// chapter five //

1.6K 121 28
                                    

"Sana ne söyledi Hermione?"
Hermione tam karşısında yanan ateşe dikti gözlerini.
"Her zamanki gibi şeyler işte."
"Bu kadar basit olamaz. Ona saldıracak kadar delirdiysen kesin başka bir şey vardır altında."
Hermione bakışlarını Ron' a çevirdi.
"Yalan söyleyecek değilim Ron!"
Ron başıyla Hermione' yi onayladı ve daha fazla uzatmamaya karar verdi.

"Yine cezaya kalacaksınız, değil mi?"
Hermione, Harry' nin sorusuna önce cevap vermedi. Sonra tekrar bakışlarını
yanarken çatırdayan ateşe çevirip kısık sesle yanıtladı.
"Gryffindor' a -50 puan. Ve yine iksir sınıfında cezalıyız."
Başını öne eğip derin bir nefes verdi.
"Hemde 3 gece üst üste."
"Yok artık!"
Dedi Ron bağırarak. Harry ise gayet normal karşıladı.
"Koridorda herkesin içinde düello yapmanıza karşı hafif bir ceza bu."
"Tabi, bir de bu 'hafif' cezanın Draco Malfoy ile olduğunu düşün."
Harry başını salladı hızla, biraz düşününce hak vermişti ona.
"Yasak ormanda tek başıma 5 gece geçirmeyi tercih ederdim."

~

Hermione, Gryffindor ortak salonundan çıkıp kızlar yatakhanesine girdi yavaş adımlarla. Olabildiğince sessiz olmaya çalışarak üstünü değiştirdi.

Yatağına oturup sırtını yatak başlığına dayadı. Dizlerini kendine çekti ve bir süre yataklarında uyuyan kızlara baktı.

Ne kadar rahat uyuyorlar, diye düşündü Granger.
Kafasını iki dizinin arasına gömüp bir süre öyle durdu.

Beli ağrıyınca dizlerini serbest bıraktı ve yatağına uzandı. Sağa dönüp uyuyabilme umudu ile gözlerini kapadı.

~

Malfoy' un yüzünde tek bir mimik dahi yoktu. Büyük, mavi-gri gözleri Granger' ın yaşlı gözlerine kenetlenmişti. Daha fazla ona bakamadı Hermione, başı çatlıyordu sanki. Bakışlarını aşağı çevirip vücuduna baktı, çıplaktı.

Alnından terler boşalıyordu, aynı zamanda ardına kadar açık camdan vuran rüzgarla beraber üşüyordu. Dudakları titriyordu, kabarık saçları ensesine yapışmıştı.

Her ne kadar istemese de Draco' ya çevirdi bakışlarını. Hala gözlerinden yavaşça yaşlar süzülüyordu. Neden ağladığını bilmiyordu Hermione. Draco bir şeyler söylüyordu ona bakarak, ama Hermione hiç birini duyamıyordu.

Sağır olmuş gibiydi. Draco' nun boğuk çıkan sesi arasından tek bir cümle seçebilmişti.
"Benimde kanımı kirlettin Granger."

Hızla yattığı yerde doğruldu Hermione. Nefes alış-verişleri öylesine hızlıydı ki tüm odada yankılanıyordu. Bakışlarını aşağı çevirip üstünü kontrol etti, neyseki giyinikti.

Kabus görmüştü, hiç olmadığı kadar korkunç bir kabustu bu. Unutmaya çalıştı bir süre, ama silemiyordu hafızasından. Gördüklerinin her bir ayrıntısını hatırlıyordu.

Başını tekrar yastığına gömdü. Hala sakinleşebilmiş değildi. Uykusu vardı, ama uyuyamazdı. Yine kabus görmekten korkuyordu.

Uzun süredir tuttuğu gözyaşlarını serbest bırakabilmişti sonunda. Gece boyunca hiç durmadan ağladı. Öyle sessizce ağlıyordu ki, kendi bile duyamıyordu hıçkırıklarının sesini.





Çerezlik bölüm.

İlk başta kabusu gerçek sanan var mı?

Bir sonraki bölümü uzun yazmaya çalışacağım <3

398 kelime

potions class • dramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin