Dare or Nude ?¿

Twelve

"Kendall, uyan artık okula geç kalacaksın."

Annemin seslenmesiyle gözlerimi açtım. Başımdaki şiddetli ağrıyla yüzümü buruşturdum ve kafamı sinirle bana bakan anneme çevirdim. Odamdaydım ve üstümde kendi geceliklerim vardı.

"Eve ne zaman geldin sen Kendall? Gece geç saate kadar evde yoktun ve aramalarıma da cevap vermedin. Seni bu konuda daha kaç defa uyaracağım ben?"

"Ağrı kesici var mı?"

Yavaş yavaş kendime gelirken aklıma dün gece Shawn'ın söylediklerinin gelmesiyle baş ağrımın arttığını hissettim. Gerçekten tam anlamıyla boku yemiştim. Sanırım beni bayılttıktan sonra gizlice eve getirmişti ve tehdit ettiği şeyden dolayı bunu anneme söyleyemeyecektim. O yüzden nerede olduğuma dair bir yalan bulmam gerekiyordu.

"İlaç kutusundan git al. Ayrıca bu hafta cezalısın, okuldan çıktıktan sonra hemen eve geleceksin. İtiraz istemiyorum anladın mı?"

"Öyle bir şey olmayacağını sende biliyorsun anne. Başım çok ağrıyor zaten lütfen tartışmayalım."

Her zaman beni bu şekilde cezalandırıyordu ama ertesi gün unutuluyordu ve ben yine istediğim yere gidiyordum. O yüzden boş sözlerle başımı daha çok ağrıtmasına hiç ihtiyacım yoktu.

"Öyle mi Kendall? Bu sefer çok ciddiyim ve şimdi babanı arıyorum, eğer bu hafta okul çıkış saatinden sonra eve gelirsen bu dönemi hatta belki önümüzdeki seneyi babanın evinde geçirmek zorunda kalırsın."

"Beni babamda kalmakla tehtid edemezsin anne. Onun nasıl biri olduğunu biliyorsun bana nefes bile aldırmaz. Öyle bir şey yapamazsın."

Babam çok otoriter biriydi ve annemle ayrılmalarının da en büyük sebebi buydu. Hepimizi çok fazla sıkıyordu ve ne annem ne ben ne de ablamlar buna katlanamıyorduk. Fakat Kylie, babamı çok seviyordu o yüzden o babamla kalmıştı ve biz hepimiz annemle birlikte kalıyorduk. Kylie'nin babamla nasıl kaldığını hiç anlayamıyordum çünkü Kylie de bizim gibi babamın tamamen zıttıydı ama bir şekilde çok iyi anlaşıyorlardı.

"Bu hafta eve geç gel bakayım görürsün yapabiliyor muyum yapamıyor muyum."

Bir şey dememe izin vermeden hızlıca odadan çıktığında sinirlenmiştim ve biraz da korkmuştum açıkçası çünkü babamda kalmak cidden isteyeceğim son şey bile değildi ve eğer annem onunla konuşursa kesinlikle seve seve beni yanına çağırırdı.

Telefonumun çalmasıyla etrafa bakınıp nerede olduğunu bulmaya çalıştım. Zil sesi yataktan geliyordu ama yorganım o kadar karışmıştı ki bulmam uzun sürmüştü. Sonunda bulabildiğimde Hailey'in aradığını gördüm ve ne kadar şu an onunla konuşmayı istemesem de aramayı cevapladım.

"Kızım neredesin sen ya? Dün gruba yazdığın şeyler neydi öyle, neye sinirlendin bu kadar?"

Dün gruba yazdığım şeyler mi? İyi de dün ben kaçırılmıştım ve doğal olarak telefonumu elime bile alamamıştım.

"Hailey sonra konuşsak olur mu? Okula geç kalacağım kalkıp hazırlanmam gerek."

"Daha hazırlanmadın mı? 15 dakikaya ders başlayacak çabuk gel de dün sana neler olduğunu anlat meraktan çatlıyorum."

Dün neler olduğunu ben anlayabilsem sana da anlatacağım ama o kadar karışık şeyler dönüyor ki bende anlayamıyorum hiçbir şey.