BÖLÜM 10 - UNKNOWN / BİLİNMEYEN
Başımı yukarı kaldırdığımda kendimi bir plajda bulmuştum, korkuyla üzerime baktım hiçbir değişiklik yoktu etrafıma kafamı endişeyle hızlı hızlı çevirerek bakıyor, ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Önümdeki lacivert, kızgın denize ve gecenin karanlığına aldırmadan iskeleye çıkarak sağa sola savrulurken kendini toparlamaya çalışıp yürümeye devam eden genç bir kız görmüştüm.
Ne yaptığını anlamaya çalışıyordum, etrafımda onca insan vardı ama sanki kimse beni görmüyor gibiydi, kıza bakmaya devam ettim ve kız bilincini kaybederek denize düştüğü anda iskeleye doğru "Yardım edin!" Diye bağırıyor bir yandan koşuyordum. Kızın ardından ben de denize kendimi attım, gözlerim açıktı kızın suratında gördüğüm tek şey neydi biliyor musunuz, huzur...
"Ölmek huzurlu muydu gerçekten?" Diye geçirirken içimden kalbim hızlanıyordu biz yaşayanlar ölümü kurtuluş olarak görürüz bazen nerden biliyoruz ki belki de aksine bir hapsoluştur. Bedeniniz özgür olabilir belki ama belki ruhunuz hapsolur...
Bir anda korkuyla uyanmıştım, gözlerimi açtığımda bilmediğim lüks bir evde rahat bir yataktaydım o sırada dün olanları hatırladım. Kapıdan ses geldiğinde içime gelen hafif ürperti içeriye onun girmesiyle yok olmuştu, "Affedersin iyi misin diye bakmaya gelmiştim" diyerek gülümsedi, bende gülümseyerek "İyiyim" dedim "Yaptıkların için ayrıca teşekkür ederim başka biri olsa büyük ihtimalle bırak beni kurtarmayı yasağı çiğnediğim için beni cezalandırırdı." Yüzünü hafif düşürdü "Yapma o kadar insafsız insanlar yoktur sanırım. Kim olsa aynısını yapardı." Dedi ve gülümsedi ardından "Bu arada kahvaltı hazır üzerini değiştirip gel..." Dedi ve odadan çıktı.
Sonra odaya bir anda yeniden girip "Bu arada ben Jason" dedi bende "C..." Diye başlasam da "Bana Valeria de." Dedim. Sonuçta iyilik yapmış olsa da bana onu tanımıyordum.
Üzerime yatağımın yanına bırakılmış olan kıyafetleri giydikten sonra kahvaltı yapmak için salona doğru ilerledim. Salona girdiğimde onu görmeyi beklerken, kapalı teninin etkisiyle iyice ortaya çıkmış parlak muhteşem yeşil gözlere sahip güçlü ve iri yapılı biriyle karşılaştım. Bir süre bakıştıktan sonra arkamdan gelen Jason, "Sizi tanıştırayım Valeria, bu Tarious" dedi. Gülümsedim ve elimi ona doğru uzattım, biraz bekledikten sonra elimi nazikçe tuttu, elimi tuttuğu an sanki vücuduma bir elektriklenme gelmişti çok garip ve hoş bir histi, hafifçe öksürerek "Memnun oldum" dedim gözlerine dalmışken. Donuk ifadesini biraz sonra bozan güzel gülümsemesi ile ortaya çıkan gamzesine dönmüşken gözlerim, "Ben de memnun oldum Valeria" dedi sesi çok hoş ve huzur doluydu.
Kalbimin hızlandığını hissettiğim an hafif bir korkuya kapılmıştım, Jason'ın "Ee ayakta mı dikileceksiniz?" Demesiyle elimi çekerek masada yerimi aldım. Onun karşısına oturmuştum, ara sıra ona bakıyor gözlerinin üzerimde olduğunu fark edince utanıyor ve Jason'a dönüyordum.
-Peki Valeria, senin dün dışarıda ne işin vardı? Diye sordu Jason.
Ne cevap vereceğimi bilemedim, doğruyu söylemek istiyordum fakat onlar da hükümet için çalışıyorlardı.
-Marketten bir şeyler almıştım eve gidiyordum fakat yağmur yüzünden iyice üşümüştüm ve yorgundum. Karanlık da çökünce iyice yorgun hale geldim ve sonra zaten sen beni gördün... Dedim, daha fazla soru sormasın diye devam ettim.
-Peki senin dudağının kenarı neden kanıyordu? Diye sordum
-Yasaklardan kaçan bir adamı yakalamıştık adamı gözaltına götürmek için kelepçelemek üzereydim ki bıçağını yüzüme savurdu. Sonra Tarious adamla ilgilenirken bende sinirimi atmak için yürüyüşe çıkmıştım diyelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhtemeller
Science FictionGeçmiş, şu an ve gelecek arasındaki fark inatçı bir illüzyondan ibarettir / Einstein Dün, bugün ve yarın sandığımızın aksine peş peşe gelmezler sonsuz bir döngü içinde birbirlerine bağlıdırlar. Her şey birbirine bağlıdır. Sonuçların, seçimlerimize...