20.Bölüm

10.5K 220 6
                                    

Her şey karmakarışık… gördüğüm hiçbir şey net değil.. buğulu… nerdeyim, ne yapıyorum nasıl bu duruma geldim hiçbir şey bilmiyorum. Başımdan akan kana dokundum hala sıcak ve akmaya devam ediyor… kolumun kırıldığına eminim ama artık bir şey hissetmiyorum… bomboş bir sokakta yürüyorum ve nerede olduğum hakkında bir fikrim yok..

“bayan siz iyi misiniz?”

Adama bakmadan yanından yavaşça yürümeye devam ettim. Şok geçiriyordum artık bundan emindim. 

“hey! Siz iyi değilsiniz… durun” 

Adamın arkamdan bağırmasına aldırış etmeden yürümeye devam ettim. Beynim çalışmıyordu konuşma kabiliyetimi yitirmiştim. 

Kolumdan tutan adamı hızla ittim…  ve yürümeye devam ettim..

“eeehh! Ne bokun varsa ye!”

Adam arkasını dönüp nihayet beni rahat bırakmıştı…

Yürüyen ayaklarıma baktım. sanki hayal gibiydi ben yürümüyordum da dış bir kuvvet tarafından yürütülüyordum. 

Her şey git gide daha da bulanıklaştı gördüğüm son şey yan dönmüş bir otobüs durağıydı. 

Uyandığımda bembeyaz bir odada yatıyordum. Kolum alçıya alınmış, başıma bir bant yapıştırılmıştı. Kendimi yokladım ufak tefek sıyrıklardan başka bir şeyim yoktu. Acaba beni kim buraya getirdi diye düşünmeden edemedim. Pek fazla bir şey hatırlamıyordum sadece kaza yapmıştım ve yürümeye çalışmıştım. 

Kapı hızlıca açıldı ve annem bir anda odaya daldı. 

“nihayet uyanmışsın” dedi koşarak.. “sen iyi misin tatlım? O kadar korktumki…”

Elini tutarak :

“merak etme anne ben iyiyim bir şeyim yok sadece küçük bir kaza..”

“lena eveline miller! Bir daha asla arabaya binmek yok!” dedi parmağını havaya kaldırarak…

Gülümsedim… “merak etme bende bir daha araba görmek istemiyorum zaten” dedim ve ekledim “ben buraya nasıl geldim? Sana kim haber verdi?”

Elini başına koyarak :

“seni yolda bir adam bulmuş… tanrıya şükür hastaneye getirmiş… telefonla aradılar… Carter willin arkasından çıktığı için onların daha haberi yok bende apar topar buraya geldim”

Demek yolda gördüğüm adam beni buraya getirmişti… şimdi biraz daha iyi hatırlamıştım. 

“Carter neden willin peşinden gitti ki?” dedim anneme doğru… meraklanmıştım… will nereye gitmişti peki…

“sinirliydi.. hali pek iyi görünmüyordu arabayla hızla evden ayrıldı… carterda biliyorsun wille düşkündür… arkasından gitti” dedi tuhaf bir ses tonuyla..”yoksa bildiğin bir şey mi var lena?” 

“yoo.. hayır ben nereden bilebilirim ki?” dedim masum bir ifadeyle… 

Annem yatağa oturdu ve ciddi bir yüz ifadesiye “will stefanı dövmüş… bunla ilgilide mi bir bilgin yok !” 

“ne!! Hayır!!” dedim doğrularak …

“lena… yoksa will ve senin aranda bir şey olduğunuda mı inkar edeceksin!”

O anda kalakalmıştım. Ağzım bir karış açık kaldı. 

“lanet olsun lena! Bunu bana nasıl yaparsın! Öğrenmeyeceğimi mi sandın!” 

YaSaK BeDeNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin