Eveet, ilk bölüm geldi. İyi okumalar!
Bölüm şarkısı; Janet Suhh - In silence
Bölüm bir; 'Yaralı Kuş'
Genç kız müziğin sesini son ses yapıp kulaklıklarını düzeltti ve elindeki telefonu üzerindeki önlüğün cebine koyduktan sonra elindeki bezle masayı silmeye devam etti. Arada boş bakışları dükkanın camından dışarıdaki yağmurlu havada dolaşıyordu.
Daha sonra gözleri karşıdaki karakola ilişti. Orada mı diye bakındı çok kısa bir süre. Ve sanki bunu beklemiş gibi adam çıktı karakoldan. Arabasına doğru ilerlediğini düşündü genç kız. Ama adamın bakışları bir anda camdan kızı bulduğunda elleri durdu genç kızın. Ve adamın adımları kafeye doğru ilerlemeye başladı.
Bakışlarını kaçırmakla yetindi Vera. 'Buraya gelmez' diye düşündü sadece. Elindeki bezi bırakıp tezgahın arkasına yöneldi. Yağmurlu günlerde en çok kahve içen olurdu. O yüzden kahve makinasındaki kahveyi tazelemek için makinayı açtı. İçindeki kahveyi değişip makinayı geri kapattıktan sonra burnuna dolan kahve kokusu kızı gülümsetti.
Arkasını döndüğünde tezgâhın diğer tarafında gördüğü iri bedenle irkildi. Yüzündeki gülümseme adamın beton ifadesine ayna tutup donuklaşırken parmakları kulaklıklarına gitti ve yoğun müziği keserek kulaklıklarını çıkardı. Göğsüne doğru düşen iki küçük kulaklıktan dinlediği müziğin melodisi iç gıdıklayıcı bir şekilde taşıyordu. Çekingen bakışları adamda gezindikten sonra boştaki parmaklarını tezgaha yaslayıp boğazını temizledi ve mırıldandı.
"Ne istemiştiniz?" Cihangir bakışlarını genç kıza dikip dirseklerini tezgaha dayadı. Yüzündeki yorgun ifade genç kızın dikkatini çekti. Adam için üzülmeden edemedi. İki gün önce yaşadığı şeyler, arkadaşlarının başına gelenler kızın tüylerini diken diken ediyordu.
"Bilgi." Adamın boğuk ve sert sesiyle kirpiklerini kırpıştırdı kız. Biliyor muydu? Tabi biliyordu. O gün her şeyi görmüştü. Kızın oradan kaçtığını.
"Anlamadım." Dedi kız bakışlarını kaçırıp tezgahtaki bardakları düzeltirken. Bu bir nevi adamın dikkatinden kaçınmaktı. Üzerine gelmesini istemiyordu.
"Anladığını biliyorum. O gün herşeyi gördüğünü de biliyorum. Tek istediğim bir robot resim. Neyden korkuyorsan seni korurum duydun mu? Bana sadece-" derin bir nefes verip sözünü keserek kaşlarını çattı genç kız.
"Bakın, ne istediğinizi anlamıyorum ama yanlış kişiden istediğinizi biliyorum. Lütfen başka bir şey yoksa çıkın." Cihangir'in bakışları kızın üzerinde dolaştı. Birşeyden korktuğunu biliyordu. İnkâr edemezdi, öyle bir şeyi görüp de korkmamak imkânsızdı. Ama kızı koruyacaktı. Hemde hayatını tehlikeye atmak pahasına. Sadece yardım etmesi gerekiyordu.
Kızın şuan ikna olmayacağını anlayarak cebinden kartını çıkardı ve tezgaha sertçe koydu. Bakışlarını bir an olsun kızdan çekmeden güven verici bir sesle konuştu.
"Yardım etmek istediğinde beni ara. Seni sonuna kadar koruyacağım, söz veriyorum." Genç kızın bakışları kartvizite giderken adam cevabını beklemeden arkasını dönmüş ve kafeden çıkmıştı.
Vera'nın parmakları uzanıp kartviziti aldı. Üzerindeki isim kalbinde bir şeylerin hareketlenmesine neden oldu. Cihangir Bola.
Kafasını kaldırıp arabasına ilerleyen adama baktı camdan. Heybetli bedeni ona bakanları korkutacak kadar ihtişamlıydı. Kendisini koruyacağını biliyordu. Buna inanıyordu. Ama elinden bir şey gelmiyordu. Aklına bir kaç gün öncesi geldiğinde boştaki elini yumruk yaptı. Sadece dayanması gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TANIK (DURAKLATILDI)
RomanceYolları kesişen iki insan. İntikam için birbirine güvenmek zorundalar. Birbirlerine yaslandıkça, bir daha birbirinden uzaklaşamayacaklar. Bu onların birbirine tutunup hayatta kalış hikayesi. Komiser Cihangir; iş arkadaşlarının intikamını almak içi...