--Don't you call him "baby"
Ona "bebeğim" diye seslenmeWe're not talking lately
Son zamanlarda konuşmuyoruzDon't you call him what you used to call me
Ona, eskiden bana seslendiğin gibi seslenmeI, I confess I can tell that you are at your best
Ben, itiraf ediyorum elinden gelenin en iyisini yaptığını söyleyebilirim.I'm selfish so I'm hating it
Bencilim bu yüzden bu huyumdan nefret ediyorumI noticed that there's a piece of you in how I dress
Fark ettim ki şu anki giyiniş tarzımada bir etkin varTake it as a compliment
Bunu bir iltifat olarak kabul etDon't you call him "baby"
Ona "bebeğim" diye seslenmeWe're not talking lately
Son zamanlarda konuşmuyoruzDon't you call him what you used to call me
Ona, eskiden bana seslendiğin gibi seslenmeI, I just miss
Ben, ben sadece özlüyorum,I just miss your accent and your friends
Sadece aksanını ve arkadaşlarını özlüyorumDid you know I still talk to them?
Hâlâ onlarla konuştuğumu biliyor musun?Does he take you walking 'round his parents' gallery?*
Seni ailesinin galerisini gezmeye götürüyor mu?Don't you call him "baby"
Ona "bebeğim" diye seslenmeWe're not talking lately
Son zamanlarda konuşmuyoruzDon't you call him what you used to call me
Ona, eskiden bana seslendiğin gibi seslenmeDon't you call him "baby"
Ona "bebeğim" diye seslenmeWe're not talking lately
Son zamanlarda konuşmuyoruzDon't you call him what you used to call me
Ona, eskiden bana seslendiğin gibi seslenme[Outro: Camille Rowe]
Coucou* Tu dors ? Oh, j'suis désolée...
Hu huu, uyuya mı kaldın? Oh, özür dilerim...Bah non... Nan, c'est pas important...
Şey hayır... Hayır, önemli bir şey değil...Ouais, on a été à la plage, et maintenant on—
Evet, biz plaja gittik şimdi de—Parfait ! Allez !
Tamam! Hadi!Coucou*: Fransızca da sadece tanıdığınız insanlara verdiğiniz bizdeki naber tarzında selamlaşma şeklidir.
His parents gallery*: Camille Rowe, 2015 yılında kendi çağdaş sanat galerisi "6817 Melrose"'ı adında açılan bir galeri olan Theodorakis Niarchos ile çıkmaya başladı. Theo'nun babası, büyükbabası olan Stavros Niarchos'dan da kalan büyük bir sanat eseri koleksiyonuna sahip. Ve kendi galarileri var ve içlerinde ünlü ressamların (Van Gough, Claude Malet gibi) eserleri olan bir resim galerisinde sahipler. Harry burda buna gönderme yapıyor.
There's a piece of you in how I dress*: Burda kızın, Harry'nin şu anki giyiniş tarzına bir etkisi olduğunu söylerken; kızın Harry'nin giyiniş tarzına yardım ettiğini ve Harry'nin hoşuna giden şekilde ona bir tarz önerdiğini ve Harry'nin de kendisinin hala bunu kullandığını söylüyor.
Not: Şarkının sonunda Camille, sanki Harry ile bir telefon görüşmesi yapıyormuşda onu koymuşlar gibi konuştuğu için orası biraz devrik ve anlamsız gelebilen bir bölümün. Aslında kulağa bir tarafın konuşmaları silinmiş bir telefon konuşması gibi geliyor Ana dili Fransızca olmayan kişiler İngilizceden bakınca anlayamabilir ama bildiğiniz telefonda iki arkadaş havadan sudan günlük Fransızca ağzıyla konuşuyor o tarz yapılan bir konuşma yani.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Styles-Fine Line Albüm (Türkçe Çeviri)
Non-FictionHarry Styles'ın ikinci stüdyo albümü olan Fine Line albümünün çevirisi