00.6

99 11 1
                                    


Görkem'den devam...

Onu uzun zamandır tanıyordum ve ilk defa birine bu kadar takıntılı bir şekilde aşık olduğunu görmüştüm. İlk başlarda diğerleri gibidir en fazla dört gün sürer demiştim ama gün geçtikte daha fazla bahsetmeye başladı ondan. Yanımda uyuya kaldığı günlerde ~ki bu genelde koltukta Müge Anlı izlerken oluyor~ adını sayıklar oldu.

İşte o gün anladım ki Müge Anlı bazılarının uykusunu getirebiliyordu.

Şey diycektim ya aşık olmuş. Evet o gün anladım ki aşık olmuş.

O platin saçlı muşmula suratlı şıllığın Ekin'in evine gittiğini öğrendiğim zaman ben bile kız olmasını umursamadan ellerimi saçlarına dolayıp kızın surarını duvara sürtmek istedim ama sonra bu zevki bebişimin yaşamasının daha güzel olacağını düşündüm.

Ki zaten ben böyle bi şeyi asla yapmazdım ellerim daha çok saç tutmak için değilde yumruk atmak için ideal boydaydı çünkü...

Taksicinin arabayı durdurmasıyla kendime geldim.

"Ne kadar abicim?"

"58 ama sana 60 olur."

Kaşlarım çatık bir şekilde amcaya döndüm. İçimdeki mahalle karısını çıkarmak için elimi belime atmıştım ki. Raundun bittiğini belirten zil çaldı. Hadi ama daha yeni başlamıştım... Bebişimin annesi gelmiş taksinin camına vuruyordu. Amcaya dönüp üstümde ne kadar bozukluk varsa hepsini saydım. Gıcıklık değil miydi anasını satayım üstümde tam para da vardı ama vermiyecektim. Sayma işlemi bitince sırıttım tam 58 liraydı. Şansımı seviyordum. Avcumu açıp amcaya döndüm

"Tam vardı ama sana bozukluk olsun." diyip amcanın eline bıraktım paraları. Amca arkamdan bakarken ben çoktan bebişimin annesinin yanına gitmiştim.

"Merhaba Hatice abla benimki nerde ?"

Hatice abla içeriye girmem için kapıyı daha çok açıp geriledi.

"Gel yavrum gel. Odasında seninki elinde telefon bakıyor mal gibi ne sorduysam cevap vermedi. Kitlendi kaldı kız." Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. Ani duygu değişimleri geçirdiği zaman böyle oluyordu. Çoğu zaman yanında ben olduğum için kolay yoldan onu kendine getirmenin yolunu biliyordum. Sırıtarak odasına doğru yöneldim.

"Merak etme abla sen ben düzeltirim onu şimdi." Onaylarcasına sesler çıkarıp mutfağa girdi. Elimdeki kurtarıcı poşetle beraber odaya girdim.

Gördüğüm görüntüyle kahkaha attım. İki eliyle telefonu tutmuştu ve gözleri yuvalarından çıkmak istercesine bakıyordu ekrana yanına gidip telefonu elinden çektim. Poşette ki kurtarıcıyı çıkardım. Alt tarafı bi çikolataydı ama kokusu bazen beni bile ele geçiriyordu. Önce hafifçe burnuna yaklaştırdım ardından ağzına doğru yavaşça ilerllettim. Sonra ellerime dolanan ellerini hissettim. Evet işte bu kadar kolaydı...

Bebişim çikolatasını yerken bende telefonunu elime aldım. Çikolatayı bitirene kadar konuşmak yasaktı. İşte bu da bizim anlaşmalarımızdan sadece küçük bir tanesiydi.

Birazda Görkem'in ağzından okudunuz.

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda alalım

Anonimm (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin