KUTUP MAVİSİ ∆ ON DÖRT ∆

3.1K 283 231
                                    

BÖLÜM ŞARKISI=EVGENY GRİNKO -Once Upon A Time 

Merhaba arkadaşlar lütfen hayalet okuyucu olmayın sizin düşünceleriniz bu kitabı sekillendirecek . O güzel yorumlarınızı çekinmeden paylaşın benimle 💞 KEYİFLİ OKUMALAR DİLERİM 🤩

Saatlerdir onların kıkırdaşmalarını dinlemekten midem bulanmıştı . Kendimi dışarı atıp nefes almak ve Kuzeyin bana söylediği kelimeleri hazmetmek istiyordum. Benim hayallerimdeki , düşüncelerimdeki Kuzey ölmüş yerini bu iğrenç insan almıştı. Ben bana değer verdiğini düşünürken onun umrunda bile olmadığımı görmek içimi acıtmış hatta kanatmıştı.

Kapıya doğru ilerlerken pek de eski olmayan kahverengi parkeler gıcırdamaya başlamıştı . Sanki benim dışarı çıktığımı Kuzeye haber veriyordu . Ağır adımlarla ilerlemeye devam ettim ve kapıya ulaştığımda  onların kahkahası da sona ermişti.  Biraz bekleyip onları dinlemeye başlamıştım, hala ses seda yoktu . Etrafa baktığımda ise eve sanki ölü toprağı serpilmişti.  Ne bir kimse ne de bir ses .

Hemen kapıyı açıp dışarı çıktım ve kuş cıvıltılarına kendimi bıraktım . Ev o kadar korkutucuydu ki . Korumalar etrafta görünmüyordu , sadece evin köşesinde bir tane koruma vardı o da  uyukluyordu.  Onu da atlatmak kolay olacaktı.  Ağır ağır adım atarken o da oturduğu sandalyede bir öbür tarafa bir bu tarafa dönüp duruyordu. Biraz hızlanmam lazımdı yoksa yine yakalanacaktım.

Koşar adımlarla ilerliyordum ki arkamda bir çığlık ve bir gürültü kopmuştu . Geriye dönüp baktığımda ise görüp görebileceğim en korkunç şeyi görmüştüm.  Alev kanlar içerisinde yerde yatıyordu ve gözleri hala acıktı.  Olduğum yerde donup kalmıştım . Ne bir yere gidebiliyordum ne de bir şey söyleyebiliyordum.

Dakikalardır Alevin o kanlı yüzüne bakıyordum .  Sanki bana bir şey anlatmaya çalışıyordu . Kafayı yemek üzereydim, Kuzey sonunda koşarak yanıma geldiğinde bana kocaman sarıldı ve kafamı göğsüne bastırdı sanki ağlamamı istiyordu . Ne yapacağımı bilmez halde öylece bekliyordum Kuzey ise  telefonda bir şeyler mırıldanıp kapattı .

Ne yaptığımı yavaş yavaş anlıyordum , katil bir adama sarılmış öylece duruyordum. Kendimi zor da olsa kollarından kurtarmış çıkışa doğru koşarken ayağıma bir şeyin takılması ile yere kapaklanmıştım. Ağladığımı o an fark etmiştim , gözyaşlarımdan etrafı göremiyordum . Yere düştüğümde  acıyan dizimin kanadığını pantolondaki kandan anlamıştım.

Ayağa kalkmaya çalıştığımda ise titreyen bacaklarım bana ihanet edercesine kendilerini salıveriyorlardı. Sürünmek pahasına da olsa bu katil adamdan kurtulmak istiyordum .

Tam ilerleyeceğim esnada kolumun altından ve kalçamın altından kavranan eller ile havaya kalktım . Beni taşıyan kişiye baktığımda ise tabiki de katil ile göz göze gelmiştim. Ne kadar çırpınıp debelensem de kollarından bir türlü kurtulamıyordum. Hem korkuyor hemde nefret ediyordum .
İki tane güçlü duygu bedenimi ele geçirmişti. 

"İmdaaaaaat kurtarın beni katil var . Noluuuurr kurtarın beni yalvarırım."

