Medya: Bts vlive
Yaklaşık dört veya beş dakika sonra kantine Jungkook geldi. İçeri girmesiyle duruşumu dikleştirdim ve fark ettirmeden ona baktım. O da bana bakıyordu, hem de gözlerini ayırmadan.
özlemiştim.
Yine bir süre sonra Jungkook'un peşinden de bir kız girdi ve Jungkook'un oturduğu masaya oturdu.
Sınır hücrelerim yavaş yavaş harekete geçerken, o kızın sadece ayağa kalkıp kantini terk etmesini bekliyordum.
Sinirlenirsem kötü olurdu çünkü.
Adını bilmediğim kız, Jungkook'un elini tut-
Pardon yanlış dedim sanırım
Adını bilmediğim kız, Jungkook'a hayvan gibi yürüyordu.
Çene kaslarımı sıkıp onun gitmesini beklerken ellerimin titrediğini fark etmiştim.
Ben ne ara kıskanç bir piç olmuştum acaba
Benden başka kimse onun elini tutamaz ki amına koyayım
Ellerimi yumruk yapıp sandalyeyi geri ittim. Jungkook ve yanındaki (pardon herkes) bana bakıyordu.
Jungkook pezevengi anlamış olmalı ki sırıttı ve kıza geri baktı. Önündeki meyve suyunu kızın önüne ittirdi.
Daha çok sinirleniyordum.
"Lan seni ben-"
O sırada Yoongi ve Tae kolumu kavradı ve sandalyeye geri oturmamı sağladılar. Yoongi bana "Sakin ol, senden intikam almak için yapıyor." Dedikten sonra kasılan çenemi serbest bırakıp yutkundum.
"Nasıl yani?"
"Onu tanırım. Sinir etmeyi ve intikam almayı sever fakat sevdiklerinden. Sevmedikleriyle uğraşmaz. Senden çok bahsediyor bana, arkadaşlarına. Ama adını hiç söylememişti. Bunun için de seninle çıktığını daha yeni öğrendim."
"Benim hakkımdan mı bahsediyor?"
"Evet ve bunu sevdiğini söyledi. Seni sinir etmeyi seviyormuş, kızınca tatlı oluyormuşsun."
Ben tatlı mıyım?
Ardından Taehyung konuştuğunda ona sert bir yumruk geçirip kolunu sıktım.
"Hadi şimdi sevișin."
"Tae salak salak konuşma!"
"Ne bileyim oğlum çok garipsiniz."
"Kapa çeneni."
"Şimdi ne yapacaksın Jimin?"
"Bende onu sinir edeceğim."