2.Bölüm: Rana'nın İstekleri

43 7 54
                                    

Zehra'dan

Beyaz elbise içinde bana gülümseyen Rana'ya baktım. Yüzümde kocaman gülümseme oluşmuştu.

"Yaşıyorsun" diye bir fısıltı dökülmüştü dudaklarımdan. Yaşıyordu. Buradaydı.

"Hayır, yaşamıyorum." dedi dolu dolu gözlerle Rana ve bana yaklaşmaya başladı. Karşımda durduğunda ise gözlerini gözlerime kenetleyerek konuşmaya başladı.

"Güzelim kendinize çok dikkat edin tamam mı? Söylediğim üç kızı hatırlıyor musun? O üç kızı bul ve onları koru. Onların sana ihtiyacı var. Senin onlara ihtiyacın var. O kızları asla bırakma. Aras ile onları yeni kardeşleriniz olarak görün. Birbirinizden başka kimseye güvenmeyin. Sen zeki bir kızsın. Kendinizi korumanız için gereken tüm önlemleri al."

"Ta-tamam ama geri geliceksin dimi?" dedim titreyen ama yine de bir çok umut barındıran sesimle.

"Hayır artık ben çok uzaklardan sizi izliyor olacağım. Sizi seviyorum. Sizi çok seviyorum." dedi Rana ve aniden yok oldu.

Rana diye çığlıklar atmaya başladım belki gelir umuduyla ama gelmedi. Sarılamamıştım bile. Çekememiştim o güzel kokusunu içime.

Yanağımda hissettiğim acıyla gözlerimi açtım. Bir hastahane yatağında yatan ben ve bana korkuyla bakan üç çift göz. Aras, Yankı ve Ateş başımda duruyorlardı. Yankı ve Ateş amcamın oğulları olmakla beraber benimde kuzenimdiler.

"Zehra iyi misin?" diyorlardı. Ya da ona benzer bir şeyler. Kafam o kadar karışıktı ki etrafımdaki sesleri pek algılayamıyordum.

Titrek bir sesle  onlara cevap vermek yerine başka bir soru yönelttim. "Sarılalım mı?"

Yankı ufak bir tebessüm edip "Tabi ki" dedi ve dördümüz sarıldık. Bir süre sonra kollarımı gevşetip onları bıraktım. "Çantam nerde?" dediğim gibi Aras ayak ucumdan çantayı alıp bana uzattı. Kendi telefonu mu ve rana'nın telefonunu alıp favorilerde ki kızların numarasını kendime attım ve kaydettim.

Daha sonra ise karşımda bana merakla bakmakta olan üçlüye döndüm. "Rana'lara gidelim. Ha bir de Ra-Rana'yı kimin öldürdüğü ile ilgili bir gelişme var mı?"

Aras'ın gözleri dolmuştu. Hadi ama bulunmadı diye böyle olacak değil ya. Bu sefer gözlerimi Yankı'nın üzerine diktim. Yankı gözlerini kaçırdığında ise korkuyla Ateş'e baktım. "Ne dönüyor burda?"

Ateş gözlerini yere dikerek ağzını açtı. "Şey..."

"Ney?"

Aras gelip aniden bana sarıldığında şokla dediklerini dinledim. "Zehra, Rana intihar etmiş." demesiyle başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü. "O intihar etmez ki." diyebilmiştim sadece.

Yankı'nın "Dün intihar mektubu bulmuş polisler." demesiyle endişeli bir şekilde ona bakmıştım.

"Kaç gündür uyuyorum ki?"

Soruma cevap veren kişi Ateş oldu. "Bugünü de sayarsak iki gün oluyor."

Aras'tan ayrılıp odada ki koltuğa geri oturdum ve düşünmeye başladım. Rana'nın intihar ettiğine inanmıyordum. Burada bir bokluk dönüyordu. Buna yüzde yüz emindim. Rana intihar edecek biri değildi. Öfke ile telefonumun kilidi açıp numaralarını kaydettiğim kızları teker teker aramaya başladım.

Eğer Rana bu üç kıza güveniyorsa benim güvenmemek için bir sebebim yok demektir. Rana'nın katilini bulmak için elimden geleni yapacaktım.

****

Tuğba'dan

2 gündür ne doğru düzgün yemek yiyordum ne de odamdan dışarı çıkmıştım. Sürekli Rana ile olan anılarımız geliyor, sırıtıyordum. Sonra ise aklıma aniden öldüğü geliyor hıçkırarak ağlıyordum. Bu kadar kolay olmamalıydı ölüm. Yaşamak bu kadar zorken ölümün bu kadar kolay olması büyük bir haksızlıktı.

ZEHMERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin