"Hepinizden çokça özür diliyorum fakat bilgisayar sistemimiz bozulduğu için sizi biraz bekleteceğim."
Jongin ve Sehun duydukları sebebiyle gözlerini yuvalarında tam tur döndürüp yarım saat sonra odalarını öğrenebilmişti. Asansörden inecekleri vakit öpüştüğü kadından -ki bu kadın tam olarak bir bekarlığa veda partisinin baş kahramıydı- dudaklarını ayıran Jongin onun kalçasını sıkarak konuştu. "Ah nişanlın çok şanslı bir herif bebeğim." Ardından asansörden indi ve bağırdı.
"Vegas'ı seviyorum."
¤¤
Kyungsoo otel odasındaki banyoya kısa bir duş almak için girmişken Jun da ayna karşısında maske sürdüğü yüzüyle saçlarını kuruluyordu.
Sehun, odaları gezerken Jongin'e bir yerlerde viski falan bulabileceğini söyledi, yatak odasına giderek pantolonunu çıkardı ve akşam tam da bu yatakta biriyle olabileceğini düşündü. Ardından tuvalete gidebilmek için banyo kapısını açtığında yüzündeki yeşil salatalık kokulu maskeyle kendisine çarpan yarı çıplak adamla çarpıştı. Durumu ilk fark eden Jun olduğu için avazı çıktığı kadar bağırırken Sehun da bağırmaya başladı, bağrışma seansına Kyungsoo da dahil olduğunda Jun elindeki deodorantı Sehun'un gözlerine doğru sıktı. Sehun can havliyle "Gözlerim" diye bağırarak lavaboya daldı ve kafasını çeşmenin altına soktu, Jun kendisini odalarına izinsizce giren adamın üstüne attığında Kyungsoo da arkadaşını üstünden atmak için uğraşan adamın gözüne bir yumruk patlattı. Sehun koşarak yatak odasına geri döndüğünde Jun ve Kyungsoo da bağırarak arkasından koştular ve yatakta yatan adamın üstüne fırladılar. Kyungsoo yatak üstünde ayağa kalkarak yandaki komodinin üstünde yer alan gece lambasını eline aldı ve yataktaki adamın kafasına geçirmek için hamle yaptı, tam bu esnada Jongin içeri gelip "Hey, hey, hey sakin olun" dediğinde Kyungsoo bağırarak elindeki gece lambasını Jongin'in kafasına fırlattı. Neyse ki Jongin refleksleri gelişmiş biriydi de gece lambası kafasıyla buluşmadan eğilmeyi akıl edebilmişti, gece lambası da bu şekilde duvarla buluşmuş oldu. Kyungsoo altında sadece bir küçük bir havlu olmasına aldırmadan kendini karşısındaki esmer adamın üstüne fırlattı ve neresi denk gelirse orasına vurmaya başladı. Dengesini kaybeden Jongin kucağındaki güzel adamın altında yatakta yatar vaziyette buldu bir anda kendini. Bu sırada tam yan tarafında yatan Sehun'un saçları da onun üstündeki adam tarafından yolunuyordu. Kyungsoo, Jongin'i boğazlayabilmek adına ellerini diğerinin boynuna getireceği sırada bir şeyin farkına vardı, altındaki adamın boynunda pembe tüylü bir süs şeyi vardı, önce onu çıkarmaya çalıştı sonra birden durdu ve Jun'a bağırdı.
"Tamam tamam sorun yok, baksana onlar eş cinsel."
Junmyeon nefes nefese kendini durdurabildiğinde "Ne?" diye cevap verebilmişti, arkadaşını ailesi üç kere havaya atıp hiç mi tutmamıştı?
"Baksana şu boynundaki şeye eş cinsel bunlar."
Kyungsoo gayet rahat bir şekilde adamın kucağına oturdu, ne yaptığının ya da ne söylediğinin hiçbir şekilde farkında değildi. "KYUNGSOO GERİ ZEKALI MISIN? BİZ DE EŞ CİNSELİZ."
