"Gerçekten bu dede donunu mu giyeceksin pantolonun altına? Ah ah seviştiğimiz gece giydiğin o dantelli boxerlar nerede kaldı?"
Kyungsoo biraz daha acele etmezse işine geç kalacaktı ve müdür olmak için kendisiyle yarış halinde olan Munbyn'in hanesine bir sayıyı daha kendi elleriyle ekleyecekti. Hızlıca hareket ederken pantolonuna sokmakta zorlandığı kalçasına dönüp baktı, boxerında hiçbir sorun yoktu.
"Normal insanların giydiği türden bir boxer, ne var ki bunda? Ayrıca her zaman o kadar seksi şeyler giymeme gerek yok, sen o dantelli şeylerin ne kadar rahatsız olduğunu ve kaşındırdığını biliyor musun? Sorması ayıptır da günlük olarak sen ne giyiyorsun?"
Jongin ellerini beline attı ve altındaki eşofmanını aşağıya indirdi. Kyungsoo ise çığlık atmıştı.
"Ya sabah sabah senin sikini görmek zorunda mıyım ben?"
Jongin, penisini eline alarak sağa sola yatırdı ve bir iki okşayış verip eşofmanının içine geri soktu. "Ne varmış benim çavuşta? Fıstık gibi işte, gerçi sen daha iyi bilirsin, en son girdiği yuva sana aitti sonuçta."
Kyungsoo eğilerek çantasını aldı ve saçını düzelterek Jongin'e döndü. "Ben bir şey mi var dedim? Sadece neden görüyorum dedim de sende bunu anlayacak kafa yok zaten. Neyse sen ne yapacaksın, tüm gün böylece duracak mısın?"
Jongin omuzlarını silkerek diğer elindeki ekmek arasından bir ısırık aldı. "Artık gidecek bir işim olmadığını bildiğin halde sormana ne demeli peki? Ayrıca senin gibi sevmediğim bir işi yapmaktansa hiçbir şey yapmamayı tercih ederim."
Kyungsoo kapının önünde ayakkabılarını giydikten sonra arkasını döndü ve soğuk bakışlarıyla diğerine baktı. "Sana işimi sevmediğimi düşündüren şey nedir?"
Jongin bu soruya yalnızca omuz silkmiş ve koltuğa geçerek televizyonu açmıştı.
¤¤
Bir haftanın sonundaki cuma günü danışmanın kapısında buluşmak için anlaşılmıştı. Jongin, Sehun'un yanından gelecekti, Kyungsoo da iş çıkışı orada olacaktı.
"Hey hazır mısın?"
Kyungsoo evrak çantasının ön gözünden yüzüğünü alıp parmağına takarken cevapladı. "Sana her baktığımda kusma isteğimi bastırmaya mı? Evet hazırım."
Jongin gözlerini devirse de açık kapıdan öncelikle Kyungsoo'nun geçmesi için elin uzatmıştı.
"Evet Jongin bana hobilerinden bahsetmeye ne dersin?"
Jongin, Kyungsoo'yu kolunun altına çekerek vücutlarını birbirine yapıştırmıştı, danışmanın karşısında oturdukları rahat deri koltukta. "Evliliğim haricindeki hobilerim mi? Ah ben Kyungsoo'yu sevmeyi severim. Bu oldukça kolay, ayrıca dinlemeyi severim. Kimi dinlemekten kast ettiğimi anlamış olmalısınız, eşimin sesi harika küfür etse bile müzik gibi geliyor kulağıma, gerçi benim minik serçem asla kötü söz kullanmaz bana karşı. Başka...? Ah, ona destek olmaya bayılıyorum, yaptığı her şeyde arkasındayım. Bilmem, sanırım bu kadar."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
welcome to vegas
FanfictionBiri terk edilmesinin acısını üzerinden atmak, diğeri ise işten kovulmasının hıncını çıkarmak için Vegas'a gitmişti. Nereden bilebilirlerdi ki geçirdikleri çılgın gecenin sabahına parmaklarında birer yüzükle uyanacaklarını? -Romantik Komedi- "what h...