Arda'dan
"Son pişmanlık neye yarar. Her şeyin bir bedeli var. Buraya kadar..." Der Müslüm Gürses. Pişman olacağınız şeyleri yapmaktan ne çok zevk alırsınız insanlar. En azından yaptım pişman değilim diyebilin. Hata olduğunu bildiğiniz birşeyi neden yaparsınız? Aklım almıyordu. Bugün okulda gördüğüm o yüz. Bana hiç yabancı gelmeyen, aksine yaramı deşen bir yüz. Yaşın küçük derler, şunu derler, bunu derler. Yani bunu birine anlattığımda insanlardan dinlediğim onlarca laf. Şuan ise tek başına ne yapacağını bilmeyen, yer yarılsa içine girsem diyen bir ben. Duvarla bakışıyoruz. Sanki duvar bana birşey anlatmak istiyor ama anlatamıyor gibi. Arda sen çok güçlüsün bunun da altından kalkarsın demek ister gibi sanki. Ama bilmiyordu ki artık yapamazdım. Artık gücüm yoktu. Şuraya yığılıp kalsam kalkacak gücüm yoktu. Ama insanların gözünün önünde yapamazdım bunu. O yüzden sessiz, sakin bir yere gitmeyi tercih ettim. Dedemin çiftliği vardı il çıkışında. Sessiz ve sakin bir yerdi, küçükken bizimkilerle de gitmiştim birkaç kez ama daha sessiz ve sakin bir yer bilmiyordum. Gelme risklerini göze alarak buraya geldim. Uzun zamandır duvarla bakışıyorduk. Ta ki bağırışma sesleri duyana kadar. Delirmiş gibi kapı çalıyordu. Kimin geldiğini biliyordum açmaya niyetim yoktu. Ama o anki aptallığıma veriyorum ki kafam allak bullaktı. Açtım ve karşımda tam da görmeyi beklediğim tablo vardı. Bilinmeyenler Dörtlüsünün üç üyesi. Hepsi kızgın ve bir o kadar üzgün bir şekilde bana bakıyorlardı. Onlara açıklama yapamazdım çünkü diyebileceğim birşey yoktu, her şeyi biliyorlardı. Elimle içeri girmelerini işaret ettim. İçeri geçer geçmez hemen söze atıldım "Konuşacaksanız hemen çıkıp gidin çünkü konuşacak halim yok. Burda kalacaksanız sadece sessizliğimiz konuşacak". Hepsi birden anlayışla kafalarını salladılar. İçeri geçip oturduk, istediğim gibi kimse tek kelime etmiyordu. Rahatlatıyordu sessizlik beni. Sena bir ara konuşacak gibi oldu ama o da sustu. Sadece bakışıyorduk, bakışlarımız hislerimizi anlatıyordu sanki. Bakışlarımızda ne mi vardı? Yorgunluk, şaşkınlık, nefret. Evet gözlerimizle bu bütün hislerimizi birbirimize gösterebiliyorduk. Herkes bugün yaşadığımız şokun etkisindeydi. O gün gördüklerim canlanmıştı gözümün önünde. Bu uzun sessizliği bozan Ali oldu. "Bak bilader biliyorum ne çok şey çektin ama geçti kanka baksana, her şeyi herkesi geride bırakman lazım artık..."Ali'ni sözünü kesti Berk hemen "Evet Arda, Ali'nin dediklerine hak veriyorum. Sen hani unutmuştun bu olayı, hani bitmişti senin için?"
"Konuşacaksanız hemen çıkın!"
Sena sözümü kesti "Eğer bir kız yüzünden arkadaşlarını üzeceksen, hiç kusura bakma biz gidiyoruz." Demesinin ardından suratıma bir tokat attı. Hiç aldırış etmedim. Hepsi birden ayaklanıp çıktılar. Orda duvarla bakışarak kaç saat oturdum hatırlamıyorum. Kaç saat arkadaşlarımın peşinden baktım, kaç saat orda sadece oturdum hatırlamıyorum. tek hatırladığım ağlamaktan göz pınarlarım kurumuştu. Yine ve yine ne yapacağımı bilmiyordum. Her zaman bana akıl veren arkadaşlarımda yoktu artık yanımda. Ve ben kocaman bir boşluğun ortasında tek başıma yaşamaya çalışıyordum. Ne yalan söyleyim yaşayabilir miyim veya yaşamaya çalışabilir miyim daha fazla bilmiyordum.
***
Sena'dan
Arda'yı orda bıraktıktan sonra ne kadar üzülsem de bir o kadar sinirliydim ona karşı.
Şuan pişmandım ama, bu bişey değiştirmez. Arda'nın o kızdan sonra düştüğü hali biz biliyorduk ve şimdi biz de onu yalnız bırakmıştık. Şimdi kim bilir ne yapıyordu. Evde otururken grubumuza yazdım
Sena: Selam
Ali: Selam
Berk: Selam
Tam 25 dakika geçti üzerinden yine Arda'dan tek bir mesaj yoktu.
Sena: Neler yapıyorsunuz?
Ali: Benim işimi biliyorsunuz. Sen ne yapıyorsun bebeğim?
Berk: Alt metin geçeyim Kızlara yürüyor ve reddediliyor. JSFJSKDFSH
Sena: HFKHGFG
Ali: Abicim sana yakışıyor mu? Niye böyle şeyler söylüyorsun hani herşey aramızdaydı?
Sena: Vaaaay öyle olsun bee. Bize söyleme Berk'le konuş.
Sonra karşımda bir mesaj. ARDA MESAJ ATTI!!!
Arda: Yarına kadar beklersen yardım ederim.
Berk: Bak knk ne dedim kendini üzmeye değmez diye.
Ali: Aynen olm zaten biz diyorduk siz çıkarken bu çocuk bu kıza fazla diye.
Arda: Boş yapmayın da erken yatın yarın buluşuyoruz bişey konuşacağız.
Ali: Tmm knk. Ben yattım Görüşürüz.
Berk: İyi Geceler
Sena: Good Night
Kendimi yatağıma atmamın ardından içim kıpır kıpırdı ve neden olduğunu bilmiyordum. İçimde iyi ama olmaması gereken bir his vardı. Umarım yanlış düşünüyorumdur dedim kendi kendime.