Medya =Bubles ve Bommer
BLOSSOM
Kafeye girdiğimde gözlerim Bubles'ı aradı.Sipariş masasına dirseğini dayamış bir şekilde 'off'luyordu,sıkıldığı belliydi ve görünüşe göre kafede Bubles'tan başka kimse yoktu.Ona doğru yaklaşırken bir yandan da sordum"Charlie ve Alastor,onlar nerede?"(bu aralar hazbin hotel'e taktımda)"Eee şey aslında Charlie 'nin sınavları vardı ve Alastor'da çok yor-"
"Dur tahmin edeyim ikiside bir bahane buldu ve yine bütün işleri sana yıktılar,ahh tatlım hayır demeyi öğrenmelisin","Blossom ben hayır demeyi biliyorum bak 'ha-yır' gördün mü?"ve sonra sahte bir gülüşle geçiştirdi beni."İşler nasıl gidiyor?","Ahh,oww bilirsin işte bütün gün kahve kokusu,inatçı ve sınırlı müşteriler,sürekli kaytaran iş arkadaşları dahası ne olsun canım..."uykusuzluktan morarmış göz altı da aynı sorunlardan şikayetçi gibi.Hemen toparlanarak"bir ship haberinden bahsediyorsun,dökül","Tamam bayan ship ustası,seni temin edecek bir haber mi bilmiyorum ama geçen günlerde bize çarpan arabayla ilgili sana bir konuşma yapmıştım.",Bubles'a baktığımda dört gözle benim ağzımdan çıkan cümleleri bekliyordu."İşte sana anlattığım gibi yeşilli o çocukla bugün şirkette karşılaştım bana Buttercup'ı sordu.Çocuk bildiğin aşık onu görünce yüz kızarmalar filan bilir-",Bubles'a endişe ile"Ne?Kim,ben mi hayır,o mu?Hayır sadece çok hoş,yakışıklı,kusursuz ve-"ona garip bir şekilde baktığımda sustu."Burda ne oluyor?"dedikten sonra bir çocuk girdi cafeye,girdiğinde bütün ortam değişti,bana çarpan çocuk olmasından bahsetmiyorum.Kasaya doğru yürüdü,soğuk bir tavırla sipariş verdi."Merhaba Bubles,her zamankinden lütfen",Bubles'sa liseli aşık asosyal kız gibiydi,"Mer-ha-ha ba Boommer,bir ta-tane her zamankinden,tamamdır."Şimdi adının Boommer olduğunu öğrendiğim şahıs masadan uzaklaşınca Bubles beni yanına çekti."Aman Allah'ım o bu çocuk size bahsettiğim çocuk"dediğinde neden kasteddiğini bilmiyordum."Hangi çocuk acaba?",biraz kırılmışçasına"Size anlattığım daha doğrusu aşık olduğum çocuk."Aşk üzgünüm yabancısı olduğum bir kelime...Birden telefonla uğraşırken Bubles'ın bana bu konu hakkında bir şeyler anlattığını hatırladım ama onu dinlememiştim.Bubles bana umutlu bir şekilde bakarken gerçeği söyleyemedim."Ahh tabi o bu çocuk hani şu ergen,kapşonlu,havalı olan mı?","Evet,tıpkı anlattığım gibi değil mi?"Ona dinlemediğimi çaktırmadan sorusunu onayladım.Üstünü düzeltmeye çalışırken"İyi görünüyor muyum?"tarzı soruları sormaya başladı."Sakin ol!Sen hayatımda gördüğüm en güzel,en sempatik,en enerjik kişisin...","Teşekkürler Blossom"
BUTCH
"Hey yakışıklı,biraz yaramazlık yapalım mı?"
