5.Bölüm
''Hey Matt senin burada olmaman gerekiyordu.Hey onlar çok ağır taşımamalısın!''dedim Matt'i gördüğümde ona doğru hızlı adımlarla yürürken.
''Sorun değil Care.Daha kötülerini görmüştüm.''dedi elindeki koca içki kasasını taşırken.Kilisedeki olaylardan bahsettiği açıktı.Bende önümdeki listeye odaklanmaya çalışıyordum.
İçkiler getirildi.
Masalar düzenlendi.
Işıklandırmalar kontrol edilmedi.
Evet ışıklandırmaları kontrol etmeliydim.
Kafamı kaldırdığım an ürktüm ve sıçradım.
"Parti yarın hafıza kaybı falan yaşamıyorsun,değil mi?"dedim.
"Hayır.Ve merhaba Caroline."ardından devam etti.
"Seni yarın kaçta almam gerektiğini merak ediyordum.""Pekala.Hiçbir zamanı çeyrek geçeye ne dersin?"
Güldü.
"Hadi ama.Lütfen bana bir randevu borçlusun.""Pekala.Tamam.Saat 2'de.Kokteyl masasının yakınında beni bekle."
"Yarın görüşürüz,Caroline."
Gülümsedi.Kendimi garip hissettim ve bende gülümsemem gerekiyormuş gibi hissettim.Ve gülümseyerek ona karşılık verdim.
*
Sabah uyandım ve banyo yaptım.Bugün akşama doğru Miss Mystic Falls ilan edilecekti .Bu yılda başkası seçilecekti.Aslında Miss Mystic Falls pek umrumda değildi çünkü yıllardır Miss Mystic Falls hep ben seçiliyordum..
Elbisemi giyindim.Saçlarımı ve makyajımı da yaptım.Son kez aynaya baktım.Güzel görünüyordum.Rujumu ve maskaramıda çantama atıp dışarı çıktım.Arabama bindiğimde partiye yaklaştıkça kalbimin atışlarında dengesizlik oluşmaya başlamıştı.Arabamı park ettikten sonra Klaus'a söylediğim gibi kokteyl masasının yakınına gittim.Klaus güzel bir takım giymiş beni bekliyordu.Yanına gittim.
"Hoşgeldin,Caroline.""Merhaba."dedim ve gülümsedim.
"Nasıl görünüyorum?"dedi."O kadar mükemmel ve sinir bozucu ki sana bakamıyorum bile."Havaya baktım.
O mükemmel gülüşünüzü bana hediye ettiğiniz için minettarım bayım.O sırada yanıma Elena geldi.
"Hey Care Stefan'ı gördün mü?"dedi.
"Neden umrunda ki?"dedim.Sonuçta Elena istediği zaman Salvatore kardeşlerı ayartıp istediği zaman istediğinin yanında oluyordu.Stefan'a yaptığını unutmamıştım.
"Sağol ,Caroline.Bu zor zamanı benim için kolaylaştırdığın için(!)"deyip çekti gitti.
"Nasıl olduda ben kötü olan oldum?"dedim.
"Hadi gel sana bir içki alalım ve sana kötü olmakla ilgili herşeyi anlatayım."dedi ve güldü.Kokteyl masasından bir şampanya kapıp kolunu uzattı ve bende koluna girdim."Geçen gece neden öyle dedin?"Dayanamamıştım.
"Ne dedim?"dedi."Ne olursa olsun seni sevdiğimi bilmeni istiyorum.Dedin.Sanki seni gördüğüm son günmüş gibiydi."dedim
"Ah evet.Çünkü o gece Caroline, şu yılan Robert'ın köpekleriyle yüzleşmeye gittim.Biraz zorlulardı.Bir kaç cadı vardı.Tabiki onları zorlu olarak görmüyordum ancak o cadılar üzerimde kara büyüden yaptıkları bir laneti kullanmak istediler.Hepsini yine de temizlemeyi başardım.Ve bende nedensizce sana gelme ihtiyacı hissettim."Ve bende nedensizce sana gelme ihtiyacı hissettim.
Bu cümle beynimi bir tur döndükten sonra gülümsedim ve ona baktım.Sanırım hayatımda duyduğum en içten cümlelerden biriydi bu.En azından ilk üçe girerdi.
İleride üç beş kızın geçen yılki Miss Mystic Falls partisi hakkında konuştuklarını duydum.Tyler'ın adı geçmişti.Birden olduğum yerde kaldım.
"Acıtıyor mu?"dedi Klaus."Artık değil.Aştım hepsini."diye cevapladım.
"Trajik."dedi. "Oysa benim için Caroline seni bırakmak gökyüzümü karartmaya benzerdi.Dehşetin fırçasıyla boyanmış günah tablosu olurdu.Gezegenim bir felakete sürüklenir adı hiçlik olan bir kara deliğin içinde savrulurdu.Boş uzayda ruhsuz toz bulutuna dönüşen hala tedavi umuduyla kendi yörüngesinde dönüp duran içinde oluşan o büyük boşluğu asla kapatmayacak içten içe eriyen ıssız bir ay olurdum."dudaklarından bu cümleler dökülmüştü.
Vücudumun her zerresi dengesini yitirmiş,kelebekler midemde vals yapıyordu.Gözlerim dolmuş ellerim titriyor,kalbim bana inat göğüs kafesimde çırpınıyordu.Söyleyecek pek birşey kalmamıştı.Kalbim yerinden çıkacak gibi olmuştu.Gülümsedim.Daha sonra yürüdük ve köprüden geçtik.İleride gördüğümüz bir banka oturduk.Şampanyamızı patlattı.Ceketinin cebinden bir kağıt çıkarttı ve okumaya başladı.
"Miss Mystic Falls heyetine;eğer seçilirsem-""Hey o benim Miss Mystic Falls başvuru kağıdım mı?"Şaşırmıştım.
Güldü."Nereden buldun onu?!"Kağıdı elinden almaya çalışıyordum.
Durdu ve bana baktı.
Kağıdı alamamıştım ama kahkahalara boğulmuştum.Tekrar yerimize oturduk ve nedensizce birbirimize öylece bakıp gülmeye devam ettik.O bardağımı doldurdu ve bende içmeye devam ettim.
Biz sohbete dalmışken hava kararmıştı.Banktan kalkıp seçilen kişinin anons edileceği yere gittik.Klaus ceketini çıkarmış üşümeyeyim diye üstüme koymuştu.Daha sonra parti geç saatlere kadar devam etti ancak ben fazlasıyla yorgundum.Klaus beni arabamla evime götürmüştü.Yorgun olduğum için beni bırakmakta ısrar edince kabul etmiştim.Şöfor koltuğundan inip kapımı açtı.Arabadan indim.Kapının önünde kulağıma eğilip fısıldadı.
"Herşey çok güzeldi,Caroline.Bana bu günü bahşettiğin için teşekkür ederim."
Ve bende yanağıma bir öpücük kondurmasını beklerken istemsizce gülümsüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz Sevgi
Romance"Dediğim gibi henüz 19 yaşındaydım.Öldürülmüştüm.Bu bir savaştı.Hayatın cazibesi beni geri döndürüp,bir canavarın hastalıklı sevgisinin ortasına atmıştı.Nasıl olurda bundan kaçabilir buna karşı koyabilirdim?" Klaus&Caroline aşkına yeni bir boyut ge...