My Little Alpha

Tanıtım

Onu gördüğümde on yaşındaydı. Ben ise yirmi yaşına yakın, hayatındaki kararları hakkında ikilemde kalmış hukuk okuyan yeni yetmenin tekiydim. Bu yaşıma gelene kadar herkesin söylediği, sonunda er ya da geç onu bulacaksın dediği o kişinin karşımda duran sıska beden olduğunu anladığımda, o hayatta tek bildiği şey oyun oynamak olan çocuğun tekiydi. Daha ilk kızgınlığını bile yaşamamış, ikincil cinsiyetinden bir haber küçük bir çocuktu.

Mühür yerimin sızladığını on dört yaşında girdiğim ilk kızgınlığımdan bu yana sadece ikinci kez o an hissetmiştim. Çocuk vücudu ve ilk kızgınlığına daha dört ,beş yılı olması yüzünden tam alamasam bile esen rüzgar ile burnuma dolan hafif fermonlarının kokusu bu yaşımda titretmişti vücudumu.

İkincil cinsiyetimden hiçbir zaman şikayetçi olmayan ben, okurken, sürekli ailemi gururlandırmaya çalışırken vücudumun kızgınlık geçirmesine bile izin vermeyen ben o zaman ikincil cinsiyetimden utanmıştım. Kim olsa utanırdı.  Yirmi  yaşında onun geçeceği yollardan çoktan geçen bir omega ve daha hayata yeni başlayacak olan küçük bir alfa, benim alfam. Biz çok terstik.

Belki de alfa olduğunu o bile bilmezken benim bilmemin bir sebebi vardı. O benim kaderimdeki isim, mührümün diğer yarısıydı. Daha bırakın o doğmadan, ben bile doğmadan kaderimiz bir yazılmıştı bizim.