Aradan geçen bir haftanın daha sonunda Jongin anahtarıyla eve gireceği sırada içeriden tanıdık sesler işitti ve hızlıca kapıyı açarak içeri girdi. Kendisinin yaptığı masada hazırlanmış bir akşam yemeği, masanın etrafında oturan annesi, babası ve eşi ona bakıyordu. Jongin'in günlük kıyafetlerinin aksine hepsi de gayet şıktı.
Jongin kapıyı ardından kapatırken yavaşça içeri adımladı ve soran gözlerle Kyungsoo'ya baktı.
Kyungsoo ayağa kalkıp uzaktan onlara bakan Jongin'in yanına gitti ve koluna girerek yanağından öptü, diğerini masaya sürüklerken bir yandan da durumu izah etti.
"Bu sabah sen çıktıktan sonra baban ev telefonumuzu aradı sevgilim. Ben de ayıp olmaması adına açtım. Telefonlarına cevap vermiyormuşsun Jongin ve onlar da seni görmek istemiş, ben de hem seni görmeleri hem de damatlarıyla tanışmaları için onları akşam yemeğine davet ettim. Seni de aradım ama aramalarımı cevaplamadığın için sana sürpriz oldu."
Jongin şaşkın bir şekilde kendisine ayrılan yere oturduğunda babası konuştu. "Evlendiğini bize söylemeyi ne zaman düşünüyordun oğlum, çocuk sahibi olduğunda mı? Annen ve baban olan bizden bahsediyorum." Jongin şu an avazı çıktığı kadar bağırmak isterdi ama bunun yerine sessiz kalarak göz devirmeyi uygun gördü.
"Beni işten kovup aramızdaki akrabalık ilişkisini bitirmemizi söyleyen babamın hayatımdaki önemli olayları öğrenmek istemesi ne kadar ironik değil mi Kim ailesi? Ayrıca bana öyle bakma Kyungsoo sen de artık bir Kim'sin."
Kyungsoo Vegas kanunları gereği ikisinin de birbirinin soyadını aldığını biliyordu, artık kendisi Kim Doh Kyungsoo idi, tıpkı Jongin'in de Doh Kim Jongin olduğu gibi ve itiraf etmesi gerekirse bu biraz garip hissettirmişti.
"Bu söylediğin şey evlendiğini bize söylememeni hafifletmez. Hem de Kyungsoo gibi mükemmel bir insanla."
Kyungsoo, Bay Kim'in uzattığı kadehe elindekini tokuşturdu ve yüzündeki sadece Jongin'in anlayacağı kinayeli gülüşle bir yudum aldı.
"Aşkım seni bir dakika bu çok sevildiğin masadan alabilir miyim?"
Kyungsoo kadehini koyup yavaşça kalktı ve Jongin'i takip etmeden önce konuştu. "Ah sizin bu oğlunuz yok mu... beni öpmeden duramıyor, tıpkı meme isteyen bebekler gibi. Bebeğime memesini verip hemen geliyorum." Jongin, Kyungsoo'yu dirseğinden çekerek arkalarından kapıyı kapattı.
"Sen ne sikim yaptığını sanıyorsun?"
Kyungsoo kollarını önünde bağladı ve sağ kaşını kaldırarak cevapladı, sesinde yaptığı işten nasıl da zevk aldığının kanıtları vardı.
"Mahkemede çok sevgili ailen benim tarafımda olduğunda yaşayacağın o yıkımı hayal ediyorum da ımm muazzam..."
Jongin tekrar Kyungsoo'ya uzanmaya çalıştı fakat çabası diğeri tarafından bertaraf edildi.
"Senin bu yaptığına bel altı oynamak derler. İnsanlar nasıl da benim gördüğüm asıl yüzünü yani şeytanlığını göremiyor, cidden kafayı yedirteceksin bana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
welcome to vegas
FanfictionBiri terk edilmesinin acısını üzerinden atmak, diğeri ise işten kovulmasının hıncını çıkarmak için Vegas'a gitmişti. Nereden bilebilirlerdi ki geçirdikleri çılgın gecenin sabahına parmaklarında birer yüzükle uyanacaklarını? -Romantik Komedi- "what h...