(Mera'nın anlatımı)
"Mera! Lan kalksana! Ya bir kalk Allah aşkına! "
"Mera kıyamet kopuyor!"
"Mera ev yanıyor!"
"Mera deprem oluyor!"
"Mera Dünya üzerinde ki tüm limonlar tükendi!"
"Ne! LAN NE DİYORSUN SEN?NE DEMEK TÜKE-"
"Gerizekalı aptal! Kalk diye söyledim!"
"Yağmur,kalkmam için mi sinirden ölmem için mi söyledin?"
"Kızım deprem oluyor dedim,kalkmadın lan! Annen öldün sanmış! Beni aradı!"
"İyi de annem öldüm sandıysa nedem ambulansı aramamış?"
"Aramış zaten. Ama ben ambulanstan önce geldim falan. Aradık yanlış ihbar dedik."
Saçımı tepemde toplayıp tekrar uzanıyordum ki Yağmur'un orangutan gibi sesi kulaklarımı doldurdu;
"Ya kalk! Pikniğe götüreceğim seni. Hemde annen limonlu kek yaptı. Kalksana!"
Limon kelimesini duyar duymaz ayağa kalktım.
"Hay Allah'ım ya! Ne limon aşkıymış?!"
"Kim kim gidiyoruz? Hem bu gün cumartesi. Bir uyutmadın."
"Ben,sen,Miraç,Uzay,Can,Cemre. Saat 14:35! Öğlen olmuş! Uyuycam diyorsun!"
"Can ve Cemre'de mi geliyor? Hem sanane uyurum."
"Evet. Çok oldu bizle takılmıyorlardı. Üstünü değiştir hadi!"
"Tamam lan gereksiz."
*****
Üstüme geçirdiğim sarı tişörtüm,siyah taytım,sarı ayakkabılarım,siyah çantam ile hazırdım. Yağmur annemle benim dedikodumu yaparken ben telefonumun şarj olmasını bekliyordum. Akşam şu sarışeker yüzünden uyumadım. Ve telefonumu şarja takmayı unuttum. Telefonumun şarjının iyice dolduğuna emin olduğumda tam çıkarıyordum ki Bulut'tan mesaj geldi. Bulut'u telefonuma "Limonata" diye kaydettim.
Limonata:Naber limon kız?
(14:47)
Mera:Pikniğe gidiyorum ve derin uykumdan uyandım. (14:49)
Limonata:Uhm,peki. Piknik ha? Kim kim?
(14:50)
Mera:Yani bizimkiler birde Can ve ikizi Cemre. (14:51)
Limonata:Can puştu mu?
(14:51)
Mera:Puşt senin ebendir!
(14:51)
Limonata:Yalnız benim annem doktor ve ebem. Terbiyeli ol lütfen sevdiceğim.
(14:52)
Mera:Aa peki. Özür dilerim.
(14:54)
Mera:BANA BAK LAN SEN BENİMLE DALGA MI GEÇİYORSUN?
(14:55)
Limonata:SHHDJDLWJWLAŞNSŞAŞANSPSMJWŞAJSPWÖWLWŞMSJDŞWLWLİWÖWNDLWÖWKŞSMDKEŞWŞWİÇWJDĞWÖWKWİNXPELWKWĞDJOWAŞKIMDJOSŞWKWPWŞLWAŞAŞAİAĞWĞWŞŞWKDISĞWĞĞWĞWW
(14:57)
Limonata:Sen de hemen kan be limon kız. Ebem bizans desem ne diyecektin acaba djldnskslswlkwkw
(14:58)
Mera:KOMİK MİSİN ACABA?
Mera:Ben gidiyorum,kıvırcık. Görüşürüz.
Limonata:Sen görmesende ben seni görürüm,sevdiceğim:)
Ben telefonu sinirle kapattığımda bir çift meraklı gözle karşılaştım.
"Ben de diyorum bu kız ne yapıyor? Seviyor musun lan onu? Bana haber vermeden seversen ağzına sıçarım!"