Bu orospularla uğraşmaktan bıktım."Git kendini sik orospu!","ha sadece beni izlersen..."bu cevabı beklemiyordum ama neyse ki bir süre sonra tekrar başka birine sulandı.Buttercup'ı aramaya başladım.Açık alan araba yarışlarına eskiden katılırdım,burada az çok bir üne sahibim ancak hiç görmediğim insanlarda vardı."Hoppala!Yavaş!Bizi unuttun mu?"etrafına bakındığımda sarışın kahverengi gözlü bir Bernardo ile karşılaştım.Erkeklere özgü bir çeşit karşılama şekli olan selamlaşmayı yaptık."Uzun zamandır nerelerdeydin?"bu soru beyninde bazı anıları canlandırdı."Değişmem lazımdı Bernardo,kardeşlerim için yapmalıydım...Senden ne haber eski dostum?"dediğimde,onunda aklına kötü anılar gelmiş olmalı,"Ahh!Sevgili dostum sen yarışlardan çekilince,hiç kimse iyi bahisler teklif etmedi,kimse pistin tozunu alamadı.Ama tekrar geri döndün,senin için en görkemli ve ışıltılı partiyi hazırlayacağım.Bu götleri kalkmış veletler araba kullanmayı bile bilmiyor,her gün bir kavga,polis tarafından basılma ve araba kazaları.","Üzgünüm ama geri dönmedim,sadece bir gecelik misafirim.","Ah üzüldüm,o zaman hiç bir gece eğlenmediğin kadar eğlendiriceğiz seni,bu gece benim misafirim ol yakışıklı."Kızlar yanıma gelmeye başlamıştı bile."Dur,hayır bu kaltakları istemiyorum,ben Buttercup'ı arıyorum,buralarda mı?","Buttercup mı?O kaltak mı,senin onunla ne işin olur?"Az önce tam bir travesti olan orospu benim sevdiğim kıza laf etti.Sinirden anlımdaki damar seyirirken,gözlerim sadece Bernardo'daydı."Bernardo,sen tam bir baş belası ,sürtük,özenti,fahişenin tekisin..."dediğimde,alayla gülümsedi "Ahh!Ne kadar onur kırıcı"dedi yapmacık bir şekilde."Bundan daha iyi bir şey bulduğunda bana söyle çöp torbası.Ve şimdi Buttercup'a gelirsek bir iddiada bulundu,yarış pistinde."hızlı bir şekilde kalabalığı yararak gitmeye çalıştığımda,arkamdan"Aşk insanı değiştirir, görüşürüz yakışıklı..."dedi Bernardo 'ya ait olan ses.Yarış pistine geldiğimde yeşil bir araba ve yanında da siyah bir araba vardı.Şimdilik sadece izleyecektim.Ortadaki kız bayrağı salladığı anda ikiside çok hızlı bir şekilde yarışa başladı.Yeşil araba parkurlarda üstünlük sağlayarak,siyah arabayı arkada bıraktı.Siyah araba ona yetişmek için izlenmeye değer,müthiş bir dönüş sergiledi.Eşitlik sağlanmıştı.İkisi çok yakın ilerliyordu.Bir tanesinin acımasızlık yaparak diğerini yarış dışı yapması gerekli olduğundan,siyah araba çok sert bir şekilde yeşil arabaya çarptı,yeşil araba takla atmaktan kurtuldu,yeşil arabadaki sürücü sinirlenmiş olacak ki yolda ona yer vermeyerek onu duvara sıkıştırdı,artık son model olan araba bir huradaydı.Onu sıkıştırıp işini bitiren yeşil araba gazladı ve çizgiyi geçerek kazandı.
İndiğinde bütün izleyiciler kazanan yeşil arabanın etrafına toplandı.Sürücüsü Buttercup 'tı, şaşırmıştım ama bir taraftan da hayran kalmıştım.Diğer sürücü onca harekete karşı iyiydi.Ve o sürücüde
Eadrick 'den başka birisi değildi.Bir zamanlar amatör bir yarışçı olan Eadrick şu aralar çok popülerdi.Eadrick profesyonel bir yarışçı gibi kaybettiğini kabul ederek, Buttercup'ın yanına gidip el sıkıştı.Bense bir kez daha yoğun kalabalığı atlatarak Buttercup'a ulaştım,"Sana bir kez daha hayran kaldım."dediğimde,bir tutam önüne gelmiş saçı kullağının arkasına atarak,"Biliyorum,harikayım.","Evet kesinlikle..."derken daldığımı farkettim ve daldığımı çaktırmamak adına,"O zaman sana kazanan içkisi ısmarlayayım,nedersin?","Şunu biraz daha yükseltirsek olabilir,en az üç bardak içerim...","Tamamdır..."İçkimi yudumlarken ona bakıyordum o da içkinin etkisiyle mayışarak"Gerçekten güzelmiş, beğendim.","Beğenmene sevindim."Arkadan bir elin bana değdiğini farkettim."Senin gibi beyfendiler buralarda ne arar,ateşli melek kıllığına girmiş bir şeytan değilsen tabi..."bana laf atan kıza baktım,aldırmadım ama o bana laf atmaya devam etti.Buttercup benim yerime el koydu ve kıza bildiğin uçtu."Seni kaltak sen kimin Lucifer'ine laf söylüyorsun?","Demek iyilik yapmayı seven biriymiş senin gibi bir baş belasıyla çıktığına göre."dedi kız,bir yandan saçını asılırken "Senin gibi fahişe olmaktan iyidir"dedi Buttercup.İçimden işte benim kızım dedim.Dıştan söyleseydim Buttercup her an bana saldırabilirdi.
