sasaeng¹ vmin

the dancing clown.

"Hayvan herif çek şu kollarını üstümden."

Lee Syun'u evime çağırdığım için bilmem kaçıncı kez lanet ettim. Gece yarısına kadar içmiş, biraz ailelerimizden konuşmuştuk. Ondan sonra da beraber yatmıştık.

Benim mallığımdı, neden beraber yattım ki bununla? Sağ tarafıma döndüm ve sümük gibi yapışan arkadaşımı itip yataktan düşmesini sağladım.

"Ne oluyor am-"

"Eğer o cümlenin devamını getirirsen seni çok fena yaparım."

Ara sıra bende küfür ediyordum fakat, seven birisi de değildim. Benim yanımda etmesinler de nerede ediyorlarsa etsinler.

"Tamam be, böyle uyanmakta varmış."

Bir gözü açık şekilde yerinden kalktı ve üstüne montunu geçirdi, dün gece üstünü değiştirmediğini şimdi görüyordum.

"Çabuk git, bak hala esniyorsun. Bugün Jimin ile buluşmam var, off hiç iyi değilim!"

Ayağa kalktığım gibi arkadaşımı odamdan dışarı çıkardım ve banyoya doğru koştum, saat öğleye geliyordu.

Günlük işlerimi yaptığım zaman odama geri dönüp aynanın karşısına oturdum. Saçlarımın kırmızı olmasına hala alışamamış olacaktım ki ayna ile mal mal bakışıyordum.

Bir kaç saniye sonra bakışma işimi bitirip yüzüme bakım kremlerimi sürüp saçlarımı taradım.

Üstüme ise normal bir siyah pantolon ve beyaz, üstünde 'Shut up' yazan tişört giyip telefonumu aldım ve dm kutusuna girdim.

Jimin'den üç tane mesaj vardı,

pjm: Taehyung evde işlerim var, dışarı çıkacak vaktim yok.
Buluşma yeri bizim ev olsa olur mu?
Ya da başka zaman da buluşabiliriz.

v: sorun yok, bitsin gitsin derdindeyim zaten, sizin eve gelirim.

Telefonu çenemin altına koyup mesaj yazmasını beklemeye başladım, Jimin'in evine gidecek olma düşüncesi bile içimde ki kelebekleri uçuruyordu. Birçok kez gittim evine fakat bu sefer farklıydı.

O zamanlar arkadaşı olarak gidiyordum, şimdi ise neyi olduğumu bilmiyorum. Sadece, onu seven bir arkadaşıyımdır belki.

pjm: tamamdır, kahvaltı falan yaptın mı? Yeni uyanmış olmalısın.

v: aslında fena olmaz ve evet yeni uyandım. Çok açımmmmm.

pjm: şimdiden parmaklarını yemeye hazır ol, o zaman. Çünkü mükemmel olacak.

v: çok iddialıyım diyorsun yani. Bakalım :)

pjm: aynen öyle, yeteneğimin olmadığı bir şey yok.

v: bay park ego jimin ile mi konuşuyorum?
Lütfen telefonu bay park sevdiğim jimin'e verin.

pjm: tamam tamam, telefon bay park sevdiğin jimin'de, taehazretleri.

v: güzel o zaman. Bu arada evde işim var demiştin, ne işi?

pjm: annemler bize gelecekmiş, onlar için oda ayarlıyorum.

v: daha sen geleli kaç gün oldu ki?
Çok özlemişler demek ki.

pjm: yok benim için gelmiyorlar zaten. Babam'ın kuzeninin düğünü mü ne varmış. Bir kaç gün kalıp gidecekler.

v: anladım. O zaman kahvaltıyı hazırlamaya başla?

pjm: başlıyorum, görüşürüz.