Kyungsoo dank eden gerçekle oturduğu rahat kucaktan fırladı ve önündeki adama yumruk atmak için kolunu kaldırdı. Jongin kucağındaki küçük adamın ellerini havadayken yakaladı ve konuştu. "Bakın hiçbir sorun yok. Yalnızca aşağıda bir karışıklık olmuş ve hepimize aynı oda verilmiş, gidip düzelttiririz." Kyungsoo altında yatan adamın gözlerine baktı ve kafasını olumlu anlamda salladı. "Peki eş cinsel misiniz?" Jongin kucağındaki adamın dolgun kalçalarına ellerini koydu ve sıktı. "Biseksüeliz, size uyar mı?"
Kyungsoo ve Junmyeon çığlık atarak diğerlerinin kucaklarından fırlayıp banyoya koşturduklarında arkada kalan ikili onların bu haline kahkaha atmıştı.
¤¤
"Bak dostum, şimdi iyi bir otel müdürü oluyorsun ve yaptığın bu yanlışı bir güzel düzeltiyorsun, yoksa bütün yapacağım şeylerden sen sorumlu olursun." Kyungsoo, Junmyeon, Jongin ve Sehun ile birlikte aşağıya indiğinde kimin gidip otel müdürüyle konuşması gerektiği tartışmasına bu işin nasıl yapılacağını göstereceğini söyleyerek son noktayı koymuştu. Belerttiği gözleri ve sert ses tonuyla söylediği sözler adamın hemen onlara boş olan çatı katındaki odalardan birini vermesine sebep olmuştu.
Kyungsoo yüzündeki zafer gülümsemesiyle diğerlerine döndü ve elindeki kartı uzattı. Jongin ise bu güç gösterisinden memnun kalmamış olacak ki bu yaptığının da bir şey mi olup olmadığı göstermek adına diğerlerini ardında bırakıp müdürle tekrar konuşmaya gitti. Aradan geçen iki dakikanın sonunda elindeki şeylerle geri döndüğünde pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. Elindekileri diğerlerinin suratına tuttuğunda Sehun'dan bir çığlık koptu. "Dostum bunlar bedava VIP giriş biletleri!"
Kyungsoo bedava VIP biletleri duyduğunda sordu. "Adama ahlaksız bir gece mi teklif ettin yoksa?" Jongin buna büyük bir kahkaha atarak Kyungsoo'nun yanağını sıktı ve eline büyükçe bir şaplak almasına rağmen sırıtmaya devam etti. "Ah hayır bebeğim, tek gecelik ahlaksız gece hakkımı seninle kullanmayı planlıyorum ben." Kyungsoo gözlerini büyüterek karşısındaki esmer adamın dizine tekme attı. "Soruna gelecek olursak ona senin bir kafadan kontak olduğunu ve seni tatile getirdiğimizi söyledim." Kyungsoo duyduğuyla esmer adamın bir de göğsüne şaplak atmıştı. "Sen... sen böyle bir şeyi nasıl yaparsın ya? Adam benim hakkımda yanlış düşünüyor senin yüzünden." Jongin omuzlarını silkti ve Kyungsoo'nun saçlarını karıştırdı. Kyungsoo ise saçlarındaki eli tutarak geri ittirdi. "Ah hadi ama güzelim. O adam, hakkında ne düşünürse düşünsün bir daha görmeyeceksin bile, bu seni neden bu kadar etkiliyor ki? Biraz içinden geldiği gibi yaşasana. Hep böyle ciddi olmak zor olmuyor mu?" Kyungsoo başını parmaklarına çevirdi ve onlarla oynarken mırıldandı. "Her zaman ciddi değilim ki ben. Neden sürekli herkes böyle söylüyor?"
Sehun, Jongin'in belini kırmak uğruna onun sırtına atlarken Junmyeon da bir hışımla Kyungsoo'nun elini tutup diğerini arkasından sürükledi kahkahalar eşliğinde. Dördü de otelin önüne gelen lüks limuzini gördüğünde çığlıklar attı ve sırayla bindi, bu gece belki de hayatlarının gecesi olacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
welcome to vegas
FanficBiri terk edilmesinin acısını üzerinden atmak, diğeri ise işten kovulmasının hıncını çıkarmak için Vegas'a gitmişti. Nereden bilebilirlerdi ki geçirdikleri çılgın gecenin sabahına parmaklarında birer yüzükle uyanacaklarını? -Romantik Komedi- "what h...