Komşu Oğlu (TAMAMLANDI)

29.Bölüm

Multide Atlas ve Esila nın dinlediği müziklerden biri var.

Bölüme başlamadan önce bir şey hakkında açıklama yapmak istiyorum. Bu bölümle önceki bölüm arası biraz uzun sürdü bunun için öncelikle kusura bakmayın.

Gecikme sebebi yaklaşmakta olan sınavıma çalışmam  ve diğer kitaplarımada bölüm yetiştirmem. Kısacası elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Bunun için anlayışlı olacağınızı düşünüyorum ve teşekkür ediyorum.

(Multideki Esila'nın şakılarından değil endişelenmeyin dkslslsjd. Öyle şeyleri genellikle ben dinliyorum.)

Neyse çok uzattım keyifli okumalar...

~~~

"Aras beni kurtar. Yemin ederim çok sıkılıyorum."

Ecrin, Arya ve Emirhan'ı aramıştım. Ecrin meşgule vermişti. Arya'ya ulaşılamıyordu ve Emirhan'da Elif ile vakit geçiriyordu.

'Seda Sayan'lık hala benden soruluyor.'

Evde çok sıkılıyordum ve en son beni kurtarması için Aras'ı aramıştım.

On beş tatilin ilk haftası böyle ise sonunu düşünemiyordum.

"Ela gözlüm Atlas ile birlikteyim. Şu an seni kurtaramam bu durumda."

Yüzümü astım.

"Tamam." diye mırıldanıp kapatacağım sırada "Dur. Atlas yanımıza gelebilir diyor, istersen gelebilirsin." dedi.

"Öyle mi?" diye umutla sordum.

"Evet istersen gel." dedi.

Telefonu suratına kapatıp üzerimi hızla giyinip evden çıktığım sırada ancak nerede oldukları aklıma gelmişti. Tam Aras'ı tekrar aracağım sırada konum atmıştı.

ÇİKOLATA MANYAĞI:*konum*
ÇİKOLATA MANYAĞI:Bekliyoruz kankiletam.

Telefonu kapatıp konumun olduğu noktaya ilerledim.
***
Atlas'ı sevmiştim. Çok samimi bir insandı ve kankalık kriterlerime uyuyordu. Hatta Aras ile tokalaşmasının benzerini yapıyorduk.

"Ela gözlü hatun, yemiyorsan yiyeyim mi?" Aras önümdeki çikolatalı pastayı istiyordu. Gülümseyip, "Tabii kide... Hayır." diye yanıtladım.

Yüzünü asmıştı ama ben buna kıyamazdımki. Önümdeki pastayı önüne koydum. "Sormana gerek yoktu." deyip yanağından makas aldım. Çok tatlıydı eşek yavrusu.

Atlas, "Banada pasta verin." deyip masumca bize baktı. Gülüp Aras'ın önündeki pastayı ikiye böldüm.

"Alın kardeş kardeş yiyin." dediğimde Aras kaşlarını çattı.

"Paylaşmak zorunda mıyım?"

"Evet. Sana öğretemedim mi ben? Paylaşmak çok iyi bir şeydir."

"Ama sen geçen dememiş miydin 'ölsende malını birine verme' diyen."

Gülümseyip, "Demiş olabilirim ama durumlar farklı hadi paylaş." diye düz bir şekilde cevapladığımda dudağını büzüp pastayı Atlas ile arasına koydu.

"Aferiö oğluşlarıma." dediğimde telefonum çalmaya başladı. Ecrin arıyordu.

"Esila kuşum, işim vardı. Ne oldu?" diye direk konuya girdi.

"Bir şey yok. Senden bir şey isteyecektim artık gerek kalmadı." dedim tripli bir sesle.

"Trip mi sezdim?"