// chapter twelve //

1.6K 115 90
                                    

Draco sabah kalktığında karışmış olan saçlarını düzeltip cübbesini giydi hızla.

Tam yatakhaneden çıkacakken unuttuğu bir şey varmış gibi tekrar içeri girdi.

Yatağının hemen yanında ki çekmeceyi açıp özenle katladığı kırmızı-altın renkli, üzerinde bir aslan amblemi olan atkıyı aldı.

Atkıya şöyle bir göz attı. Hermione onu bacağına sardığında kan içinde olan atkı şimdi tertemizdi. Atkıyı son bir kez kokladı ve yatakhaneden çıktı.

Aritmansi sınıfına doğru ilerlerken, koridorda Hermione' yi görme umuduyla adımlarını biraz daha hızlandırdı.

Fakat sınıfa girene kadar onu görememişti. Sınıf kapısından içeri girdiğinde ise gözleri hemen onu buldu. Her zamanki gibi Ginny' nin yanında oturuyordu.

Malfoy hızlı adımlarla Granger' ın yanına vardı.
"Granger!"
Hermione bir an yerinden sıçradı. Draco' ya dönüp ayağa kalktı.
"Malfoy, günaydın!"
"Günaydın!"

Elindeki atkıyı Hermione' ye doğru uzattı.
"Bu soğuk havada atkını takmadan mı dolaşıyorsun Granger?"
"A-ama-"
Hermione' nin cümlesini tamamlamasına vakit kalmadan Draco onu kendisine doğru yaklaştırdı. Saçlarını geriye doğru atıp atkıyı büyük bir özenle onun boynuna doladı.

Hermione' nin kalbi neredeyse ağzından fırlayacaktı. Draco atkıyı taktıktan sonra genç cadının saçlarını tekrar öne doğru attı ve gülümsedi. Hermione de buna karşılık olarak gülümsedi, ve kafasını aşağı doğru eğip atkıyı kokladı.

"Bunu sen mi yıkadın?"
"Ş-şey, evet."
Malfoy içinden bir kaç küfür savurdu. İlk kez Granger' la konuşurken kekelemişti.

Hermione gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.
"Cidden Granger, gülecek misin?"
"Sanırım, evet."
Deyip ufak bir kahkaha attı Hermione.  Draco onun kahkahasını ilk defa duymuştu ve büyülenmişti.

Hermione gülmeyi kesince Draco hala etkisinden çıkamamış gibi görünüyordu.
"Bir daha gülsene."
Hermione anlamamışçasına sordu.
"Efendim?"
Draco hızla toparlamaya çalıştı.
"Şey... bir şey demedim."

O sırada Harry ve Ron birlikte sınıfa girdiler. Draco o tarafa dönünce yüzünü buruşturdu. Harry ve Ron yanlarına varana dek çoktan oradan uzaklaşmıştı.
"Hermione, neler oluyor?"
Diye sordu Ron kuşkucu bir ses tonuyla. Hermione tam ağzını açmış bir şey diyecekken Ginny ondan önce davrandı.
"Hermione, Draco' ya aşık olmaya başladı."
Hermione gözlerini irileştirip ona döndü.
"Ne? Hayır - hayır, öyle bir şey yok."

Draco söylenenleri duymuşa benziyordu. Gülümsedi ve Hermione' ye baktı. Paniklemişti ve kızarmıştı, bu da Ginny' nin söylediği şeyi doğruluyordu.

~

Nihayet yine akşam olmuştu. Saat 22:00' ı gösterdiğinde Harry ve Draco yine İksir sınıfına doğru yola koyuldular.

Bu akşam İksir sınıfında geçirecekleri son geceydi.
Hermione atkısını takıp takmamakta bir tereddüt yaşasa da takmadı.

Sonunda sınıfın önüne vardığında Draco' nun henüz gelmemiş olduğunu farketti. Bir kaç dakika orada durup bekledi.

Koridorun başında uzun boylu birinin belirmesiyle başını o tarafa çevirdi.

Platin sarısı saçlarıyla ve büyük, mavi-gri karışımı olan gözleriyle hemen farkediliyordu. Her gün özenle taradığı saçlarını bu akşam dağınık bırakmıştı.

potions class • dramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin