"hadi ama sude daha ne kadar bu mağaranda tıkılı kalacaksın". "yapma Ceyda. Gelmek istemiyorum işte . zorlama artık. hem bu mağara dediğin yer senin gittiğin partilerin aksine bilgi ve kültür kokuyor" "okuduğun romanlardan biraz da aşkı örnek alsan iyi olurdu aslında Sude. Bak ben kaçıncı flortumle buluşuyorum senin daha bir tane bile olmadı. Emrah'tan sonra iyice içine kapanık biri oldun sen". Emrah demesi canımı yaktı. Bu konuda hassas olduğumu ve bu konunun açılmasını istemediğini bildiği halde adını anması hoş değildi. "Sana bir daha bu konu açılmayacak demiştim Ceyda!" "Ama haksız mıyım Sude. Flörtü sevgiliyi geçtim arkadaşın bile yok. Bir adam uğruna hayatının en güzel zamanlarını tek başına bir odaya kapalı yaşamamalısın" "Hiç de Emrah yüzünden değil Ceyda. O kim ki. O kim oluyor,ha!?" "Sana kaç kere ben çocuk değilim bana bağırma dedim" derin bir iç çektim ve sinirimi yatıştırmaya çalıştım. Ceyda gerçekten de olgun bir insandı ona böyle bağırmam elbette ki nezih bir davranış değildi. "Haklısın kusura bakma"diyerek konuyu kapatmaya çalıştım. Ama bu Ceyda'ydı. Istediğini elde etmeden durmayacağını biliyordum. "Özrün kabul edilmedi ama bana katılırsan daha doğrusu oraya gitmemi sağlarsan ki sen olmadan dışarıya çıkamayacağıma göre benimle gelmen anlamına geliyor. Işte o zaman bakarız duruma göre" "Ceyda eğlenmek, içmek, dans etmek bana göre değil anlasana. Benim dünyama çok ters. Ben Mars'ta yaşarken beni Satürn'e davet etmen gibi bir şey bu" "Satürnün halkası var kız tabiiki oraya gelmelisin" kendimi bu iğrenç espiriye karşı tutamadım ve yüzümü buruşturarak Kesin bir şekilde "Hayır" dedim. Ceyda aynı kesinlikle "Evet" diye karşılık verdi. Yorulmuştum ve bir an önce Ceyda'dan kurtulmak istiyordum bu da demek oluyordu ki bana Satürn yolu gözükmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURUM ÇİÇEĞİ
Ficção AdolescenteUçurum çiçeği gibisin. intihar kokuyor bir yanın, bir yanın umut. uçurum kıyısına kadar gelenleri atlamaktan caydıracak kadar güzelsin, intihar etmek isteyenlerin kokusunun sindiği kadar solmuş.
