PPG×RRB - Mafia Bro - AU

7.(Kaza mı?Sadece küçük bir sıyrık!)

Medya-Butch ve Buttercup

Blossom

Saniyeler içerisinde ben ne olduğunu anlayamadan,şirketin otoparkına gelmiştik.Otoparkta tek Brick'in parlak kırmızı arabası vardı.Korku filimlerinde ki yan karakter gibi hissediyordum,savunmasız ve bir av gibi...Bu düşüncelerle boğuşurken Brick'in sesi beni kurtardı,"Korkmuş gibi görünüyorsun.","Sadece boş ve uzun otopark alanları,tercih ettiğim takılma yerleri arasında değil."derken,arbaya bindim.

Araba harekete geçmeden önce,"Kemerini sıkı taksan iyi olur çünkü ben çok hızlı davranırım."dedi Brick.Ona alayla"pftt.Ben Buttercup'ın kardeşiyim.Elinden geleni yap."cevabını verdim."Demek küçük bir iddia,ben varım.Bu iddiaya bir de ödül ekleyelim o zaman."derken sakin tavrı yavaş yavaş kayboluyordu.

"Ödül derken?"
"Sen süre belirticeksin,o süre zarfında orada olursak ben kazanmış olucağım,sende bana iki bardak içki ısmarlarsın.Ama oraya varamazsak sen kazanmış olursun ve sana iki bardak içki borçlu olurum."
"Ama ben içki içmiyorum,ben kazanırsam çilekli milkshake borçlu olursun."dedim.Aslında çok çocukça bir iddiadı ama aynı zamanda eğlenceli.

Brick bana bakarken süre belirlemek oldukça zordu."Tamam beş dakikaya ne dersin?"derken,gözlerini devirdi,"Ciddi misin?Beş mi?O kadar zayıf değilim,üç diyebilirdin mesela.","Ne asıl sen ciddi misin?Burdan oraya 15 dakika!","Tamam,beni zorlamayacak bir iddia."
Sürüşe geçtiğinde,bu kadar hızlı olmasını beklemiyordum.Arabanın camına baktığımda her şey bulanıktı.Ve iki dakika içerisinde oradaydık,gerçek anlamda!

Kalabalık bir alanda durmuştu.Sonra kırmızı gözlerini bana doğrulttu,"Nasıldım kurdalyeli?"-Aslında bütün ppg kitaplarında Brick,Blossom'a 'pembeli' diyerek sesleniyor ama ben 'kurdalyeli' yi daha çok seviyorum.-
"Tek diyeceğim şey buradaki içkiler pahalı mı?"
"Ahh!Blossom,sözünde dur."derken,ikimizde arabamdan çıktık.Açık alanın girişinde,kafası güzel çiftler bizi karşılıyordu.Resmen içeriye girdiğimizde,bir kaç bilindik gözlerin bizim üstümüzde olduğunu farkettim.

Bara geldiğimizde,Blossom'a baktım.Oturup,"istediğini iç...",dedi,
"Hadi ama sen de iç."
"Hayır,ben kullanmıyorum."
"Tamam,sen bilirsin."derken,omuz silktim."İki tane her zamankinden."Barmen hemen isteğimi yerine getirdi.Sonra yanımdaki Blossom'a,"Ya siz efendim,ne istersiniz?"
tam ben 'o içmiyor' diyecekken,beni şaşırtan bir şey söyledi,"Onun aldığının aynısından bir tane."Ona anlamlı bir bakış attım.Gözlerini çevirerek, küçük bardaktan bir yudum aldı.

Jay(erkek) yanıma geldi,Jay kim mi?Takılmayın sadece rahatsız edici bir yan karakter."Brick konuşmalıyız,tek olarak.",
"Ben gelirim sen idare et Blossom."
Jay 'le karanlığa daldık ve sonra en tenha duvar köşesine geçiş yaptık."Bu kızda kim? Önceki gibi polisi aramaz umarım,o olaydan sonra hekes senin peşindeydi Brick.","O sü*tük yüzünden aramı bir kaç kişiyle bozdum,değmezdi."

"Yeni bir şeker piyasada,ilgilenir misin?"
"Hayır!"
"Ama çok iyi kafa yapıyor"
"Artık ilgilenmiyorum."
"Peki yanındaki kızıl ister mi?"
"Eminim ona bu soruyu sorduğunda,olay çıkarır.",Bu cümlem onun biraz da olsa korkmasına sebep oldu.Kim mekanına polis çekebilecek bir olay ister ki?"

Geri döndüğümde Blossom yerine Butch vardı."Blossom nerde?",
"Bilmiyorum, Buttercup'la oturuyordu ben gelince gitti."
Yetişkin olsada,bu mekanlara alışık değil ve tehlikeli tipler de dört bir yanımızı sarmış durumda.Onu bulmalıydım.
Butch'a baktığımda tüp şeker alıyordu.Elinden tutarak engelledim,"Butch yapma,bunlar gerçekten çok kötü yapıyor.","Bilmiyor muyum,sanıyorsun?Bu gece değil,bu gece benim gecem,bırakta kendi karanlığımın kralı olayım...",
"Tamam,dikkat et kendine.Ben Blossom'a bakmaya gidiyorum.","Bu gece aşık olan tek ben değilim galiba..."