BÖLÜM 6- HURT / ACI
"Kim var orada dedim?" Dedi karanlığın içinden gelen kadın, bir kadına göre hafif kalın fakat oldukça hoş sesiyle. Ve attığı adımların sesi geldi kulağıma, onun da ürktüğü belliydi attığı ağır adımlardan ama yine de her adımı nefesimi hızlandırıyordu.
Karanlığın içinden gördüğüm ilk şey beyaz teniyle iyice ortaya çıkan iri yeşil gözleriydi, uzun boylu, uzun kahverengi saçlı bir kadındı. Soluğunun sesi bana kadar hafif de olsa ulaşıyordu belli ki benden korkmuştu.
"Sen kimsin?" Diye sordu bana sesi hafif ince çıkmıştı, gözlerine bakıyordum sanki zihnim durmuştu, "Ben Clara Williams" dedim, sesim istemsizce hafif titremişti.
Yüz ifadesi ismimi duymasıyla bir anda değişti "Clara Williams mı?" Dedi meraklı ve anlamamış şekilde. Üzerindeki beyaz doktor önlüğündeki yaka kartına gözümü çevirdim 'Breana Bright' yazıyordu
"Senin burada ne işin var peki?" Diye sordu ardından "
Tarious beni buraya getirdi" dedikten birkaç saniye sonra dışardan yeniden sesler yükseldi
"Her neyse daha sonra neler döndüğünü anlarım, ama şimdi şu aptal robotları düzeltmem ve binaya gelen dört adamı etkisiz hale getirmem için yardım etmen gerekiyor." Dedi kararlı şekilde.
Daha sonrasında yere oturmam garibine gitmiş olacak ki baştan aşağı beni süzdü ve yaralı bacağımı fark edince hızlıca bacağımın önünde diz çökerek yaramı incelemeye başladı.
"Kötü görünüyor, buradan kurtulduğumuzda yarana pansuman yapmalıyız." Dedi
Nazikçe sırtıma koyduğu eliyle kalkmama yardım etti. "Sen neden buradaydın?" Diye sordum
"Odamdaydım, birden dışardan Tarious'un bağırdığını duydum ve dışarı çıktım her yerde çıldırmış robotlar görünce dikkatlice kaçtım ve zar zor buraya gelebildim.
Savunma robotlarını bulursak işimiz daha kolay olur, ayrıca robotları etkisiz hale getirecek bir düğme var diye biliyorum. Tarious burada olduğundan bahsetmişti..."Nefesimi kontrol altına almaya çalışıyordum, acı çekiyordum fakat bir yandan kendimi güvende hissetmemi sağlamıştı her ne kadar onu tanımasam da. Ve bu yabancı olduğum bir histi, belki de bu yüzden bu kadar garip hissetmiştim. Yeniden bana döndürdüğü başıyla kısık sesle "Tarious nasıl?" Diye sordu "Gözü hafif morarmıştı biraz kötü görünüyordu fakat Chris onunla ilgilenecektir." Dedim. "Umarım iyi olur" dedi iç çekerek. "Umarım..." Dedim ve ilerlemeye devam ettik 'Savunma Robotları' tabelasının sağındaki kapıdan içeri girerek.
"En azından burada ışık var." Diyerek gülümsedim.
Omzunda tuttuğum ve destek aldığım elimi tutarak yavaşça omzundan çekti elimi tuttuğu anda parmaklarından hissettiğim sıcaklık birkaç saniyeliğine de olsa beni huzurluy ve rahat hisettirmişti. Bu, yabancı olduğum ve içime hafif bir ürperti olan fakat hoş hislerden biriydi. Gözlerimi, yeşil gözlerine çevirdim kısık sesle
"Sen burada bekle istersen, ben gideyim." Dediğinde ona karşı çıkarak "Benim de gelmem lazım" dediğim, o ise "Bacağın kötü durumda Clara, yürümen daha kötü hale getirebilir." Dedi tek kaşını kaldırarak.
"Burada böyle yalnız mı kalacağım, ayrıca ya bir şey olursa?" Diye sordum
Birkaç saniye yere bakıp düşündükten sonra "Tamam madem gelmek istiyorsun sen bilirsin ama dikkatli yürüyeceksin ve dediklerimi yapacaksın, tamam mı?" Dedi.
İç çekerek "Peki, doktor olan sensin" dedim.
Gülümsedi "Henüz diplomamı alamamış olsam da yarı doktorum diyebiliriz."
![](https://img.wattpad.com/cover/201427802-288-k316133.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhtemeller
Science FictionGeçmiş, şu an ve gelecek arasındaki fark inatçı bir illüzyondan ibarettir / Einstein Dün, bugün ve yarın sandığımızın aksine peş peşe gelmezler sonsuz bir döngü içinde birbirlerine bağlıdırlar. Her şey birbirine bağlıdır. Sonuçların, seçimlerimize...