[mingi ve yunho ormanda yürüyüşe çıkarlar ve bir deliğe düşerler]
yunho; siktir, deliğe düştük.
mingi; buradan çıkmalıyız.
yunho; hadi bir yol falan bulalım. çok karanlık, değil mi?
mingi; [kör gizi geziyor] bilmiyorum, görmüyorum ki.
[mingi ve yunho ormanda yürüyüşe çıkarlar ve bir deliğe düşerler]
yunho; siktir, deliğe düştük.
mingi; buradan çıkmalıyız.
yunho; hadi bir yol falan bulalım. çok karanlık, değil mi?
mingi; [kör gizi geziyor] bilmiyorum, görmüyorum ki.