Jung Hoseok tüm utangaçlığı ile kendisine bakarken Jungkook transa geçmiş gibiydi.
O'ydu. Hoseok'tu ve öyle utangaç ve tatlıydı ki Jungkook'un kalbi ağzında atıyordu.
"Bay Jeon ben her şey için üzgünüm." omuzları düşmüştü ve sesinde bir yorgunluk kırıntısı vardı. Jungkook ona sarılmak ve saçlarını defalarca öpüp kokusunu solumak istiyordu. O'ydu işte. Güzel ses tonu, utangaç bakışları ile güzel bedene yakışır güzel bir ruh.
"Hoseok iyi olman adına her şeyi yapacağımı biliyorsun değil mi?" Hoseok kafasıyla onu onayladı. Bayan Jung'a haber vermemişti. Kimseye dememişti ki. Bu ona özel olsun istiyordu. Onu duymak ve onu izlemek... Gerçek Hoseok'u sadece kendisine saklamak istiyordu.
Yüzük çizimi olan parmaklarını birbirine doladı ve Hoseok'un gözlerinin içine baktı. "Bana güvendiğin için teşekkür ederim Hoseok." kocaman gülümsedi ve ayağa kalkıp yatakta oturan bedenin kafasını kaldırıp kendisine bakmasını seyretti.
Oturan bedenin bacakları arasına girdi. Parmakları hala kenetliydi ve Jungkook o öpmeyi çok istediği saçlarına dudaklarını bastırıp güzel kokusunu soludu.
Hoseok heyecanlıydı ve o baş ağrısını görmezden gelmeye çalışıyordu ama öyle keskin bir ağrıydı ki bu. Sanki içindeki o yaşayan kişilikler ona engel olmak istiyor gibiydi. Onu durdurmak, onu yok etmek. Fakat Hoseok direniyordu ve bu durumda başarılıydı da şu ana dek.
İçeride bir yerlerde her şeyin bilincinde bir savaş verirken karşısındaki bedene güvenmişti. İçinde yaşayan her bir kişilik sevmiş ve güvenmişti karşısındaki bedeni ve kalbinin hızlı atmasının sebebiydi bu.
20 yaşındaydı 10 yılını burada heba etmiş ve çok fazla şeyden mahrum kalmıştı. Hayatında belki de sadece bir kere kendisi olabilme fırsatı yakalayabiliyordu ve başındaki acıya direnip kalbini hızlandıran bu bedenle olmak istiyordu.
Jungkook gerileyip gözlerinin içine bakarken fısıldadı Hoseok. "Ben... Bir şey isteyebilir miyim?"
Jungkook'un üzerindeki o mavi doktor önlüğüne sarmıştı elini. Jungkook onun sesini duyunca bile ürperiyordu, nefesi kesiliyordu. "Tabii ki Hoseok." elini onun yanağına yasladı ve usulca teninde gezdirdi elini. Bu hareketi Hoseok'un mayışmasına sebep olacak cinstendi.
İkisinin de kalbi hızlı atıyordu ve birbirlerine bariz bir ilgileri vardı işte. Hoseok bunu kabullenirken Jungkook ise bunu reddetme eğilimindeydi sadece.
Hoseok gözlerini kapattı yanağında dolaşan elin verdiği sıcaklık ile. İsteğini dile getirmek istiyordu. Belki bu sondu. Belki bir daha kendisini böyle dışarıya atamayacaktı ve belki de yok olacaktı. Sadece istiyordu da karşısındaki beden ile kendisini harmanlamak zor olmamalıydı.
Diğer bölümü smut yapmayı düşünüyorum.
Birkaç bölüm sonra da birkaç yıl ileriye gideceğimizi belirtmek isterimmmm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Ring :: HopeKook ✔
FanfictionBazı olaylara akıl sır ermezdi. Ve bazı insanlara da... "O benim kocam. Parmağındaki yüzüğe bakın!" ||02.11.2019||