𝔹𝕦 𝕓𝕚𝕣 𝕪𝕠𝕜 𝕠𝕝𝕦ş 𝕙𝕚𝕜𝕒𝕪𝕖𝕤𝕚 𝕒𝕤𝕝ı𝕟𝕕𝕒. 𝕂𝕒𝕓𝕦𝕝𝕝𝕖𝕟𝕖𝕞𝕖𝕕𝕚ğ𝕚𝕞 𝕓𝕚𝕣 𝕪𝕠𝕜 𝕠𝕝𝕦ş 𝕙𝕚𝕜𝕒𝕪𝕖𝕤𝕚.
Hayatımda olan son kişiyi de kendimden uzaklaştırmıştım. Bir insan birini kendinden hem uzaklaştırmaya çalışıp hem uzaklaştığında mahvolurmuydu. O kişiye zarar vermekten korkuyorsa yapar bunu. Bu benim hikayem. Ben Arda...
*
Yine sabahın erken saatlerinde uyanmıştım. Ellerim klavyede kendi kendime birkaç birşey yazıyorum. Bugün üniversitenin ilk günü. Ne değişebilir ki yeni okula gidince. Boş boş dersler ardından geri eve gel. Okul bundan ibaret benim için. Yine her sabah yaptığım gibi önce yatağımdan kalktım. Ayaklarımın soğuk yerle temasının ardından irkildim. Soğuk yüzey ayağıma huzur verici bir şekilde temas ediyordu. Ayaklandım elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Musluktan akan soğuk su musluğu açar açmaz önce elime ardından kollarıma ve yüzüme temas ediyordu. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odama geri geçtim. Üniformamı giydim. Saçımı yaptım. Ardından odamdan çıktım. Annem hala uyuyordu. Uyuması normal saat sabahın dördüydü. Annem çok sevecen bir insandır. Bana her konuda yardım eder. Sadece bana değil arkadaşlarıma da. Ahh doğru size onlardan hiç bahsetmedim.
Sena, Ali, Berk. En yakın arkadaşlarım. Arkadaş dediğime bakmayın herşeyimizi beraber yaparız. Tabi herşeyi değil ama çocukluğumdan bu yana yanımdalar Sena dışında o yeni katıldı aramıza. Ne kadar yeni katılmış olsa da hemen aramıza kaynamıştı. Çok sevecen birisi. Annemle çok iyi anlaşırlar. Neyse.
Ardından "Bilinmeyenler Dörtlüsü" grubumuzda yazılanları okudum.
Sena: Günaydın muhteşem insanlar😊
Ali: Günaydın mı?! Saat kaç farkında mısın?!
Sena: Ne olmuş yani saat gece 4 ise sjshshjshs.
Ali: Ya biz bunu yanımıza nasıl aldık?
Berk: Ya boş yapmayın da Arda nerede? O şimdiye kadar çoktan kalkmıştır.
Ali: Aynen o nerede ki?
Sena: Ya bir susun be o benim mesajımı görürse gelir.
Sena: Ardaaaaa. Orda mısın?
Berk: Bak bu yavşak hemen nasıl uçacak buraya.
Hemen mesaj yazdım.
Arda: Berk sabah saatlerinde yürek felan mı yedin?
Berk: Knk bak diye yaptım yoksa tanıyorsun beni.
Arda: O yüzden diyorum ya.
Sena: SHDSLJSHDJSKH
Ali: JSDHGSJDKGH
Arda: Okulda Görüşürüz.
Berk: Bb
Ali: Bb
Sena: By
Evet aynı okuldaydık. Telefonu kapatıp cebime atmanın ardından saate bakmadığım geldi aklıma. Telefonu cebimden tekrar çıkardım ardından saate baktım. Saat 06.48di. Annem'in ayak seslerini duydum. Yeni uyanmıştı. Gözlerini ovuşturarak içeri girdi. Sonra "Günaydın oğlum." demesinin ardından "Günaydın annem" deyiverdim. Annem uykulu haliyle pek konuşamayacağından önce banyoya gidip elini yüzünü yıkamayı seçti. O elini yıkamak için banyoya giderken bende mutfakta biraz oturmayı seçtim. Mutfağa doğru ilerledim. İçeri girip, bir sandalye çekip oturdum. Derken annem içeri girmişti bile. Hemen canım anneciğim kahvaltı hazırlamaya koyuldu. Yanağına bir buse kondurup "Zahmet etme annem. Ben okulda atıştırırım. Sen istersen tekrar yat" dedim. Yüzünde hafif bir gülümseme oluştu "Ne zahmeti oğlum. Olur mu öyle şey" dedi. "Olur annem olur. Bal gibi olur. Ben kaçıyorum. Görüşürüz" dememin ardından çantamı alıp dışarı çıkıyordum. Arkamdan annem "Kankama selam söyle" dedi. Ben de "Siz Sena ile bayağı iyi anlaştınız" dedim sitem eder gibi. "Off Arda hadi çocuğum okula. Selamımı söylemeyi unutma"dedi. Kendimi dışarı atıp kulaklığımı kulağıma taktıktan sonra telefonumdan bir müzik açtım. Perdenin Ardındakiler - Beni Kendinden Kurtar çalıyordu. En sevdiğim parçalardan birisi. Ardından yürümeye başladım. Okul evime yakındı. 5 ila 10 dakika arasında yürüme mesafesi vardı. Okulun kapısının önüne geldiğimde okula bir göz gezdirdim. Çok büyüktü okul, büyük olduğu kadar gösterişliydi de. Bahçede bir bankta oturmak istedim bizimkiler gelene kadar. Bir bank bulup oturdum. Müzik dinlemeye devam ediyordum. 5 dakikanın ardından onlar girdi görüş alanıma. Sena, Ali, Berk. En iyi arkadaşlarım. Müziği kapatıp kulaklığı kulağımdan çıkardım. Hemen selamlaştık ardından okulun giriş kapısına doğru yürümeye başladık. İçeriye doğru giderken muhabbet ediyorduk. Senanın' "Gençler bu yıl sap kalamam. Acilen sevgili bulmam lazım" demesinin ardından üçümüzü birden bir gülme aldı. Sena bozulmuş olacak ki hepimize bir tekme savurdu. Onu teselli etmek için "Merak etme buluruz sana birisini. Hem baksana yeni okul, yeni çocuklar bulursun merak etme"Ali ve Berk hala gülüyorlardı. Ardından sınıflarımızı bulduk. İçeri girdiğimiz de aynı ağızdan "OHA" dedik