BÖLÜM 8 - TWIST THE FACTS / GERÇEKLERİ ÇARPITMAK
"Dur bir dakika" dedi korkmuş bir sesle "Ne yani..." Dedi sanki cümlesini tamamlayacak kelimeler bulamıyordu bile.Aklım karışmıştı, Breana'nın sorularının yanında ben de kendi kafamdan yanıt arıyordum, o anda... "Yoksa?" Dediğim ve büyük ihtimalle Breana'nın da kendi kendine verdiği cevaplarla aynı olan yanıtımı bir kenara bırakmama sebep olacak şekilde büyük bir sesle içeri gelen Jenna, Efendi Clara dediğinizi yaptım... Dedi ve yanıma doğru geldi. Tarious "Hey, sessiz ol biraz o uyuyor" dediğinde ise "Hayır uyumuyor bilinci açık" dedi. Tarious sessizce yüzüme bakmak için eğildiğinde gözlerimi çoktan yummuştum "Uyuyor işte..." Dedi yeniden.
Jenna bıkmış şekilde davranarak "Kalp atışı normalden hızlı, bilinç açık yaklaşık yirmi dakikadır burda yatıyor olmalı ama uyumamış vücudu yorgun fakat neyse ki dayanıklı. Daha yeni akıttığı birkaç gözyaşı olmuş, bacağının acısından kaynaklanıyor olmalı."
Dediğinde Tarious cevap veremez gibi kalmıştı, ben ise yattığım yerden derin bir nefes alarak doğruldum ve onlara doğru döndüm. "Dediğin gibi Tarious... Bir insan icadının birkaç dakika içerisinde o insanla ilgili, o insanın verdiği tüm emekleri, tüm yaşantısını ve hayat derslerini unutturması acı" Tarious'un yeşil gözlerine yaklaşarak sözlerime devam ettim "Yine bir insanın yaptığı bir robotun, insanların göremediği onca şeyi gördüğü gibi..."
Oturduğum yerde Tarious'un vücudunu hafifçe geri ittim ve öfkenin etkisi ile ortaya iyice çıkmış açık mavi gözlerimle o sırada en son hatırladığım an Tarious'un, yere yığılan bedenimin ardından "Miethra" diye bağırarak yanıma koşması oldu.
İlk aldığın nefes suyun altında boğulurken
Ve havadaki aydınlık gülümseyerek bakan.Sen oradayken, aşkınla göğüs göğüse
Devam ediyor, uzun yollardan geçerken
Önemli olan karanlık şeylerin içindeki ışığı yakalayabilmek.
Yansımana bakarken
Sonunda bilmenin verdiği his...
Yaratıcıya teşekkür edeceksin biliyorumRight from the start
You were a thief, you stole my heartAnd I your willing victim
I let you see the parts of me
That weren't all that pretty
And with every touch you fixed themOn yedi yaşındaydım genel olarak asi bir kızdım hayatım boyunca olduğum gibi. Erkeklerin arasında büyümüş, erkek kıyafetleri giydirilmiş, erkekler gibi yaşamıştım bu yüzden yaptıklarım bana hep normal geldi. O gün... Ülkede sokağa çıkma yasağı ilan edildiği o gün kendimi evden dışarı attım ne düşündüğüme dair benim bile pek fikrim yoktu, bir yandan ölürüm diye umuyordum. Fakat hayatın ve kaderin benim için bambaşka bir planı vardı. Ölmek istediğim o gün, kendimi ölümün kollarına bırakacağım o gün karşıma yaşamak için bir sebep sundu ve o zaman gerçek çaresizlik ne demek anladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhtemeller
Science FictionGeçmiş, şu an ve gelecek arasındaki fark inatçı bir illüzyondan ibarettir / Einstein Dün, bugün ve yarın sandığımızın aksine peş peşe gelmezler sonsuz bir döngü içinde birbirlerine bağlıdırlar. Her şey birbirine bağlıdır. Sonuçların, seçimlerimize...