2.2

969 71 48
                                    

Zilin çalmasıyla sınıfa girip yerime oturdum. Çantamdan kitaplarımı çıkarırken arkamdan gelen seslerle doğruldum ve masanın üstüne oturup Asya'ya doğru kaydım. Ali Egeyle İbrahim sandalyeyi birbirlerine atıp duruyorlardı. Sandalye artık kontrolden çıkarken Asya'ya doğru biraz daha kaydım. Benim kaymamla sandalye az önce durduğum yere çarpıp düştü. Son anda kaçmanın verdiği heyecanla Asya'nın kucağına doğru düştüm.

Kendime gelmemle ayağa kalkıp bağıracakken  sınıfa giren edebiyat hocasıyla susup yerime oturdum.

Dersin bitmesiyle rahat bir nefes alırken kendimi sıramda geriye doğru yasladım. Arkadan gelen gürültüyle o tarafa döndüm. İlyaslar kendi aralarında bağırarak konuşuyorlardı.

"Bak şimdi dersin ortasında ben kendimi yere atıcam sizde benimle gelirsiniz çıkarız dersten."

"Oğlum tarihteki gibi yere düşmenle kalma birde?"

"Yok yok Gülbahar Hoca farketmez çıkarız dışarı."

"Tamam dersin ortalarına doğru düşersin."

Duyduklarımla başta şaşırsamda onlardan beklenilebilir bir şey olduğu için fazla umursamadım.

•~~•

Arkadan gelen düşme sesiyle bir anda arkama döndüm. Oha! İlyas cidden kendini yere atmıştı. Hem de sandalyesiyle birlikte. Kendimi gülmemek için zor tutarken çevresindekiler başta gülüp sonradan kendini toparlayıp ciddi bir hal aldılar.

Birkaç kez İlyas'a seslenip kaldırmayı denediler ama kalkmayınca Ömer koluna girip kaldırdı. Gariban Gülbahar Hoca ise onlara inanmış gibi duruyordu. Ömerler izin isteyip sınıftan çıkınca bir süre sonra İlyas'ın dişinin kanadığını söyleyip Samet'i de çağırdılar ama hoca izin vermedi.

Zil çalıp hoca çıkınca Ömerle İlyas sınıfa girdi. Onların sınıfa girmesiyle sınıfın gülmekten yarılması bir oldu. Gülmemi durdurmaya çalışırken yanımdaki hareketlilikle o tarafa döndüm. Yanımda Atlas duruyordu ve ben yine mal gibi gülüyordum. Bana ne olduğunu sorar gözlerle bakıyorken ben hala Asya'ya yaslanmış bir şekilde kahkaha atıyordum.

Kendimi durdurmaya çalışırken tükürüğümün boğazıma kaçmasıyla bir anda öksürmeye başladım. Ben öksürmekten kızarırken Asya bu sefer benim halime kahkaha atmaya başladı. Atlassa biraz garipserce bakıp ardından gülmeye başladı. Kendime gelip yerimde dikleştim ve Asya'ya ters ters bakıp omzuna vurdum. O da yavaşça kendini toparlamaya çalıştı ve otuşunu düzeltti.

Bende yavaşça Atlas'a doğru döndüm. Bizim masanın üstüne oturmuş bize bakıyordu.

"İlyas dersten kaçmak için kendini yere attı."

"Ne?"

"Basbayağı. Kendini pat diye yere attı. Ömerle dersten çıktılar. Sonra Samette İlyas dişini kanatmış diye çıkmak istedi ama hoca 'niye sen dişçi misin?' diye onu tersledi. "

"Heee"

"Öyle işte." Diyerek kafamı Asya'ya doğru çevirdim. Oysa kafasını sıraya gömmüş yatıyordu. Atlas yanımızda fazla durmamış arkaya geçmişti. Bende etraftan kendimi soyutlayıp kafamı sıraya gömdüm.

Böyle bir sınıfta okuyupta yorulmamak elde değildi.


------------------------------------------

Bu cidden bizim sınıf ve bunlar yaşandı ekdfjehdjfhd

Hatta her gün bunlardan daha beterlerini yaşıyoruz hele matematik derslerinden sonra...

Anonim:Reyhan |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin