe bırakabilirdim."
![](https://img.wattpad.com/cover/206168708-288-k545707.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Save It Til Morning | Taekook
FanfictionKim Taehyung, skandallar yüzünden sahneye yeniden çıkamayacak durumdaydı. Şirketi, Taehyung'u kurtarmak için bir plan yapmıştı. Basit bir plandı, Taehyung halk tarafından destek görecek bir doktorla birkaç aylığına nişanlı rolü yapacaktı. Zaman geç...