Sonrası karanlık...Karanlık...Karanlık...Ve sonunda gözlerimi aralayabilecek güçteyim.Gölerimi açtığımda karşımda beni öldürmek isteyen adam Lirta.İstemsiz bir çığlık atıyorum.Ama o kadar güçsüzüm ki sesimiLirta'nın bile duyduğundan şüpheliyim.Ama Clotit hemen başımda bitiyor.Ve sakinleştirici ve çocuğu hasta olmuş bir anne sesiyle beni sakinlerştirmeye çalışıyor.
-Verity...
Ama başaramıyor.Daha azından ilk kelime dökülür dökülmez göz yaşlarına boğuluyor.Yaklaşık yirmi dakikalık bir avutma terapisini ardından onu susturmaya çalışmaktan vaz geciyorum.Garip olan şu ki yaralanan benim.Sma hakkını vermem lazim ki bana ulaşmak için elinden geleni yaptı.Üstelik o ormana girmek benim hatam.Benim yüzümden neredeyse Lirta ölecekti.Ama bir dakika kim beni Lirta'dan kurtardı ve yine Lirta'yı öldürülmemesi için yalvardığım kişi kimdi?Başımı kaldırmamla gözlerim sorularımı cevapliyor.Karşımda ben den beş altı santim uzun olduğu tahmin ettiSonrası karanlık...Karanlık...Karanlık...Ve sonunda gözlerimi aralayabilecek güçteyim.Gölerimi açtığımda karşımda beni öldürmek isteyen adam Lirta.İstemsiz bir çığlık atıyorum.Ama o kadar güçsüzüm ki sesimiLirta'nın bile duyduğundan şüpheliyim.Ama Clotit hemen başımda bitiyor.Ve sakinleştirici ve çocuğu hasta olmuş bir anne sesiyle beni sakinlerştirmeye çalışıyor.
-Verity...
Ama başaramıyor.Daha azından ilk kelime dökülür dökülmez göz yaşlarına boğuluyor.Yaklaşık yirmi dakikalık bir avutma terapisini ardından onu susturmaya çalışmaktan vaz geciyorum.Garip olan şu ki yaralanan benim.Sma hakkını vermem lazim ki bana ulaşmak için elinden geleni yaptı.Üstelik o ormana girmek benim hatam.Benim yüzümden neredeyse Lirta ölecekti.Ama bir dakika kim beni Lirta'dan kurtardı ve yine Lirta'yı öldürülmemesi için yalvardığım kişi kimdi?Başımı kaldırmamla gözlerim sorularımı cevapliyor.Karşımda ben den beş altı santim uzun olduğu tahmin
ğim,sarışın,yeşille mavi karışımı gözleri olan,sivrili ve çenesine uygun elmacık kemikli bir çocuk duruyor.Şurada bulunan insanlardan beni kurtarmış olabilecek tek kişi.Ben çocuğu süzerken(çünkü onu daha önce gördüğüme eminim)Clotit ağlama seansını tamamlayıp başını kaldırıyor.Heiyimisin canım cicim laflarını çekemiyeceğimden hem de azını açtığı anda tekrar ağlayacağından emin olduğum için konuşmasına izin vermiyorum.-Clotit ben iyiyim teşekürler.Ormana izinsiz daldığım için özür dilerim benim hatam ama bak çok iyiyim .Seni boşu boşuna üzdüm ve tahlikeye attım bana istediğini söyle hakediyorum.Ama rica ediyorum daha fazla ağlama_burada sesimin titrediğini fark ediyorum_annem öldüğünden beri kimsenin benim için ağlamasına izin vermedim.Lütfen.
Son kelimem yalvarırcasına ama nafile.Hop yine açıyor muslukları.Artık dayanamıyorum.Benim acınmaya ihtiyacım yok.Ona söyledim annemin ölümünden bu yana hiç kimsenin benim için ağlamasına izin veredim tam azımı açıp bağıracakken sanki hissetmiş gibi konuşmaya başladı
-Pekala.Nasıl istersen.Haklısın.Anneni tanırdım biliyormusun(benim tam aksime onun annemi tanımaya fırsatı olmuş)?O da aynı senin gibiydi.Cesur ve güçlü.Aynı zamanda kimseye özelliklede kendisi için bir şey olmasına dayanamazdı.Bu yüzden hep başı belaya girerdi.
Bilmemem münkü sanki!Yalnış hatırlamıyorsam annemi yine böyle bir ''bela''da kaybetmiştim.Söyleyeceğim buydu.Ama ben kendimi aşarak bambaşka bir şey yaptım.Beline sımsıkı sarıldım ve ona hiç yakıştıramadığım ismin aksine tam onun kişiliğine uydurduğum ismi fısıldadım:Amica.Döndü beni kendinden ayırdı ve yüzüme baktı.Hayır yaş göremediğinden eminim çünkü annemi ölümünden sonra kendime verdiğin sözlerden biri de Pradisom hariç kimsenini yanında ağlamamak .Bunu nasıl başardığımı bilmiyorum ama şu an adahil olmak üzere herzaman korumayı başardım tavrımı. Bana bakışlarında bir anlam var.Nasıl?Nasıl anladın dercesine bakıyor.Ben hiçbir şey anladım ki.Yoksa anladım mı?Tek yaptığım ona bir isim takmaktı.Belki en sevdiği ismi bulmuşudr ama nedense bu hareketimi onu gerdiğini hissedip özür dileme ihtiyacı duyuyorum.Bana bakıp gülümsüyor.Sankii rahatlamış gibi.O isimle aradında ne var acaba.Amica çok güzel bir isim bence.Ama nedensen Clotit'i rahatsız etti.Buraya geldiğimden beri yaptığım''Pradison'un gizleri listemin'' en başına bunu yazıyorum.Calotit'İn o isimle alıp veremediği ne .Yada ben hareketini çok mu aşırı yorumladım .İkincisi daha muhtemel ama durun bakalım.Kafamın bir köşesinde dursun.Clotit ile ilgilerimi bir ses bölüyor.Köşedeki çocuğun konuştuğunu görüyorum.Ah doğru ya çocuk benim hayatımı kurtardı ve ben ona teşekür bile etmedim.O kanuşmasını bitirir bitirmez ona bir telekür etmek üzere hazırlanıyorum.Ama ben bu çocuğu nerden tanıyorum ya.Ve Clotit saoğsun bana neredeb tanıdığını hatırlatıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Verity
Fantasía"Bir zamanlar,dünya denilen bir gezegen varmış.İçinde yaşayan en akıllı canlılar kendilerine"insan"diye seslenirlermiş.Bu insanlar yaratılışlarından beri bir arayış içindeymiş.Hiç yetinmeyip hep daha iyisi hep daha güzeli"burada biri öğretmeni böldü...