Olaya hiç karışmamıştım Buttercup kendi gücüyle üstesinden gelmişti zaten.
Arabaya zar zor bindirmiştim.Bende sürücü koltuğuna oturdum."Beni eve bırak!",sarhoş olsaydı bile sinirinden ödün vermiyordu.Ona alaycı bir yüz ifadesiyle"Başka bir planım yoktu zaten küçük bayan.",iki kolunu göğsünde birleştirerek,"Bana küçük bayan deme!","Oww tamam küçük bayan.","Sen tam bir pisliksin."bunu dedikten sonra araba koltuğuna iyice yayıldı.Biraz daha hızlandım.Yaklaşık bir saat sonra küçük,modern bir eve geldik.Buttercup'ın evini bilmiyordum,Blossom'ın da bende telefon numarası yoktu.Buttercup uyanınca,tabiri caizse ağzıma sıçacaktı ama onu bizim yazlık evlerimizde birine getirdim.Uyuyakalmış olduğundan onu kucağıma aldım ve yatak odasına kadar taşıdım.Onu yatağın üzerine yavaşça bıraktım.Herhangi bir erkek böyle bir durumdan faydalanırdı ama ben Buttercup 'ı seviyordum.Yaramazlık yapma Butch.Onu evde tek başına bırakmak üzere gittim.Sabah bir mesaj atardım.
BUBLES
Onun olduğu masaya doğru ilerliyordum.Her zaman böyle oluyordu onunla doğru düzgün bir sohbetim bile yok.Gözlerinin benim üzerimde olduğunu hissedebiliyordum.Kafede ben,o ve Blossom 'dan başka kimse yoktu.Tepsideki kahveyi yavaşça yanına bıraktım,"Teşekkürler Bubles,acil bir işin yoksa sohbet edelim mi?","Ahh! Allah'ım kalbim yerinden çıkıyordu.Bir uzaktan bize bakan Blossom'a baktım bir de Boommer'a,en sonunda ağzımdan bir kelime çıkartmayı başardım,"Önemli bir işim yok,ne istiyorsun."ben ne dedim,zaten çocuk söylemişti sohbet edelim diye ben tekrar ne istiyorsun dedim."Sadece karşılıklı konuşmak."karşısındaki sandalyeyi çektim ve yavaşça oturdum."Evet uzun zamandır buraya geliyorum ama seninle pek iyi muhabbetlerimiz olmadı."Evet bende seninle konuşmak istiyorum zaten.Bir başka konuda sana aşık olduğumu göstermek için yanına her yaklaşan kızı öldürmek filan mı gerekiyor..."Anladın mı Bubles?","Hı hı tamam"derken sandalyeden kalktım ve Blossom 'ın olduğu tezgaha doğru yürüdüm."Ne istiyormuş?","Sadece Cuma günü kafenin kapatılmasını istedi.Bir kaç arkadaşıyla özel bir plan yapacaklarmış,arkadaşları da cafede tek olmak istedikleri için kafeyi bir günlük özel olarak kapatıcam.","Neden böyle bir şey istediler ki?","Bilmiyorum,belki doğum günü partisi filan düzenleyeceklerdir...","Biraz hayal kırıklığına uğramadın değil mi?","Yok ben alışığım."
Evet arkadaşlar yeni bölüm 10 oy ve 5 yorumdan sonra gelecek.Teşekkürler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PPG×RRB - Mafia Bro - AU
FanficAçıkçası bu hikâyeyi yazdığımda çocuktum şimdi üniye geçicem(peki hala tam bir yetişkin değilim) ama çok basit geliyor şimdi,devam edilmeyecektir-kararım değişmezse... "BENİ ÇILDIRTAN ŞEY VÜCUDUNDAN FAZLASI..." Fanlar içindir... Ama bir fan değilsen...