Şarkı: Thin white lies - 5SOS
Gösteri başlayalı yarım saat olmuştu ve Ege ile benim çıkmama sadece bir performans kaldı. Kuliste oturmuş ismimizin anons edilmesini bekliyorduk. Ayağa kalkıp odayı turlamaya başladığımda bir süre çıplak tenimde hissettiğim elle irkilip arkama döndüm.
"Sakin ol Okyanus. Çok fazla çalıştın ve başaracağını biliyorum,biliyorsun." Tebessümle ettiği kelimler biraz daha rahatlamamı sağlasa da yinede endişem tamamen yok olmuyordu. Cevap vermek yerine yüzüme onunki gibi bir tebessüm yerleştirip kafamı salladım oysa destek olurcasını sırtımı birkaç kez okşayıp elini geri çekti. Bizim performanslarımızı ikiye böldükleri için birincisini şimdi ikincisini de kapanışta yapacaktık.
Yaklaşık yirmi dakika daha bekledikten sonra duyduğumuz anonsla kulismizden çıkıp piste doğru ilerledik.Göz önüne çıkmadan önce Ege ile birbirimize dönüp başarılar diledik ve kısa süreli bir sarılmanın ardından ayrılıp yüzlerce kişinin önüne çıktık. Kararlaştırdığımız gibi ele ele tutuşup selam verdikten sonra o kendisi ve arkaşları için kurulan platforma doğru ilerleyip mikrofonun arkasındaki yerine geçti bana göz kırpıp arkasına yerleşen arkadaşlarına baktı. Bende yerimde daha fazla beklemeyip pistin ortasına doğru kaydım. Ben kayarken bir ışık beni takip ediyor diğer ışıkta Ege'nin ve arkadaşlarının bulunduğu platformu aydınlatıyordu. Pistin ortasına geldiğimde yavaşça birkaç kez etrafımda dönüp ardından dört bir taraf için ayrı ayrı selam verdim.
Ardından Egelere dönüp işareti alınca yavaşça önümde duran pistin etrafını çevreleyen duvarın üstüne eğilip başımı yasladım. Birkaç saniye sonra şarkı başlayınca yavaşça kendimi duvardan ayırıp geriye doğru kaymaya başladım.
(İzlerseniz çok daha iyi olur 😊)
Son kez etrafımda dönüp dikleştim ve kendimi durdurarak bir elimi havaya kaldırdım. Durmamla yükselen alkış ve ıslık seslerini nefes nefese kalmış bir şekilde izliyordum. Bir süre daha öyle kalıp ardından piste ilk çıktığım gibi dört tarafı selamlayıp ayrıldım.
Kulise girdiğimde gördüğüm kişilerle sevinip çığlık attım ve yerimde hafifçe zıpladım. Tabii ayağımda olduğunu unuttuğum buz patenleri şu an yanlış zeminde oldukları için zıplamamla yerle yanlış bir şekilde tekrar buluşunca bileğim burkuldu tam burkulan bileğim üstüne doğru düşecekken belimden tutan ellerle ayakta kalabilmiştim.
"Sanırım seni düşerken yakalamak bana farz oldu." Kulağım dibinde konuşan Atlas ürpermemi sağlamıştı. Şu an kalp krizi geçiriyor olabilirim. Kulağım dibindeki nefesi ve çıplak sırtımdaki sıcak eli bana hiç yardımcı olmuyordu şu an.
"T-teşekkür ederim." Sadece göz kırpıp elini belimden çekmeden dikleştirdi. Odadakilerse sadece bizi izlemekle yetiniyordu. Biraz öyle kaldıktan sonra tebrik edip ikinci performansa kadar bizimle beklediler. Bende bu arada üstümü değiştirmiş, makyajımı ve saçımı yeniden yapmıştım. Kulisin içinde bulunan küçük odadan çıkarken aynı anda odaya girmeye çalışan kişiyle çarpışınca bir adım geriye çekilip dengemi sağladım.Karşımdaki Atlassa hiç hareket etmemiş sadece bana bakmaya devam etmişti.
"Bir şey mi oldu?"
"Hayır. Sadece sana bir şey söyleyecektim."Başımı onaylarcasına sallayıp ona bakmaya devam ettim.
"Burada işleriniz bitince bir şeyler içmeye gidelim mi?" Anlık sorusuyla şaşırırken anlamamış bir ifadeyle yüzünü süzdüm.
"Neden? Diğerleri de gelecek mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim:Reyhan |TAMAMLANDI|
Humor|Yaşananlar gerçektir| Bilirsiniz her çiçeğin birbirinden farklı anlamları vardır. Hatta aynı çiçeğin farklı renklerinin anlamları bile farklıdır. Mesela kırmızı lale tutku ve mükemmel aşkı simgelerken sarı lale ise umutsuz aşkın sembolüdür. Kendim...