"Kanka mal mısın?"
"Evet. Sen?"
"Bende."
******
Pikniğe bir gölün kenarına geldik. Can ve Cemre ile 9..sınıfta taşındık. Başlarda baya yakındık,sonra onlar sınıf falan değiştirdi. Uzaklaştık. Şimdi de tekrar buluşmuş konuşuyoruz. Miraç ve Yağmur birbirlerine sarılmış,telefondan bişeylere bakıyor,Cemre Uzay ile konuşuyor. Ben telefonumdan sarışeker ile olan konuşmalarımı okuyor kim olduğunu çözmeye çalışıyor,Can kitap okuyordu. Kitap okumayı severdim ve elinde genellikle biz kızların okuduğu kitap türlerinden birini gördüm.'Dün,Bu gün,Yarın Ve Sonsuza Kadar' kitabı. Bu kitabı okumuştum. Zeynep Sahra'nın sevdiğim bir kitabı.
"Can,o kitabı okuyor musun gerçekten?"
"Yok şakadan okuyorum. Niye? Okuyamaz mıyım?"
"Ne bileyim? Genelde biz ergen kızlar okuruz."
"Ben kitaplarda ayrım yapmam,güzelse okurum."
"İkizim!"
"Efendim baş belası?"
"Yaa demesene öyle! Ben sana burada kız bulmaya çalışayım sen bana hayıflan."
İkisinin atışması beni güldürürken,Can göz devirip telefonunu eline aldı. Bende gölün tam kenarına gitmek için ayaklandım. Yağmur'a seslendim ama Miraç'ın omzunda uyuyordu mal. Gölün kenarıma gelip,taşları alarak tek tek suya atıyordum. Sonra arkamdan bir taş atılma sesi duydum. Kafamı çevirdim ve Can'ı gördüm.
"Taş sektirmek insanları rahatlatırmış derler."
"Öyle mi? Halbuki ben taşı göle değilde gıcık olduğum insanları düşünerek atarım. Ve streslenirim."
Dedim kıkırdarken. Elinde kalan son taşı da atıp,ellerini ceplerine koydu. Can hep soğuktu. Baya bir soğuktu. İkizi ile de çok zıttı. Biz Cemre ile çok iyi anlaşırdık halbuki ama Can hem bize hemde Uzay ve Miraç'a ters davranıyor.
"Sen insan değilsin ki!"
Elimde ki taşı omzuna atınca dudak büzüp,omzunu sıvazladı.
"Acıdı."
"Bana ne! İnsanım ben bir kere tamam mı?"
"Tamam."
"Can."
"Efendim?"
dedi pantolonunun paçalarını sıvayıp,göle ayaklarını koyarken. Buraya pekte göl diyemezdik. Aslında biraz büyük su birikintisi gibi bir şeydi.
"Bizimle dolaşmayı falan sevmiyor musun? "
"Yoo. Seviyorum. Neden?"
"Baksana,Cemre herkes iyi ablaşıyor falan. Sen bize soğuk davranıyorsun. Bir sorun mu var? Bana anlata bilirsin?"
"Sorun falan yok,sadece ben böyleyim. Soğuk,buz."
Dedi eline aldığı taşı göle atarken. Ben telefonuma gelen mesajla gölden uzaklaşırken. Ne? Telefonum oraya düşerse ağlardım!
Limonata:Özür dilerim.
Mera:Ne oldu ki?
Limonata:Arkadaşına puşt dedim. Kalbini kırdıysam yani,özür dilerim. Çünkü kalbini kırmak isteyeceğim en son şey.
*^*^*^*^*^*
OY VE YORUM BEKLİYORUM💛🍋💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİMON REÇELİ'M
Chick-Lit"Ben seninim,sende benim Limon Reçeli'm" ***********^•^*******^•^*******^•^*******(~ • ~ ) 🍋 bol limon reçelli,bol kahkahalı,bol romantik bir hikaye. Hadi oku 🍋🧸 @ayinbuyucusu_ kapağımın tasarımcısı🍋💛
