12.Bölüm

1.5K 76 8
                                    

Multi Medya - Mert Doğan

~~~

Rüyanın tam ortasında alarmım beynimde yankılandı. Söylenerek alarmı kapattım.

Hayır yani çok mu zor tüm alarmların çalan sesini bir yerlerine soksalar!

Alarmı bulana ve bulanın sülalesine saydırırken çalışma masamdaki kağıt dikkatimi çekmişti.

'Gidiyorum hadi bay bay.' yazılıydı. Kesin abim yazmıştı.

Hayır gidiyorsan bana ne, bana mı gidiyorsun? Gidersen git!

Bu pazartesi uykulu olmak yerine sinirliydim. Arada böyle oluyordu. Açıkça söylemek gerekirse bazı zaman duygu ayarlarıma ben bilene şaşırıyordum.

Hızlıca üniformalarımı giyip kahvaltıya indim.

***

Okula çok yaklaşmıştım ama üşengeçliğim tutmuş, Türk adetlerine uyup bulunduğum ilk kaldırım taşına oturmuştum. Yoldayken genellikle kulaklığımdan müzik dinlerdim. Bugün de öyle bir gündü. Kulaklığımı kulağımdan çekip cebime tıkıştırmıştım. Düzgünce koysam yine kız kavgaları gibi birbirlerine giriyordu.

Aniden önümde sportif bir araba durunca başımı kaldırdım. Cumartesi günkü, kütüphanedeki mavi gözlü yavşak çocuktu. Sırıtarak bana bakıyordu.

"Sanırım en yakın okula gideceksin. O da üniformalarına bakılırsa benim okulum. Binebilirsin." dedi.

Dünyadaki en sinirli bakışımı atıp, "Bak kardeşim, seni kütüphanede uyarmıştım. Tekrar uyarıyorum, bas git!" dedim.

Hâlâ bana sırıtarak bakıyordu.

Sanırsın Allah katına çıkıyor sümüklü böcek!

Kafasını sallayıp, "Senin gibi birkaç kız görmüştüm. Öyle filmlerdeki ve kitaplardaki gibi diğer kızlardan değilsin diyemeyeceğim. Ama sen hem onlara benziyorsun hem de benzemiyorsun." dedi.

"Evet giriş ve gelişme bölümünü geçtiysek, istersen sonuç bölümüne geçebilir miyiz?" dedim sinirle.

"Sonuç olarak garipsin."

Başımı sallayıp, "Artık kibar olamayacağım. Siktirip gider misin?" diye sordum.

Bak gene kibarım.

Kafasını sallayıp sırıtarak arabasıyla yanımdan uzaklaştı. Ben de yerimden kalkıp okula doğru ilerlemeye başladım.

***

"Akşam bir programda Mahmut Tuncer çıkacakmış. Asla kaçırmam!" diyen Aras'a baktım. Gayet normaldi. Ateşine baktım. O da normaldi.

Bu çocuk küçükken ne travma atlatmış da bu hale gelmiş?

O sırada Emirhan elinde iki tane tostla sınıfa girdi.

"Yav bu çocuğun ailesi nasıl geçiniyor?" dedi Ecrin.

Emirhan, "Kaç gündür boğazımdan doğru düzgün bir şey geçmemişti." dedi.

Dediği anda hepimiz ona doğru gözlerimizi diktik.

"Ne?" diye şaşkın bir biçimde sordu.

Böyle bakmamızın sebebi Şevval Teyze'nin dün mantı yapmış olmasıydı. Yaptıktan sonra hepimizin ailesini çağırmıştı. Ne kadar mantı en sevdiğim yemek de olsa gidememiştik. Çünkü Şevval Teyze çağırmadan önce çoktan yemeğimizi yemiştik.

Arya, "Anan dün mantı yapmamış mıydı?" diye sordu.

Emirhan biraz düşündükten sonra "O dündü. Dün dündür, bugün bugün." dedi.

Komşu Oğlu (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin