welcome to vegas

14.

"Gözlerime inanamıyorum ya. Sen ve böyle muazzam siyahların varken cıvıl cıvıl renkli hem de güllü dallı çiçekli bir şey giymek... lan ben öldüm de cennette miyim acaba?"

Junmyeon, yalnız kaldıkları ilk an patır patır dökülmüştü, yalnız kalmak demişken buraya geldiklerinden beri avukat bozuntusu kıçının dibinden ayrılmamıştı, neyse ki en sonunda çişi gelmişti de diğerinin 5 dakika da olsa yalnız kalabilmişti arkadaşıyla.

"Ne sen sor ne ben söyleyeyim cidden. Ağzımdan girdi burnumdan çıktı, tutturdu 'Annemle babam da hep böyle çift şeyleri giyer, onların yanına giderken biz de giyelim' diye bir de sürekli 'Yapmazsan ölümü öp' deyip durdu aptal herif. Ben de ölüsünü öpmektense bu salak gömleği giymeyi tercih ettim."

Junmyeon kahkaha atarak söyledi. "Aslında ölüsünü öpseydin 3 milyon doların üstüne konardın." Kyungsoo yüzünü buruşturarak yalandan öğürdü. "Sağ ol kanka hiç gerek yok, hiç de almayayım. Dirisi yeteri kadar dert oldu zaten başıma."

Kyungsoo yanlarına doğru gelen Bayan Kim'i gördüğünde arkadaşının koluna girerek yolun ortasında buluşmalarını sağladı. "Merhaba Bayan Kim, bu en yakın arkadaşım Junmyeon. Junmyeon, bu güzel hanımefendiyi Jongin'in ablası sanabilirsin ama üzülerek söylemeliyim ki annesi, yalnızca oldukça genç gösteriyor."

Bayan Kim kendisine elini uzatan tatlı çocuğun elini sıkarken Kyungsoo'nun söylediği şeyden etkilendiğini gizlemeden al al olmuş yanaklarıyla kahkaha attı ve diğerine memnun olduğunu söylerken gülümsemeye devam etti.

"Kyungsoo, tatlım iltifatın beni çok onure etti ama bana anne demen beni en çok mutlu edecek şey olurdu."

Kyungsoo'nun yanakları al al oldu, hafifçe gözlerini kaçırarak sordu. "Jongin nerede anneciğim?"

Kadın kendisine söylenen kelimenin o güzel dudaklardan ve bal sesten çıkmasıyla mest olarak Kyungsoo'ya sarılıp ayrıldı ve yanaklarını sıktı, ardından Kyungsoo'ya işaret ederek park alanında çocuklarla oyun oynayan Jongin'i gösterdi. Kyungsoo kendisini etkileyen manzaradan gözlerini başını hızlıca sallayarak çevirebildi, Jongin çocuklarla ne de güzel anlaşabiliyordu öyle. Kyungsoo'yu hayal aleminden çekip çıkaran şey Bayan Kim'in onu kolundan çekerek ailenin geri kalanıyla tanıştırmaya götürmesi ve elindeki fotoğraf makinesiyle delil olabilmesi adına her anını fotoğraflayan arkadaşı olmuştu.

¤¤

"Hey!" diye seslendi Jongin kucağındaki çocukla Kyungsoo'ya doğru giderken. Kyungsoo ise kendisini yalap şalap öpen Kim ailesinin bireylerinden biraz da olsa uzaklaşmasına bahane olduğu için şu an Jongin'i öpebilirdi, elini salladı ve o da aynı şekilde seslendi kendisine doğru gelenlerin yanına giderken. Ortada buluştuklarında Jongin atıldı.

"Biricik yeğenim ve en yakın arkadaşım Rahee'yle tanıştırayım seni, kendisi dünyanın en mükemmel çocuğu olur."

Kyungsoo, Rahee'yi kucağına alarak yanaklarından öptü ve kendini tanıttı.

"Ben de Kyungsoo, çok memnun oldum Jongin'in en yakın arkadaşıyla tanıştığıma ve o kişinin Sehun değil de sen olmasına da."