QUILL

2.3K 166 142
                                    

"Yardım EDİN!" boğazına giren ağrı ile yutkundum. Bu git gide acı vermeye başlamıştı.

Demir parmaklıkları sıkıcana tuttuğu için avuçlarının içi su toplamıştı. Ama bırakmamakta kararlıydım.

Bembeyaz odanın göz yoruculuğuna küfrettim ve tekrar bağırmak için havayi içine çektim

"Yardım Edin! Lütfen... Baba!" Sesi çıkmamaya başlıyordu artık. Derincene öksürdüm
Elini demirlerden çekerek boğazına götürdüm. Şişmişti. Tam bir cehennem gibiydi.

Kapı açılma sesi duyunca etrafına bakındım. Bembeyaz odanın bir duvarından kapı açıldı. Aceleyle oraya baktım. Kapının arkası siyahtı.

Farklı bir renk... ah bu cennete açılan kapı

Ama yanıma gelen kişiyi görmemle suratımı düşürdüm.

Ultron.

Biz bu adamı yenmemişmiydik... hemde yüzlerce.

"Küçüğüm" dedi o uzun boyunu benim küçük boyuma eğerek.

"Burada seni kimse duyamaz" dedi gülerek. Bense elimle demirleri dahada sıktım.

Bembeyaz odada upuzun bir şekilde grice durdu robot. Sonra elini sağa doğru çevirince ellerimdeki demirler birbirlerinden ayrıldı.

Ayrılırken hemencecik ellerimi çektim. Çekmeseydim yanlardaki demirlerle ellerim eğilecekti.

"Biraz gezelim mi evlat?"

Ne kadar gezmek istemesemde farklı bir renk görmek gözlerimi şenlendirirdi.

Az da olsa kör olmam engellenirdi.
Bide kaçma yolu aramak iyi gelirdi.

Demirlerden adımımı atarak o küçük hapisten çıktım.

Robot uzun elini benim sırtıma koyarak yürüttü.

Geldigi yerden beraber çıktık. Çıkmamla gri ve kırmızı renkler göz bebeklerimi şenlendirdi.

"Biraz sıcak bir şeyler içmek istermisin çocuk?"

Bu boğazımın biraz olsada ağrımasını engellesede zehirli olması ölümüme sebep olurdu belki.

Uzun koridorun ilk dönüşünden döndükten sonra gözüme kahverengi rengi fazla geldi. Toprakta  olsa gerek her yer kahverengiydi.

Ve kahve kokuyordu. Kahve?

Beni bir tahta sandalyeye oturtarak kocaman ellerini omzuma koydu.

"Çay, kahve, ıhlamur ve kahve? Hangisini istersin?"

"Hiçbiri olur mu peki?" Ellerini omzumdan çekip önüme geçti. Uzun boyu yüzünden kafamı son ana kadar kaldırdım.

"Cocuk bunların hepsini senin için getirttim... yoksa zehir koyacağımımı düşündün?" Kendi kendine güldü.

Sonra bir anda durunca kalbım korkuyla çarptı.

"Seni kullanmadan öldürmem çocuk. O baban denecek adamı öldürmeden seni öldürmem." Önümde diz çöktü. Çokse bile yine benim boyumdan uzun oldu.

"Geçen denememde ablan ve abin dediğin çocukları kullandım. Ama o yaramazlar babanın yanında durmayı seçti"

Sonra önümden kalktı.

Ne yapmaya çalışıyor bu robot. Bir yerinde durmadı.

"Bu sefer kazanan ben olacağım" zaferle gülümsedi robot. Elini yumruk yapıp kalbine koydu.

Baby AvengersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin