Anonim:Reyhan |TAMAMLANDI|

1.9

Şarkıyı açmayı unutmayın 👆🏻👆🏻👆🏻👆🏻
————————————

Atlas son zamanlarda yazmıyor ya da mesajlarıma cevap vermiyordu. Ki son konuşmamızdan sonra neden yazmadığı da belli zaten. Onunla oyun oynadığımı belkide şaka yaptığımı düşünüyor olabilir. Haksız da sayılmaz aslında. Aynısı bana yapılsa ben de inanmaz benimle alay ettiklerini düşünürdüm.

Nedense yazmaması beni biraz kötü hissettiriyordu çünkü ona alışmıştım. Ona neden yazdığımı bile bilmiyorken böyle hissetmem ise çok komik değil mi?

Onu bir keresinde sahilde görmüş ve geçen yıllarda okulda da rast gelmiştim. Lisenin ilk yıllarında gözüme ilk giydiği sweatlerle çarpmıştı. Bir gün okul bahçesinde arkadaşlarımla yürürken karşıdan geliyordu ve üstündeki sweate bayılmıştım.

Bir yıl sonra da onu sahilde görmüştüm ve gözüme bir farklı gelmişti. Hatta o gün tam tamına altı kere karşı karşıya gelmiştik. Ardından okulda daha sık karşılaşmaya başlamıştık ama bence o bunun farkında bile değildir. Arada sırada göz göze geliyor ama her seferinde gözlerimizi birbirimizden geri çekiyorduk.

Bu sene ise bir gazla ona yazmıştım ve cidden neden yaptığıma dair hiçbir fikrim yok. Sadece içimden geldi ve yazdım.

Onun bu zamana kadar birkaç sevgilisi olmuş ve onu her sevgilileriyle gördüğümde içimde bir şeyler hissetmiştim. Ne kadar saçma olsa da kendi kendime triplere giriyor onları birlikte görmekten rahatsız oluyordum. Arkadaşlarım ise beni ona aşık bellemişlerdi. Ve bu daha da sinirimi bozmaya başlamıştı. Arada sırada kurs derslerimiz çakışıyor ve onunla aynı sınıfta oluyorduk. Ee arkadaşlarımda bunu hemen fırsata çevirmeye çalışıyorlardı ama her seferinden benim engellerimle karşılaşıyorlardı.

Sınav haftası Gizem onun ismini kelebek sistemi sayesinde öğrenmiş ve instagramdaki fake hesaptan takip isteği atmıştık. Cidden ben bile o kadar takmamışken arkadaşlarım benden daha çok takmışlardı. Birkaç kere enişte bile demiş benim ikazlarımla daha sonradan vazgeçmişlerdi.

Bir gün okul çıkışı onu bir kızla sarılırken görünce nedense diğerlerinde olduğundan daha çok kırılmış hissettim ve ondan kendimce uzaklaşmaya çalıştım. Hoş zaten hiç ona yakın hissetmemiştim ama...

Sebebini sarıldığı kızın dokuzuncu sınıftan beri nefret ettiğim kız olmasına bağlamıştım. Uzun bir süre birlikteydiler ve bir anda ayrıldıklarını okulca öğrenmiş olduk çünkü gayet yüksek sesli bir şekilde koridorun ortasında tartışmışlardı.

Olayı pek anlayamamış olsamda sebebinin Atlas'ın Aybenle artık ilgilenmediği hatta artık başka kızlarla konuştuğu konuşuluyordu. Bense buna pek inanamamıştım. Sonuçta o Atlastı. Böyle bir şey yapmazdı.

Daha sonradan da Atlas'ın pişman olduğu ve aşk acısı içinde olduğu bir süre okulda dedikodu olarak dolanmıştı. Ve ben yine o garip hissi yaşamıştım. Oysa hissetmem gereken hiçbir şey yoktu. O benim için sadece sweatlerini beğendiğim çocuktu. Hangi ara onun için anlamlandıramadığım şeyler hissedecek birisi olmuştu ki?
Birkaç aydırsa sap sap takılıyor ve kendine daha çok zaman ayırıyor. Yani eğer okul dışından biriyle çıkmıyorsa şu an sap.

Eğer ona neden nefret dolu bir mesajla yazıpta onunla konuşmaya başladığımı  soracak olursanız ki büyük ihtimalle merak ediyorsunuz (ben bile bu yaptığımı sorgularken) verecek mantıklı bir cevabım yok. Dedim ya şarkının gazına geldim diye. Artık ne zaman şarkıyı dinlesem aklıma o gelmeye başlamıştı ve bu cidden sinir bozucuydu. Bir gün okulda bir tartışma yaşamıştım ve üstüne eve gelincede azar işitince kendimi odama kapatıp rahatlamak için şarkı açmıştım. Şarkıların arasında gele gele bu şarkı denk gelmişti ve ben günün patlamasıyla ona yazmıştım.

Ve şimdi farkettim ki ondan nefret etmemin sebebi ona karşı ne hissettiğimi anlayamamış ve çıkmaz bir sokağa girmiş olmam(hoş ondan nefret ediyor muyum o da meçhul?). Sokağın sonu oysa başıda oydu. Yavaş yavaş zihnime yerleşmeye başlamış ve fırsat bulduğu her an kendini hatırlatmaya, kendini kabul ettirmeye çalışmaya başlamıştı.

Tam kulaklığımı kulağımdan çıkaracak ve şarkıyı kapatacakken çalmaya başlayan şarkıyla durakladım. Yine o şarkıydı. Sanırım bu şarkıdan kurtuluşum yok. Ellerimi kulağımdan çekip kendimi rahat bıraktım. Madem sen denk geldin dinlemek şart oldu. Gözlerimi kapatıp yatağıma iyice yayıldım. Gözlerimin önüne o gelirken gözlerimi hemen geri açtım ve bu sefer tavanımı izlemeye başladım.

      It hurts me every time I see you
(Seni her gördüğümde beni incitiyor)

Gerçekten incitiyor mu?
Kısmen. Yani bir kızla gördüğümde falan.

      Every lonely night, I sing this song
(Her yalnız gecede, bu şarkıyı söylüyorum.)

     Don't want to, but I can't put
     Nobody else above you
(İstemiyorum, ama kimseyi senin üstüne             koyamıyorum.)

Gerçekten öyle miydi? Hiç denemiş miydim ki?
Başkasını hiç düşünmüş müydüm böyle? Lise hayatım boyunca zihnimi işgal etmiş miydi hiç senden başka birisi?

     How is it you never notice
     That you are slowly killing me
(Bunu nasıl fark edemezsin,Beni yavaş yavaş öldürüyorsun.)

Peki beni gerçekten öldürüyor muydu? Zihnimi işgal etmesi bu anlama gelmiyor mu?

      You want her, you need her
      And I'll never be her
(Onu istiyorsun, ona ihtiyacın var,Ve ben asla o olamayacağım.)

Zaten öyle değil miydi? Ben asla onun isteyeceği veya ihtiyacı olacağı birisi olmayacaktım?

Şarkının bitmesiyle kulaklıklarımı çıkardım ve telefonumu da kapatıp komidinin üstüne koydum. Kendimi tekrar yatağıma atıp bir süre tavanı izledikten sonra uykuya daldım.

———————————————————-
Eveeet! Hep böyle giriyorum ama başka nasıl gireceğimi bilmiyorum.

Neyse çok "akıllı" ben çarşamba günü bölüm yayınlamayı unuttuğum için bugün 3 bölüm yayınlayacağım.

Hadi yine iyisiniiiiiz