"Burası olduğuna emin misin?" Junmyeon elindeki ve sırtındaki eşyaları daha da yukarı iterek konuştu ve cebinden çıkardığı telefonundan video çekme kısmını açtı, hazırda tutmakta fayda vardı.
"Kendini telefonuma 'CANIMAŞKIMBİRİCİKKOCAM' diye kaydeden embesil burayı atmış konum olarak. Yanlış adres attıysa bunu ay sonunda danışmana bildireceğimi bilecek kadar aklı olduğunu düşünüyorum."
Junmyeon, Kyungsoo'ya hak vermişti. Arkadaşının sözde kocası embesilin biri olabilirdi fakat birazcık da olsa aklı olmalıydı. ''Kapısını çalarken çekmeye başla, elimdeki bira dolu kutuyu özelikle çek ne kadar mükemmel bir koca olduğum görünsün. Öksürdüğümde kaydı kapat." Kyungsoo elindeki biralar ve sırtındaki eşyalarıyla binanın içine girdi ve asansöre yöneldi, servis dışı yazısını gördüğünde okkalı bir küfür savurdu. "Sırf ben geleceğim diye asansörü de bozmuştur o şerefsiz." Kyungsoo önde Junmyeon arkada homurdana homurdana 7 katlı apartmanın en üst katına çıktılar ve Kyungsoo elini zile uzatırken Jun'a göz kırptı ve bu şekilde kayıt başlamış oldu.
"Ah, selam hayatım. Mükemmel bir eş olduğum için ben eve yerleşirken bir şeyler içeriz diye bize bira getirdim."
Jongin yapmacıklığı her yerinden belli olan bir gülümseme ve sesle konuştu. "Ah çok iyi düşünmüşsün canım. Ben de atıştırmalık bir şeyler almıştım SEN geleceksin diye, yanına iyi gider." Jongin, Kyungsoo'nun elinden aldığı küçük bira kasasını Sehun'un çektiği videoya doğru gösterdi ve kapının dibine koyarak ellerindeki ve sırtlarındaki eşyalara yöneldi.
"Yardım için bizi çağırmanı söylemiştim neden çağırmadın sevgilim?" Kyungsoo sırtına uzanan Jongin'in kulağına fısıldadı. "Orospu çocuğu." Kyungsoo kendisini çeken kameralara gülümsedi ve "Zaten düzenini bozacağım için mahcubum bir de yorulmanızı istemedim." Jongin, Kyungsoo'nun sırtındaki çantayı alırken kulağına fısıldadı. "Yalanını sikeyim." Ardından da yanağına bir öpücük kondurarak içeri geçti.
Jun ve Sehun kameralarını aynı anda kapattıklarında Jongin elindeki çantayı koltuğun üstüne fırlattı, Kyungsoo ise diğerine kötü kötü bakmaktan başka hiçbir şey yapmayarak içeri girdi. Sehun ise Jun'a yardım ederken diğerinin elindeki bir poşetin merdivenlerden aşağıya yuvarlanmasına sebep oldu, tabii ki Jun'un da göz devirmesine.
Jun, Kyungsoo'ya yardım ettikten sonra diğeriyle vedalaştı ve yanağından öperken fısıldadı. "1.5 milyon doları düşün ve asla pes etme." Sehun da Jun'a yetişebilmek için alelacele Jongin'e sarıldı ve fısıldadı. "İşin ucunda 1.5 milyon dolar var. Sen Jongin Ziyagil'sin sakın aptallık etme." Kapanan kapının ardından eşler birbirine delici bakışlar atarken ilk konuşan Kyungsoo oldu.
"Nerede yatacağım çok sevgili kocacığım?"
Jongin önünde durduğu yeşil koltuğun soluna kaydı ve sağ eliyle gösterdi.
"Yatağına merhaba de hayatım."
Kyungsoo önce kendi solunda bulunan yatağa ardından da Jongin'in eliyle gösterdiği koltuğa baktı ve gözlerini kapattı. İkisi de bok gibi görünüyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
welcome to vegas
FanfictionBiri terk edilmesinin acısını üzerinden atmak, diğeri ise işten kovulmasının hıncını çıkarmak için Vegas'a gitmişti. Nereden bilebilirlerdi ki geçirdikleri çılgın gecenin sabahına parmaklarında birer yüzükle uyanacaklarını? -Romantik Komedi- "what h...