Söylediğim kelimelerin işe  yaramayacağını tabi ki de biliyordum lakin Kuzeyin artık nasıl birisi olduğunu anlamasını istiyordum. Kapıya doğru ilerlerken yerde cansız bedeni ile  öylece yatan  Alev ile göz göze gelmiştim . Ben hayatımda ilk defa ölü birisini görmüştüm, televizyonda gördüğümde korkudan yorganın altına giriyordum sonra  geçiyordu . Peki bu nasıl geçecekti ?

Cesedi geçtikten sonra eve girdiğimizde ölüm sessizliği üzerimize sinmişti .  İkimizde yere bakıyorduk ilk sessizliği kimin bozacağı meçhuldü.

Biraz sonra kapının çalınması ile matem havası tabi ki de geçmemişti. Kuzey yavaş ve ürkütücü adımlarla tıpkı bir katil edası ile ilerleyip kapıyı açtı ve doğruca gelip koltuğa gerisin geri oturdu .

"Ne oldu burada Kuzey ? Kapıdaki ceset de kim  daha önce yanında hiç görmemiştim . "

Kapıdan hızla gelen adam Kuzeyin karşısına oturmuş ona hesap soruyordu.  Kuzey ile ya aynı yaşta ya da ondan birkaç yaş büyük gösteren adam bana dönerek şöyle bir baktı ve önüne dönüp telefonuna bir şeyler yazmaya başladı . Biraz sonra ise Kuzeyin telefonuna bir bildirim gitti , eline alıp baktığında yüzünü bana çevirdi ve tekrardan telefonuna bakarak o da bir şeyler yazmaya başladı.

"Yeter artık kulaktan kulağa mi oynuyoruz yahu.  Ne bu gizli kapaklı muhabetimsi şey ! Dışarıda ceset var ceset Alev öldü . Siz hala burada liseli aşıklar gibi mesajlaşıyorsunuz !"

İkisi de bana bakarak resmen gözleriyle beni öldürmüşlerdi . Çenemi kapatıp çiçek olmuştum . Aynı halde yerde bende yatmak istemezdim.  Atalarımız ne demiş zaten körle yatan şaşı kalkar . Katille yatan adam yaralamacı olarak kalkar . 

Kafamı yerden kaldırdığımda iki sinirli bakış ile karşı karşıya kalmıştım yine . Galiba ben bu sözleri sesli bir şekilde söylemiştim .  Kafamı tekrardan yere eğdim ve ayaklarıma bakmaya devam ettim . Çoraplarımın çilekli olduğunu o an fark etmiştim . Ayaklarımla oynarken birden kapı çarpılmıştı. Ne ara dışarı çıktıklarını anlayamadığım katil Kuzey ile Adam yaralamacı adam dışarı çıkmıştı. Sanki Salvatore kardeşler bizim evde kalıyorlardı . Efekt aynı efekt sonuçta .

Korkudan saçmalamak ve iç sesim ile koyu bir sohbete geçmek bende doğuştan süregelen bir davranıştı. Koltukta kaç saattir çakılı kalmıştım . Katil Kuzey her an gelebilirdi.  Yerimden yavaşça yaşlı nineler gibi elim belimde kalkmış ağır adımlar atarak ilerlemeye çalışıyordum.

Oturmaktan tüm kaslarım kasılmıştı,  merdivenin başına geldiğimde yukarı doğru bakmamla çığlığı basmam bir olmuştu . Alevi görmüştüm , bana doğru gülerek geliyordu mutfağa doğru koşarak gittiğimde tezgahtan bir ekmek bıçağı aldım ve arkamı dönerek etrafa bakmaya başladım.  Tam rahat bir nefes almıştım ki yanımda beliren Alev ile elimdeki bıçağı sağa sola savurup kaçmaya başladım .  Kapıya vardığımda açıp dışarı çıkacaktım ki güçlü kolların arasına sıkışmış halde öylece kalakalmıştım.  Etraf dönmeye başlamıştı .

Karanlık olmadan önce dilimden dökülen tek kelime Alev olmuştu .

Merhaba arkadaşlar bölümün sonuna geldiniz lütfen duygularınızı düşündüğünüz her şeyi benimle paylaşırsanız sevinirim sizleri çok seviyorum ❤️

 KUTUP MAVİSİ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin